Türkiye, kripto para sektöründe dünyanın en önemli ülkelerinden biridir. Kripto paralara olan ilgi Türkiye’de 2008-2009 yıllarına kadar uzanmaktadır. İlk andan itibaren trendi yakalayan ve büyük bir topluluk oluşturan Türkiye’de her 5 kişiden biri kripto para yatırımı yapmaktadır. Türkiye, nüfusuna oranla %19,3 kripto para sahipliği oranıyla dünyada en fazla kripto yatırımcısına sahip üçüncü ülke konumundadır.
Bu nedenle, dünya genelinde düzenlemelerin en hızlı ilerlediği ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. İlk yasal düzenlemelerin 2021 yılında yapıldığı Türkiye, 2024 itibarıyla resmi bir yasal çerçeveye kavuşmuştur. Bu düzenlemeler yalnızca teknolojik gelişmelerin değil; aynı zamanda ekonomik dalgalanmaların, küresel düzenleme baskılarının ve yatırımcı güvenliği ihtiyaçlarının doğrudan sonucudur.
Kripto para yasası, dijital varlıkların kullanımını, ticaretini ve saklanmasını düzenleyen yasal çerçevedir. Hükümetler, bu yasalarla kripto para piyasalarındaki belirsizlikleri azaltmayı, yatırımcıyı korumayı ve olası suç faaliyetlerini önlemeyi amaçlamaktadır.
Kripto paralar, merkezi bir otoriteye bağlı olmadan çalışır. Bu özgürlük, beraberinde bazı riskler de getirir. Yasa, dolandırıcılık ve kara para aklama riski, piyasa manipülasyonu, vergilendirme belirsizlikleri ve yatırımcı mağduriyetleri gibi olumsuzlukları netleştirerek hem kullanıcıları hem de piyasayı korumayı hedefler.
Türkiye’de kripto paralarla ilgili resmi kurumların yaptığı açıklamalar zaman içinde önemli değişiklikler göstermiştir. Aşağıda, bu açıklamaları tarih sırasına göre bulabilirsiniz.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 25 Kasım 2013 tarihinde bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Bitcoin’in herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmediği ve karşılığı için bir güvence sunulmadığı belirtildi. Bitcoin’in, 6493 sayılı Kanun çerçevesinde elektronik para olarak değerlendirilmediği ve BDDK’nın gözetim ve denetimi altında olmadığı vurgulandı. Ayrıca, Bitcoin ve benzeri sanal paralarda kimliksiz işlem yapılabildiği için yasa dışı faaliyetlerde kullanılmaya açık olduğu, piyasa değerinin aşırı oynaklığı ile cüzdan çalınma ve kaybolma olaylarının sıklığı nedeniyle ciddi riskler barındırdığı konusunda vatandaşlar uyarıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
27 Kasım 2017’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), kripto para birimlerinin ciddi derecede değer kazanması ve kamuoyunda gündem olması üzerine aracı kurumlara bir bilgilendirme mektubu gönderdi. Bu mektupta kripto paralar sanal para olarak tanımlandı ve sanal para birimlerine dayalı spot veya türev işlemlerin yapılmaması konusunda aracı kurumlar uyarıldı. SPK, aracı kurumlardan Bitcoin ve benzeri sanal paraların fark kontratı işlemlerine konu olup olmayacağı ve sanal paralara dayalı türev araçlara yönelik müşterilere hizmet verilip verilmeyeceği hakkında görüş talep etti.
Kaynak: Bloomberg HT
16 Nisan 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” yayımlayarak, kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasını yasakladı. 30 Nisan 2021’de yürürlüğe giren yönetmelikle, ödeme hizmeti sağlayıcıları ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklarla ilgili alım-satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara aracılık etmeleri de yasak kapsamına alındı. Yönetmelik, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu ve 6493 sayılı Ödeme Hizmetleri Kanunu’na dayanılarak çıkarıldı ve uygulamadan Merkez Bankası Başkanı sorumlu kılındı.
Kaynak: Resmi Gazete
Türkiye’de kripto para piyasasının regüle edilmesi sürecinin hızlanmasına neden olan en büyük olay Thodex skandalı oldu. 2017 yılında Koineks adıyla kurulan şirket, Mart 2020’de ismini Thodex olarak değiştirip globale açıldı. Türkiye’nin yerli dördüncü kripto para borsası oldu ve ilk Bitcoin ATM’sini kurdu. 2020 yılında ABD’den FinCen MSB lisansı alarak Türkiye’nin ilk global lisanslı borsası unvanını elde etti. Thodex, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösterdi, 25 milyar TL hacme ulaştı ve Coinmarketcap verilerine göre Türkiye’de ikinci sıraya yerleşti.
21 Nisan 2021’de Thodex’in resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, platformun 5 gün süreyle kapanacağı bildirildi. Şirketin sahibi Faruk Fatih Özer ve yöneticiler, sosyal medya hesaplarını kapattı. Kullanıcılar dolandırıcılık şüphesiyle suç duyurusunda bulundu. Faruk Fatih Özer, 23 Nisan 2021’de Arnavutluk’a kaçtı ve hakkında Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Faruk Fatih Özer tutuklanırken, Fotoğraf Kaynağı X
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, Thodex bünyesinde çalıştığı belirlenen 80 kişinin yakalanması ve bu kişilerin dijital materyallerinin incelenmesi amacıyla 9 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. İlk günlerde 65 şirket çalışanı tutuklandı. 572 mağdurun şikayetinin ardından hazırlanan ikinci iddianamede, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre mağdurların toplam zararının 94 milyon lira olduğu belirtildi.
29 Ağustos 2022’de Arnavutluk’un Avlonya kentinde yakalanan Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, uzun süren hukuki sürecin ardından 20 Nisan 2023’te Türkiye’ye iade edildi ve tutuklandı. Hakkında dolandırıcılık suçundan 11.462 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı ve tutukluluğu devam ediyor.
4 Mayıs 2021 tarihinde Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar Uygulama Rehberini yayımladı. Türkiye’de ilk kez, Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Yönetmeliği kapsamında “kripto varlık hizmet sağlayıcı” tanımı yapıldı. Bu düzenleme ile kara para aklama ile mücadelede (AML) önemli bir adım atıldı. Aynı zamanda, hukuki bir çerçeveye bağlı olmaksızın faaliyet gösteren kripto para borsalarının izlenmesi ve denetim altına alınması hedeflendi.
Kaynak: MASAK
Kasım 2022’de FTX’in kötü yönetim, gizli fon aktarımı ve dolandırıcılık nedeniyle çökmesi Türkiye’de de yankı buldu. Türk kullanıcıların FTX’ten paralarını çekememesi ve yasal yolların yetersiz kalması, kripto düzenlemeleri hazırlıklarının hızlanmasına neden oldu. FTX, 26 Kasım 2021’de FTX TR ismiyle Türkiye’de faaliyet göstereceğini duyurmuştu.
Ne olmuştu?
FTX, Sam Bankman-Fried (SBF) tarafından kurulan büyük bir kripto para borsasıydı ve bir dönem sektörün en güvenilir platformlarından biri olarak görülüyordu. Kasım 2022’de FTX’in bilançosunun zayıf olduğu ve bağlı şirketi Alameda Research ile yasa dışı fon aktardığı ortaya çıktı. Binance CEO’su CZ’nin FTX’in kendi tokenı olan FTT’yi satacağını duyurmasıyla piyasada panik başladı ve kullanıcılar hızla paralarını çekmeye çalıştı. FTX ciddi bir likidite krizi yaşadı ve müşteri paralarının Alameda’nın kötü yatırımlarını kapatmak için kullanıldığı anlaşıldı. FTX iflas başvurusu yaptı, milyarlarca dolar kayboldu. Sam Bankman-Fried ABD’de tutuklandı ve 2024 yılında suçlu bulundu.
25 Ekim 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı yıllık programı kapsamında, dijital varlıklara ilişkin mevzuat çalışmaları gündeme alındı. Program, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlandı. Mevzuat çalışmasının, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu ve ilgili diğer kamu kurumları tarafından yürütülmesi ve 2024 yılı içinde tamamlanması hedeflendi.
Kaynak: Cumhurbaşkanlığı
16 Mayıs 2024’te AK Parti grup başkanlığı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına, Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi sunuldu. 117 milletvekilinin imzasıyla sunulan değişiklik, Türkiye’de kripto varlık düzenlemelerinin temelini oluşturan en kapsamlı çalışma oldu.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından kamuoyuna açıklanan teklif, kripto hizmet sağlayıcılarına yönelik önemli kurallar getirdi ve bu hizmet sağlayıcıların SPK denetimi altına alınmasını sağladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ömer İleri, vatandaşları risklere karşı korumayı ve blokzincir teknolojilerinde Türkiye’yi öncü hale getirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Fotoğraf Kaynağı: dromerileri.com
Düzenleme, kripto varlıklara yasal tanım getirerek sektöre yasal bir zemin sağladı. Platformlara, organizasyon yapıları, sermaye yeterlilikleri, bilgi işlem altyapıları gibi konularda çeşitli yükümlülükler getirildi. Ayrıca kripto varlık transferlerinde güvenli kayıt tutma zorunluluğu getirileceği açıklandı.
Kaynak: TBMM
25 Haziran 2024 tarihinde, kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
2 Temmuz 2024’te TBMM’de kabul edilen 7518 sayılı Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun, kripto varlıkları kapsamlı şekilde regüle eden ilk yasal düzenleme oldu.
Kaynak: Resmi Gazete
2 Temmuz 2024’te, SPK tarafından yapılan duyuruda, Türkiye’de faaliyet gösteren veya gösterecek tüm kripto varlık hizmet sağlayıcıların 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında SPK’nın düzenleme ve denetimi altına girdiği bildirildi.
Duyuruda, kripto varlıkların alım satımı, takas, transfer ve saklama faaliyetlerinin bir veya birkaçının düzenli uğraşı, ticari veya mesleki faaliyet olarak icra edildiği her türlü ortamın Kanun kapsamına alındığı ifade edildi. Kanunlara uygun hareket etmeyenlere yaptırım uygulanacağı belirtildi. Türkiye’de faaliyetlerine devam edecek borsaların 1 ay içinde başvuru yapması, devam etmeyeceklerin ise 3 ay içinde operasyonlarını tasfiye etmeleri gerektiği bildirildi.
Kaynak: SPK
30 Eylül 2024’te SPK, kripto varlık hizmet sağlayıcılara yönelik yeni ilke ve esaslar yayımladı. Müşteri hesapları açık şekilde tanımlanacak, amacı dışında kullanılamayacak, nakit işlemler yalnızca banka veya yetkili kuruluşlar aracılığıyla yapılacak ve elden nakit alım-satımı yasaklandı. Emirler yalnızca platformun resmi internet sitesi, mobil uygulaması veya kayıtlı telefonlar üzerinden alınacak; sosyal medya kanalları kullanılmayacak. Tüm emir ve işlem kayıtları güvenli şekilde saklanacak ve zaman damgası kullanılacak. Getiri vaadiyle reklam ve kampanya yapılması yasaklandı. Yanıltıcı bilgi içeren reklamlar engellendi. Ödünç verme ve müşteri kredisi uygulamaları yasaklandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
25 Aralık 2024’te MASAK, kripto varlık transferlerinde suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesine dair yeni tedbirleri Resmi Gazete’de yayımladı. Tedbirlerin bir bölümü iki aylık geçiş sürecinin ardından 25 Şubat’ta yürürlüğe girdi. 15 bin lira ve üzerindeki kripto varlık transferlerinde kullanıcı bilgilerinin sunulması zorunlu hale getirildi.
Kaynak: Resmi Gazete
13 Mart 2025’te SPK tarafından kripto varlık hizmet sağlayıcılara yönelik ikincil düzenlemeler yayımlandı. Kuruluş, faaliyete geçiş, faaliyetlerin yürütülmesi ve durdurulması esasları ile yöneticilerin, personelin, organizasyonun, iç denetim, iç kontrol ve risk yönetim sistemlerinin detayları açıklandı. Ayrıca belge kayıt sistemleri, bağımsız denetim ve rezerv kanıt denetimi düzenlendi. Kripto varlıkların alım-satım, saklama ve transfer işlemleri ile listelenmesine dair ek kurallar getirildi.
Kaynak: SPK
25 Nisan 2025’te MASAK mevzuatı kapsamında kripto para borsalarına ek kimlik doğrulama zorunluluğu getirildi. 25 Nisan’dan itibaren kullanıcıların mevcut KYC doğrulamalarına ek olarak ikametgah belgesi ve video görüşme yoluyla kimlik doğrulamalarını tamamlamaları zorunlu hale geldi.
Bu düzenlemeler, Türkiye’de kripto para ekosisteminin daha güvenli ve denetlenebilir bir yapıya kavuşmasını hedeflemektedir. Yatırımcıların ve hizmet sağlayıcıların bu yasal çerçevelere uyum sağlaması büyük önem taşımaktadır.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (borsalar, saklayıcılar vb.) Türkiye’de faaliyet gösterebilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) lisans almaları zorunlu hale getirildi. SPK, izin verme, denetim yapma ve gerektiğinde lisans iptal etme yetkisine sahiptir. Ayrıca, sermaye piyasası araçlarının Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) sistemi dışında kripto varlık olarak ihraç edilebilmesi için de SPK’ya yetki verilmiştir. Kuruluş ve faaliyete başlama izni için bilgi sistemleri ve teknolojik altyapının TÜBİTAK tarafından belirlenen kriterlere uygun olması şart koşuldu.
SPK’dan izin almadan faaliyet gösteren kurumlar yasa dışı kabul edilecek, kapatılacak ve yöneticilerine ağır idari para cezaları ile hapis cezaları verilebilecektir. İzin almaksızın faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.
Hizmet sağlayıcıların belirli bir asgari sermayeye sahip olması zorunlu oldu. Kripto varlık platformları için en az 150 milyon TL, saklama kuruluşları içinse 500 milyon TL sermaye şartı getirildi. Şirketler bu seviyeyi sürekli korumak zorunda.
Müşteri varlıkları, şirketin kendi mal varlığından ayrı tutulacaktır. Şirket mali sorun yaşasa bile müşterilerin kripto varlıklarına müdahale edilemeyecektir. Varlıklar yalnızca müşterilere ait oldukları kanıtlanabilir şekilde saklanacaktır.
Kripto varlıkların saklanması sadece SPK’dan lisans almış saklama kuruluşları tarafından yapılacak. Borsalar doğrudan saklama hizmeti sunamayacak, bir saklama kuruluşuyla iş birliği yapmak zorunda olacak.
Türkiye’de hizmet sunmak isteyen yabancı kripto platformları, Türkiye’de bir şirket kurmak ve SPK’dan lisans almak zorunda olacak. Aksi takdirde Türkiye’deki faaliyetleri yasaklanacak ve erişimleri engellenecek.
SPK 12 Aralık 2024’te yayınladığı bültende aralarında Coinex, MEXC, Bitmex, HTX’in de olduğu 108 kripto para borsasına erişim engeli getirdi. Yapılan açıklamada “Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunduğu tespit edilen internet siteleri ve yurt dışında kaldıraçlı işlem yaptırdığı belirlenen internet sitelerinin adresleri aşağıda verilmiş olup, anılan internet sitelerine erişimin engellenmesi için Sermaye Piyasası Kanunu’nun 99/A maddesinin üçüncü fıkrası ile 99’uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli hukuki işlemlerin yapılmasına karar verilmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
Kripto varlık alım-satım işlemlerinden doğan gelirler vergiye tabi olacaktır. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi kapsamındaki düzenlemelerin detayları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ayrıca açıklanacak.
SPK, hizmet sağlayıcıları düzenli olarak denetleyecek. Kurallara uymayanlara para cezası, lisans iptali veya faaliyet durdurma cezası verilecek. Suç unsuru oluşursa adli işlem başlatılacak. Ayrıca SPK’nın belirlediği bağımsız denetim kuruluşları mali denetim ve bilgi sistemleri denetimi yapacak.
Kanunda ilk kez “kripto varlık” tanımı yapılmıştır. Kripto varlıklar, dağıtık defter teknolojisi veya benzeri bir teknoloji kullanılarak üretilen, dijital ortamda temsil edilen ve transfer edilebilen değerler olarak tanımlanmıştır. Ancak resmi para birimi (fiat) statüsüne sahip değiller.
Hizmet sağlayıcılar, finansal tablolarını ve önemli gelişmeleri belirli dönemlerde SPK’ya bildirecek. Bu bilgiler kamuya da açıklanacak ve şeffaflık sağlanacak.
Yeni kripto para yasası, kurallara aykırı hareket eden kişi ve kurumlar için ağır yaptırımlar getiriyor. Özellikle yetkisiz faaliyetler, emanet edilen varlıkların kötüye kullanılması ve dolandırıcılık gibi durumlarda ciddi cezalar uygulanacak.
SPK’dan izin almadan kripto varlık hizmeti sunan kişi ve kurumlar yasa dışı faaliyet yapmış sayılacak. Bu kişilere 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası verilebilecek. İzin almadan faaliyet gösteren platformlar kapatılacak, yöneticilerine idari para cezası ve hapis cezası verilecek.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yönetim kurulu başkanı, üyeleri ve diğer çalışanları zimmet suçu işlerse, 8 yıldan 14 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Kripto varlıklar üzerinde dolandırıcılık yapanlara 14 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilecek.
İzinleri iptal edilen platformların kaynaklarını izinsiz kullananlara 22 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Türkiye’de kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yasal şekilde faaliyet gösterebilmesi için belirli adımları takip etmesi gerekiyor. Bu kapsamda, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından “Faaliyette Bulunanlar Listesi” yayımlandı. Bu liste, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla hazırlandı.
Listede yer almak, kuruluşların tamamen yetkilendirildiği anlamına gelmiyor. Liste, sadece kuruluşların 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 11. maddesi uyarınca faaliyet göstereceklerini beyan ettiklerini gösteriyor. Tam yetkilendirme, SPK’nın yapacağı detaylı değerlendirme ve lisanslama süreciyle tamamlanacak.
SPK’nın yayımladığı mevcut listede toplam 88 kripto varlık hizmet sağlayıcısı bulunuyor.
Bu kuruluşlardan:
Türkiye’de kripto piyasasında faaliyet göstermek isteyen şirketler için bu listeye dahil olmak önemli bir adım olsa da, nihai olarak SPK lisansı almadan tam anlamıyla yetkilendirilmiş sayılmıyorlar.
Kaynak: SPK’nın Faaliyette Bulunanlar Listesi
Türkiye’de kripto varlık hizmet sağlayıcıları için getirilen yeni düzenlemeler sonrasında bazı borsalar faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Bu kapsamda, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) “Tasfiye Beyanında Bulunanlar Listesi” yayımladı. Bu liste, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla oluşturuldu.
Listede yer almak, ilgili kuruluşların 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 11. maddesi uyarınca kripto varlık hizmeti sunmaktan kendi istekleriyle çekildiklerini ve tasfiye sürecine girdiklerini gösteriyor.
Aralarında Bitget ve Coinbase gibi global borsaların da bulunduğu toplam 17 kripto para borsası, Türkiye’de hizmet vermeme kararı aldı.
Tasfiye beyanında bulunan bu kuruluşlar, Türkiye’de yasal olarak kripto varlık hizmet sağlayıcılığı yapamayacak ve kullanıcılarına hizmet sunamayacaklar.
Kaynak: SPK’nın Tasfiye Beyanında Bulunanlar Listesi
Gate.TR, Türkiye’de 2022’den bu yana hizmet veren bir kripto para borsasıdır. Resmi adı Gate Kripto Varlık Alım Satım Platformu A.Ş.’dir. Gate.TR, Türkiye’de uzun süredir yasalara uygun şekilde hizmet veriyor. Türk kullanıcılar için kurulan platform, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uyum sağlamaya çalışıyor ve kullanıcılara spot kripto para alım-satım hizmeti sunuyor.
Türkiye’deki ofisi İstanbul Sarıyer’de, Maslak Mahallesi Büyükdere Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz Plaza No:1/35 adresinde bulunuyor. Gate.TR, Türkiye’de mevcut kurallara göre yasal şekilde faaliyet gösteriyor.
Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, 2. yıl kutlamaları sırasında yaptığı bir açıklamada, “Gate.TR’nin köklü değerlerini Türkiye pazarının dinamizmine göre yerelleştirdiğimiz, ilk günden bu yana verdiğimiz regülasyon tam uyum taahhüdümüzü gerçeğe dönüştürdüğümüz bir yılı, başarılarla birlikte geride bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gate.TR hakkında daha fazla bilgi almak için Hakkımızda sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kripto paralarla ilgili yeni düzenlemeler sonrası yatırımcıların en çok merak ettiği sorulardan biri “Türkiye’de kripto kazançlarından vergi alınacak mı?” oldu. Sosyal medyada bu konuda pek çok tartışma yaşansa da, yayımlanan bilgiler ışığında durum netleşti: Yatırımcılardan doğrudan vergi alınmasını öngören bir düzenleme bulunmuyor.
Yeni yasa kapsamında, bireysel yatırımcıların kripto varlık alım-satım işlemlerinden elde ettikleri kazançlar için ek bir vergi yükümlülüğü getirilmedi. Yani Türkiye’de kripto alım-satımı yapan bireysel yatırımcılar için doğrudan gelir vergisi veya başka bir vergi söz konusu değil.
Ancak platformlar için ayrı bir yükümlülük getirildi. Türkiye’de faaliyet gösterecek kripto varlık hizmet sağlayıcıları, her yıl bir önceki yılki faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin %1’ini Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK), %1’ini ise TÜBİTAK’a ödemek zorunda olacak.
Bu ödemelerin her yıl Mayıs ayı sonuna kadar yapılması gerekiyor. Bu modelde amaç, bireysel yatırımcıyı doğrudan vergilendirmek değil, kripto ekosisteminden kamu kurumlarına dolaylı bir katkı sağlamak.
Yani kripto varlık hizmet sağlayıcıları üzerinden bir gelir paylaşımı sistemi kurulmuş durumda.
Türkiye’de kripto para sektörüne yönelik kapsamlı bir yasal düzenleme ihtiyacı uzun süredir gündemdeydi. Özellikle küresel ve yerel gelişmelerin ışığında, yasa yapıcılar bu alanda hızlı ve güçlü adımlar atma gerekliliği hissetti. Kripto Para Yasası’nın hazırlanmasındaki temel motivasyonlar şöyle sıralanabilir:
Kripto piyasalarının hızlı büyümesiyle birlikte bireysel yatırımcıların sayısında ciddi artış yaşandı. Ancak bu büyüme, kontrolsüzlükle birlikte ciddi dolandırıcılık olaylarını da beraberinde getirdi. Türkiye’de Thodex skandalı gibi olaylar, binlerce yatırımcının mağdur olmasına yol açtı. Küresel ölçekte yaşanan FTX çöküşü, kripto sektöründe düzenleme ihtiyacının yalnızca bir yerel mesele değil, global bir zorunluluk olduğunu da gösterdi.
Yeni yasa, benzer skandalların tekrarını önlemek için yatırımcıların korunmasını ve piyasaya güvenin artırılmasını hedefliyor.
Kripto piyasaları, doğası gereği yüksek volatiliteye sahip. Bu volatilite sadece bireysel yatırımcıları değil, aynı zamanda bankacılık sistemini ve reel sektörü de dolaylı yoldan etkileyebilir. Özellikle kripto varlıkların finansal sisteme entegrasyonu arttıkça, dalgalanmaların makro ekonomik dengeler üzerindeki potansiyel etkileri daha ciddiye alınmaya başlandı.
Düzenlemeler, finansal istikrarı korumak ve olası sistematik risklerin önüne geçmek amacıyla oluşturuldu.
Türkiye, 2021 yılında FATF (Financial Action Task Force) tarafından gri listeye alınmıştı. 28 Haziran 2024 tarihi itibariyle Türkiye, FATF’in gri listesinden çıkarıldı
Bu durum, Türkiye’nin kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz önlemler aldığı yönünde uluslararası bir uyarı anlamına geliyordu. Kripto varlıklar, anonim yapıları sebebiyle kara para aklama faaliyetlerinde kullanılmaya açık bir alan olarak görülüyor.
Yeni düzenlemeler, AML (Anti-Money Laundering) ve CFT (Countering the Financing of Terrorism) standartlarına uyum sağlamak ve FATF’nin belirlediği kriterlere uygunluğunu göstermek için atılmış bir adım. Bu süreç, Türkiye’nin gri listeden çıkmasında kritik bir öneme sahip oldu.
Avrupa Birliği’nin MiCA (Markets in Crypto-Assets) düzenlemesi, kripto varlık piyasalarına şeffaflık, sorumluluk ve kullanıcı koruması getirmeyi amaçlıyor.
Türkiye, Avrupa ile ekonomik entegrasyon hedeflerini sürdürdüğü için, MiCA benzeri bir yasal çerçeveye uyum sağlamak istiyor. Yeni yasa çalışmaları, Türkiye’nin AB normlarıyla daha uyumlu bir kripto varlık düzenlemesi oluşturmasına yardımcı olacak. Bu hem dış ticaret hem de finansal ilişkiler açısından Türkiye’ye uzun vadede stratejik avantajlar kazandıracak.
Türkiye’de kripto varlık sektörüne yönelik kapsamlı düzenlemeler hayata geçirildi. Bu düzenlemeler yalnızca bireysel yatırımcıları değil; borsaları, saklama hizmet sağlayıcılarını ve dolaylı olarak ülke ekonomisini de yakından etkiliyor. Yeni yasal çerçeve, sektörel dinamikleri değiştirirken, makroekonomik düzeyde de birtakım sonuçlar doğuracak. İşte başlıca etkiler:
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının SPK’dan lisans almak zorunda olması ve faaliyetlerinin düzenli olarak denetlenecek olması, yatırımcılar için güven ortamı oluşturacak. Yatırımcılar, faaliyet iznine sahip ve denetime tabi platformlarda işlem yapacakları için dolandırıcılık riskleri azalacak. Şeffaflık standartlarının yükselmesi, bireysel yatırımcının piyasaya olan güvenini artıracak.
Bu durum, kripto varlık piyasasının Türkiye’de daha kurumsal ve uzun vadeli yatırımcı kitlesi tarafından da benimsenmesini teşvik edecek.
Kripto borsalarından yıllık gelirlerinin %2’sinin (SPK ve TÜBİTAK’a %1’er) kamu kurumlarına aktarılması, kamu gelirlerine yeni bir kalem ekleyecek.
Devlet, doğrudan bireysel yatırımcıyı vergilendirmese de, sektördeki ekonomik faaliyetten düzenli bir gelir elde etmiş olacak. Ayrıca, hizmet sağlayıcıların finansal raporlama zorunlulukları, Maliye’nin sektörü daha iyi izlemesine ve ileride potansiyel doğrudan vergilendirme için bir zemin oluşturmasına imkan tanıyacak.
Türkiye’nin kripto piyasasını düzenlemesi, FATF standartlarına uyum açısından da kritik önemde.Kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadelede kripto sektörünün kontrol altına alınması, Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkma şansını artıracak.
Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyon hedefleri doğrultusunda, AB’nin MiCA düzenlemeleriyle uyumlu bir sistem oluşturulması Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar nezdinde güvenilirliğini artıracak.
Bu uyum, doğrudan yabancı yatırımcı ilgisinin artmasına ve fintech sektörünün gelişmesine de katkı sağlayabilir.
Sıkı düzenlemeler, hem pozitif hem negatif yönde etkiler yaratabilir. Düzenlemeler netleştikçe, kripto girişimleri daha öngörülebilir bir zeminde iş yapabilecek. Ancak, aşırı düzenleme küçük girişimler üzerinde finansal ve operasyonel baskı yaratabilir, bu da yenilikçi projelerin yurt dışına kaymasına yol açabilir. Türkiye’nin kripto düzenlemeleri, inovasyonu destekleyecek şekilde esnek ve gelişmeye açık bir yapıda kalırsa, Web3, DeFi ve blockchain tabanlı projeler için bir çekim merkezi oluşturabilir.
Türkiye, kripto para sektörüne yönelik dünyanın en hızlı düzenleme getiren ülkelerinden biri haline gelmiştir. İlk yasal adımlar 2021’de atılmış, 2024 ve 2025’te kapsamlı yasal çerçeve tamamlanmıştır. Bu süreçte BDDK, SPK ve TCMB gibi kurumlar kritik rol oynamış; Thodex skandalı ve FTX çöküşü gibi olaylar düzenleme ihtiyacını hızlandırmıştır.
Yeni yasa, kripto hizmet sağlayıcılarına lisans zorunluluğu getirmiş, yatırımcı varlıklarının korunmasını sağlamış, platformlar için asgari sermaye şartı koymuş ve yurt dışı borsalara Türkiye’de faaliyet için şirket kurma zorunluluğu getirmiştir. SPK, MASAK ve diğer kurumlarca ek denetim ve kimlik doğrulama zorunlulukları getirilmiştir.
Bireysel yatırımcılar için doğrudan vergi uygulaması bulunmazken, hizmet sağlayıcılar gelirlerinin %2’sini devlete aktarmakla yükümlü olmuştur. Türkiye, bu düzenlemelerle FATF standartlarına uyum sağlamış ve gri listeden çıkmıştır. Avrupa Birliği’nin MiCA kurallarına da uyum hedeflenmiştir.
Türkiye’de kripto para düzenlemeleri, yatırımcı koruması, finansal istikrar, kara para aklama ile mücadele ve uluslararası normlara uyum amacıyla kapsamlı bir şekilde oluşturulmuştur. Düzenlemeler, Türkiye’nin uluslararası itibarını güçlendirecek ve fintech ekosistemini destekleyebilecek potansiyele sahiptir. Regülasyonlar Türkiye’nin Web3 ve blockchain teknolojilerinde öncü bir ülke olmasını sağlayabilir.
Bu makale, Gate.TR Akademi ekibi tarafından hazırlanmıştır. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yazarın kişisel görüşlerini yansıtır. Gate.TR’nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.
Paylaş
İçindekiler
Türkiye, kripto para sektöründe dünyanın en önemli ülkelerinden biridir. Kripto paralara olan ilgi Türkiye’de 2008-2009 yıllarına kadar uzanmaktadır. İlk andan itibaren trendi yakalayan ve büyük bir topluluk oluşturan Türkiye’de her 5 kişiden biri kripto para yatırımı yapmaktadır. Türkiye, nüfusuna oranla %19,3 kripto para sahipliği oranıyla dünyada en fazla kripto yatırımcısına sahip üçüncü ülke konumundadır.
Bu nedenle, dünya genelinde düzenlemelerin en hızlı ilerlediği ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. İlk yasal düzenlemelerin 2021 yılında yapıldığı Türkiye, 2024 itibarıyla resmi bir yasal çerçeveye kavuşmuştur. Bu düzenlemeler yalnızca teknolojik gelişmelerin değil; aynı zamanda ekonomik dalgalanmaların, küresel düzenleme baskılarının ve yatırımcı güvenliği ihtiyaçlarının doğrudan sonucudur.
Kripto para yasası, dijital varlıkların kullanımını, ticaretini ve saklanmasını düzenleyen yasal çerçevedir. Hükümetler, bu yasalarla kripto para piyasalarındaki belirsizlikleri azaltmayı, yatırımcıyı korumayı ve olası suç faaliyetlerini önlemeyi amaçlamaktadır.
Kripto paralar, merkezi bir otoriteye bağlı olmadan çalışır. Bu özgürlük, beraberinde bazı riskler de getirir. Yasa, dolandırıcılık ve kara para aklama riski, piyasa manipülasyonu, vergilendirme belirsizlikleri ve yatırımcı mağduriyetleri gibi olumsuzlukları netleştirerek hem kullanıcıları hem de piyasayı korumayı hedefler.
Türkiye’de kripto paralarla ilgili resmi kurumların yaptığı açıklamalar zaman içinde önemli değişiklikler göstermiştir. Aşağıda, bu açıklamaları tarih sırasına göre bulabilirsiniz.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 25 Kasım 2013 tarihinde bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Bitcoin’in herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmediği ve karşılığı için bir güvence sunulmadığı belirtildi. Bitcoin’in, 6493 sayılı Kanun çerçevesinde elektronik para olarak değerlendirilmediği ve BDDK’nın gözetim ve denetimi altında olmadığı vurgulandı. Ayrıca, Bitcoin ve benzeri sanal paralarda kimliksiz işlem yapılabildiği için yasa dışı faaliyetlerde kullanılmaya açık olduğu, piyasa değerinin aşırı oynaklığı ile cüzdan çalınma ve kaybolma olaylarının sıklığı nedeniyle ciddi riskler barındırdığı konusunda vatandaşlar uyarıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
27 Kasım 2017’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), kripto para birimlerinin ciddi derecede değer kazanması ve kamuoyunda gündem olması üzerine aracı kurumlara bir bilgilendirme mektubu gönderdi. Bu mektupta kripto paralar sanal para olarak tanımlandı ve sanal para birimlerine dayalı spot veya türev işlemlerin yapılmaması konusunda aracı kurumlar uyarıldı. SPK, aracı kurumlardan Bitcoin ve benzeri sanal paraların fark kontratı işlemlerine konu olup olmayacağı ve sanal paralara dayalı türev araçlara yönelik müşterilere hizmet verilip verilmeyeceği hakkında görüş talep etti.
Kaynak: Bloomberg HT
16 Nisan 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” yayımlayarak, kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasını yasakladı. 30 Nisan 2021’de yürürlüğe giren yönetmelikle, ödeme hizmeti sağlayıcıları ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklarla ilgili alım-satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara aracılık etmeleri de yasak kapsamına alındı. Yönetmelik, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu ve 6493 sayılı Ödeme Hizmetleri Kanunu’na dayanılarak çıkarıldı ve uygulamadan Merkez Bankası Başkanı sorumlu kılındı.
Kaynak: Resmi Gazete
Türkiye’de kripto para piyasasının regüle edilmesi sürecinin hızlanmasına neden olan en büyük olay Thodex skandalı oldu. 2017 yılında Koineks adıyla kurulan şirket, Mart 2020’de ismini Thodex olarak değiştirip globale açıldı. Türkiye’nin yerli dördüncü kripto para borsası oldu ve ilk Bitcoin ATM’sini kurdu. 2020 yılında ABD’den FinCen MSB lisansı alarak Türkiye’nin ilk global lisanslı borsası unvanını elde etti. Thodex, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösterdi, 25 milyar TL hacme ulaştı ve Coinmarketcap verilerine göre Türkiye’de ikinci sıraya yerleşti.
21 Nisan 2021’de Thodex’in resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, platformun 5 gün süreyle kapanacağı bildirildi. Şirketin sahibi Faruk Fatih Özer ve yöneticiler, sosyal medya hesaplarını kapattı. Kullanıcılar dolandırıcılık şüphesiyle suç duyurusunda bulundu. Faruk Fatih Özer, 23 Nisan 2021’de Arnavutluk’a kaçtı ve hakkında Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Faruk Fatih Özer tutuklanırken, Fotoğraf Kaynağı X
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, Thodex bünyesinde çalıştığı belirlenen 80 kişinin yakalanması ve bu kişilerin dijital materyallerinin incelenmesi amacıyla 9 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. İlk günlerde 65 şirket çalışanı tutuklandı. 572 mağdurun şikayetinin ardından hazırlanan ikinci iddianamede, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre mağdurların toplam zararının 94 milyon lira olduğu belirtildi.
29 Ağustos 2022’de Arnavutluk’un Avlonya kentinde yakalanan Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, uzun süren hukuki sürecin ardından 20 Nisan 2023’te Türkiye’ye iade edildi ve tutuklandı. Hakkında dolandırıcılık suçundan 11.462 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı ve tutukluluğu devam ediyor.
4 Mayıs 2021 tarihinde Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar Uygulama Rehberini yayımladı. Türkiye’de ilk kez, Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Yönetmeliği kapsamında “kripto varlık hizmet sağlayıcı” tanımı yapıldı. Bu düzenleme ile kara para aklama ile mücadelede (AML) önemli bir adım atıldı. Aynı zamanda, hukuki bir çerçeveye bağlı olmaksızın faaliyet gösteren kripto para borsalarının izlenmesi ve denetim altına alınması hedeflendi.
Kaynak: MASAK
Kasım 2022’de FTX’in kötü yönetim, gizli fon aktarımı ve dolandırıcılık nedeniyle çökmesi Türkiye’de de yankı buldu. Türk kullanıcıların FTX’ten paralarını çekememesi ve yasal yolların yetersiz kalması, kripto düzenlemeleri hazırlıklarının hızlanmasına neden oldu. FTX, 26 Kasım 2021’de FTX TR ismiyle Türkiye’de faaliyet göstereceğini duyurmuştu.
Ne olmuştu?
FTX, Sam Bankman-Fried (SBF) tarafından kurulan büyük bir kripto para borsasıydı ve bir dönem sektörün en güvenilir platformlarından biri olarak görülüyordu. Kasım 2022’de FTX’in bilançosunun zayıf olduğu ve bağlı şirketi Alameda Research ile yasa dışı fon aktardığı ortaya çıktı. Binance CEO’su CZ’nin FTX’in kendi tokenı olan FTT’yi satacağını duyurmasıyla piyasada panik başladı ve kullanıcılar hızla paralarını çekmeye çalıştı. FTX ciddi bir likidite krizi yaşadı ve müşteri paralarının Alameda’nın kötü yatırımlarını kapatmak için kullanıldığı anlaşıldı. FTX iflas başvurusu yaptı, milyarlarca dolar kayboldu. Sam Bankman-Fried ABD’de tutuklandı ve 2024 yılında suçlu bulundu.
25 Ekim 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı yıllık programı kapsamında, dijital varlıklara ilişkin mevzuat çalışmaları gündeme alındı. Program, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlandı. Mevzuat çalışmasının, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu ve ilgili diğer kamu kurumları tarafından yürütülmesi ve 2024 yılı içinde tamamlanması hedeflendi.
Kaynak: Cumhurbaşkanlığı
16 Mayıs 2024’te AK Parti grup başkanlığı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına, Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi sunuldu. 117 milletvekilinin imzasıyla sunulan değişiklik, Türkiye’de kripto varlık düzenlemelerinin temelini oluşturan en kapsamlı çalışma oldu.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından kamuoyuna açıklanan teklif, kripto hizmet sağlayıcılarına yönelik önemli kurallar getirdi ve bu hizmet sağlayıcıların SPK denetimi altına alınmasını sağladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ömer İleri, vatandaşları risklere karşı korumayı ve blokzincir teknolojilerinde Türkiye’yi öncü hale getirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Fotoğraf Kaynağı: dromerileri.com
Düzenleme, kripto varlıklara yasal tanım getirerek sektöre yasal bir zemin sağladı. Platformlara, organizasyon yapıları, sermaye yeterlilikleri, bilgi işlem altyapıları gibi konularda çeşitli yükümlülükler getirildi. Ayrıca kripto varlık transferlerinde güvenli kayıt tutma zorunluluğu getirileceği açıklandı.
Kaynak: TBMM
25 Haziran 2024 tarihinde, kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
2 Temmuz 2024’te TBMM’de kabul edilen 7518 sayılı Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun, kripto varlıkları kapsamlı şekilde regüle eden ilk yasal düzenleme oldu.
Kaynak: Resmi Gazete
2 Temmuz 2024’te, SPK tarafından yapılan duyuruda, Türkiye’de faaliyet gösteren veya gösterecek tüm kripto varlık hizmet sağlayıcıların 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında SPK’nın düzenleme ve denetimi altına girdiği bildirildi.
Duyuruda, kripto varlıkların alım satımı, takas, transfer ve saklama faaliyetlerinin bir veya birkaçının düzenli uğraşı, ticari veya mesleki faaliyet olarak icra edildiği her türlü ortamın Kanun kapsamına alındığı ifade edildi. Kanunlara uygun hareket etmeyenlere yaptırım uygulanacağı belirtildi. Türkiye’de faaliyetlerine devam edecek borsaların 1 ay içinde başvuru yapması, devam etmeyeceklerin ise 3 ay içinde operasyonlarını tasfiye etmeleri gerektiği bildirildi.
Kaynak: SPK
30 Eylül 2024’te SPK, kripto varlık hizmet sağlayıcılara yönelik yeni ilke ve esaslar yayımladı. Müşteri hesapları açık şekilde tanımlanacak, amacı dışında kullanılamayacak, nakit işlemler yalnızca banka veya yetkili kuruluşlar aracılığıyla yapılacak ve elden nakit alım-satımı yasaklandı. Emirler yalnızca platformun resmi internet sitesi, mobil uygulaması veya kayıtlı telefonlar üzerinden alınacak; sosyal medya kanalları kullanılmayacak. Tüm emir ve işlem kayıtları güvenli şekilde saklanacak ve zaman damgası kullanılacak. Getiri vaadiyle reklam ve kampanya yapılması yasaklandı. Yanıltıcı bilgi içeren reklamlar engellendi. Ödünç verme ve müşteri kredisi uygulamaları yasaklandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
25 Aralık 2024’te MASAK, kripto varlık transferlerinde suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesine dair yeni tedbirleri Resmi Gazete’de yayımladı. Tedbirlerin bir bölümü iki aylık geçiş sürecinin ardından 25 Şubat’ta yürürlüğe girdi. 15 bin lira ve üzerindeki kripto varlık transferlerinde kullanıcı bilgilerinin sunulması zorunlu hale getirildi.
Kaynak: Resmi Gazete
13 Mart 2025’te SPK tarafından kripto varlık hizmet sağlayıcılara yönelik ikincil düzenlemeler yayımlandı. Kuruluş, faaliyete geçiş, faaliyetlerin yürütülmesi ve durdurulması esasları ile yöneticilerin, personelin, organizasyonun, iç denetim, iç kontrol ve risk yönetim sistemlerinin detayları açıklandı. Ayrıca belge kayıt sistemleri, bağımsız denetim ve rezerv kanıt denetimi düzenlendi. Kripto varlıkların alım-satım, saklama ve transfer işlemleri ile listelenmesine dair ek kurallar getirildi.
Kaynak: SPK
25 Nisan 2025’te MASAK mevzuatı kapsamında kripto para borsalarına ek kimlik doğrulama zorunluluğu getirildi. 25 Nisan’dan itibaren kullanıcıların mevcut KYC doğrulamalarına ek olarak ikametgah belgesi ve video görüşme yoluyla kimlik doğrulamalarını tamamlamaları zorunlu hale geldi.
Bu düzenlemeler, Türkiye’de kripto para ekosisteminin daha güvenli ve denetlenebilir bir yapıya kavuşmasını hedeflemektedir. Yatırımcıların ve hizmet sağlayıcıların bu yasal çerçevelere uyum sağlaması büyük önem taşımaktadır.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (borsalar, saklayıcılar vb.) Türkiye’de faaliyet gösterebilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) lisans almaları zorunlu hale getirildi. SPK, izin verme, denetim yapma ve gerektiğinde lisans iptal etme yetkisine sahiptir. Ayrıca, sermaye piyasası araçlarının Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) sistemi dışında kripto varlık olarak ihraç edilebilmesi için de SPK’ya yetki verilmiştir. Kuruluş ve faaliyete başlama izni için bilgi sistemleri ve teknolojik altyapının TÜBİTAK tarafından belirlenen kriterlere uygun olması şart koşuldu.
SPK’dan izin almadan faaliyet gösteren kurumlar yasa dışı kabul edilecek, kapatılacak ve yöneticilerine ağır idari para cezaları ile hapis cezaları verilebilecektir. İzin almaksızın faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.
Hizmet sağlayıcıların belirli bir asgari sermayeye sahip olması zorunlu oldu. Kripto varlık platformları için en az 150 milyon TL, saklama kuruluşları içinse 500 milyon TL sermaye şartı getirildi. Şirketler bu seviyeyi sürekli korumak zorunda.
Müşteri varlıkları, şirketin kendi mal varlığından ayrı tutulacaktır. Şirket mali sorun yaşasa bile müşterilerin kripto varlıklarına müdahale edilemeyecektir. Varlıklar yalnızca müşterilere ait oldukları kanıtlanabilir şekilde saklanacaktır.
Kripto varlıkların saklanması sadece SPK’dan lisans almış saklama kuruluşları tarafından yapılacak. Borsalar doğrudan saklama hizmeti sunamayacak, bir saklama kuruluşuyla iş birliği yapmak zorunda olacak.
Türkiye’de hizmet sunmak isteyen yabancı kripto platformları, Türkiye’de bir şirket kurmak ve SPK’dan lisans almak zorunda olacak. Aksi takdirde Türkiye’deki faaliyetleri yasaklanacak ve erişimleri engellenecek.
SPK 12 Aralık 2024’te yayınladığı bültende aralarında Coinex, MEXC, Bitmex, HTX’in de olduğu 108 kripto para borsasına erişim engeli getirdi. Yapılan açıklamada “Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunduğu tespit edilen internet siteleri ve yurt dışında kaldıraçlı işlem yaptırdığı belirlenen internet sitelerinin adresleri aşağıda verilmiş olup, anılan internet sitelerine erişimin engellenmesi için Sermaye Piyasası Kanunu’nun 99/A maddesinin üçüncü fıkrası ile 99’uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli hukuki işlemlerin yapılmasına karar verilmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
Kripto varlık alım-satım işlemlerinden doğan gelirler vergiye tabi olacaktır. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi kapsamındaki düzenlemelerin detayları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ayrıca açıklanacak.
SPK, hizmet sağlayıcıları düzenli olarak denetleyecek. Kurallara uymayanlara para cezası, lisans iptali veya faaliyet durdurma cezası verilecek. Suç unsuru oluşursa adli işlem başlatılacak. Ayrıca SPK’nın belirlediği bağımsız denetim kuruluşları mali denetim ve bilgi sistemleri denetimi yapacak.
Kanunda ilk kez “kripto varlık” tanımı yapılmıştır. Kripto varlıklar, dağıtık defter teknolojisi veya benzeri bir teknoloji kullanılarak üretilen, dijital ortamda temsil edilen ve transfer edilebilen değerler olarak tanımlanmıştır. Ancak resmi para birimi (fiat) statüsüne sahip değiller.
Hizmet sağlayıcılar, finansal tablolarını ve önemli gelişmeleri belirli dönemlerde SPK’ya bildirecek. Bu bilgiler kamuya da açıklanacak ve şeffaflık sağlanacak.
Yeni kripto para yasası, kurallara aykırı hareket eden kişi ve kurumlar için ağır yaptırımlar getiriyor. Özellikle yetkisiz faaliyetler, emanet edilen varlıkların kötüye kullanılması ve dolandırıcılık gibi durumlarda ciddi cezalar uygulanacak.
SPK’dan izin almadan kripto varlık hizmeti sunan kişi ve kurumlar yasa dışı faaliyet yapmış sayılacak. Bu kişilere 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası verilebilecek. İzin almadan faaliyet gösteren platformlar kapatılacak, yöneticilerine idari para cezası ve hapis cezası verilecek.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yönetim kurulu başkanı, üyeleri ve diğer çalışanları zimmet suçu işlerse, 8 yıldan 14 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Kripto varlıklar üzerinde dolandırıcılık yapanlara 14 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilecek.
İzinleri iptal edilen platformların kaynaklarını izinsiz kullananlara 22 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Türkiye’de kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yasal şekilde faaliyet gösterebilmesi için belirli adımları takip etmesi gerekiyor. Bu kapsamda, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından “Faaliyette Bulunanlar Listesi” yayımlandı. Bu liste, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla hazırlandı.
Listede yer almak, kuruluşların tamamen yetkilendirildiği anlamına gelmiyor. Liste, sadece kuruluşların 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 11. maddesi uyarınca faaliyet göstereceklerini beyan ettiklerini gösteriyor. Tam yetkilendirme, SPK’nın yapacağı detaylı değerlendirme ve lisanslama süreciyle tamamlanacak.
SPK’nın yayımladığı mevcut listede toplam 88 kripto varlık hizmet sağlayıcısı bulunuyor.
Bu kuruluşlardan:
Türkiye’de kripto piyasasında faaliyet göstermek isteyen şirketler için bu listeye dahil olmak önemli bir adım olsa da, nihai olarak SPK lisansı almadan tam anlamıyla yetkilendirilmiş sayılmıyorlar.
Kaynak: SPK’nın Faaliyette Bulunanlar Listesi
Türkiye’de kripto varlık hizmet sağlayıcıları için getirilen yeni düzenlemeler sonrasında bazı borsalar faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Bu kapsamda, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) “Tasfiye Beyanında Bulunanlar Listesi” yayımladı. Bu liste, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla oluşturuldu.
Listede yer almak, ilgili kuruluşların 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 11. maddesi uyarınca kripto varlık hizmeti sunmaktan kendi istekleriyle çekildiklerini ve tasfiye sürecine girdiklerini gösteriyor.
Aralarında Bitget ve Coinbase gibi global borsaların da bulunduğu toplam 17 kripto para borsası, Türkiye’de hizmet vermeme kararı aldı.
Tasfiye beyanında bulunan bu kuruluşlar, Türkiye’de yasal olarak kripto varlık hizmet sağlayıcılığı yapamayacak ve kullanıcılarına hizmet sunamayacaklar.
Kaynak: SPK’nın Tasfiye Beyanında Bulunanlar Listesi
Gate.TR, Türkiye’de 2022’den bu yana hizmet veren bir kripto para borsasıdır. Resmi adı Gate Kripto Varlık Alım Satım Platformu A.Ş.’dir. Gate.TR, Türkiye’de uzun süredir yasalara uygun şekilde hizmet veriyor. Türk kullanıcılar için kurulan platform, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uyum sağlamaya çalışıyor ve kullanıcılara spot kripto para alım-satım hizmeti sunuyor.
Türkiye’deki ofisi İstanbul Sarıyer’de, Maslak Mahallesi Büyükdere Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz Plaza No:1/35 adresinde bulunuyor. Gate.TR, Türkiye’de mevcut kurallara göre yasal şekilde faaliyet gösteriyor.
Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, 2. yıl kutlamaları sırasında yaptığı bir açıklamada, “Gate.TR’nin köklü değerlerini Türkiye pazarının dinamizmine göre yerelleştirdiğimiz, ilk günden bu yana verdiğimiz regülasyon tam uyum taahhüdümüzü gerçeğe dönüştürdüğümüz bir yılı, başarılarla birlikte geride bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gate.TR hakkında daha fazla bilgi almak için Hakkımızda sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kripto paralarla ilgili yeni düzenlemeler sonrası yatırımcıların en çok merak ettiği sorulardan biri “Türkiye’de kripto kazançlarından vergi alınacak mı?” oldu. Sosyal medyada bu konuda pek çok tartışma yaşansa da, yayımlanan bilgiler ışığında durum netleşti: Yatırımcılardan doğrudan vergi alınmasını öngören bir düzenleme bulunmuyor.
Yeni yasa kapsamında, bireysel yatırımcıların kripto varlık alım-satım işlemlerinden elde ettikleri kazançlar için ek bir vergi yükümlülüğü getirilmedi. Yani Türkiye’de kripto alım-satımı yapan bireysel yatırımcılar için doğrudan gelir vergisi veya başka bir vergi söz konusu değil.
Ancak platformlar için ayrı bir yükümlülük getirildi. Türkiye’de faaliyet gösterecek kripto varlık hizmet sağlayıcıları, her yıl bir önceki yılki faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin %1’ini Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK), %1’ini ise TÜBİTAK’a ödemek zorunda olacak.
Bu ödemelerin her yıl Mayıs ayı sonuna kadar yapılması gerekiyor. Bu modelde amaç, bireysel yatırımcıyı doğrudan vergilendirmek değil, kripto ekosisteminden kamu kurumlarına dolaylı bir katkı sağlamak.
Yani kripto varlık hizmet sağlayıcıları üzerinden bir gelir paylaşımı sistemi kurulmuş durumda.
Türkiye’de kripto para sektörüne yönelik kapsamlı bir yasal düzenleme ihtiyacı uzun süredir gündemdeydi. Özellikle küresel ve yerel gelişmelerin ışığında, yasa yapıcılar bu alanda hızlı ve güçlü adımlar atma gerekliliği hissetti. Kripto Para Yasası’nın hazırlanmasındaki temel motivasyonlar şöyle sıralanabilir:
Kripto piyasalarının hızlı büyümesiyle birlikte bireysel yatırımcıların sayısında ciddi artış yaşandı. Ancak bu büyüme, kontrolsüzlükle birlikte ciddi dolandırıcılık olaylarını da beraberinde getirdi. Türkiye’de Thodex skandalı gibi olaylar, binlerce yatırımcının mağdur olmasına yol açtı. Küresel ölçekte yaşanan FTX çöküşü, kripto sektöründe düzenleme ihtiyacının yalnızca bir yerel mesele değil, global bir zorunluluk olduğunu da gösterdi.
Yeni yasa, benzer skandalların tekrarını önlemek için yatırımcıların korunmasını ve piyasaya güvenin artırılmasını hedefliyor.
Kripto piyasaları, doğası gereği yüksek volatiliteye sahip. Bu volatilite sadece bireysel yatırımcıları değil, aynı zamanda bankacılık sistemini ve reel sektörü de dolaylı yoldan etkileyebilir. Özellikle kripto varlıkların finansal sisteme entegrasyonu arttıkça, dalgalanmaların makro ekonomik dengeler üzerindeki potansiyel etkileri daha ciddiye alınmaya başlandı.
Düzenlemeler, finansal istikrarı korumak ve olası sistematik risklerin önüne geçmek amacıyla oluşturuldu.
Türkiye, 2021 yılında FATF (Financial Action Task Force) tarafından gri listeye alınmıştı. 28 Haziran 2024 tarihi itibariyle Türkiye, FATF’in gri listesinden çıkarıldı
Bu durum, Türkiye’nin kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz önlemler aldığı yönünde uluslararası bir uyarı anlamına geliyordu. Kripto varlıklar, anonim yapıları sebebiyle kara para aklama faaliyetlerinde kullanılmaya açık bir alan olarak görülüyor.
Yeni düzenlemeler, AML (Anti-Money Laundering) ve CFT (Countering the Financing of Terrorism) standartlarına uyum sağlamak ve FATF’nin belirlediği kriterlere uygunluğunu göstermek için atılmış bir adım. Bu süreç, Türkiye’nin gri listeden çıkmasında kritik bir öneme sahip oldu.
Avrupa Birliği’nin MiCA (Markets in Crypto-Assets) düzenlemesi, kripto varlık piyasalarına şeffaflık, sorumluluk ve kullanıcı koruması getirmeyi amaçlıyor.
Türkiye, Avrupa ile ekonomik entegrasyon hedeflerini sürdürdüğü için, MiCA benzeri bir yasal çerçeveye uyum sağlamak istiyor. Yeni yasa çalışmaları, Türkiye’nin AB normlarıyla daha uyumlu bir kripto varlık düzenlemesi oluşturmasına yardımcı olacak. Bu hem dış ticaret hem de finansal ilişkiler açısından Türkiye’ye uzun vadede stratejik avantajlar kazandıracak.
Türkiye’de kripto varlık sektörüne yönelik kapsamlı düzenlemeler hayata geçirildi. Bu düzenlemeler yalnızca bireysel yatırımcıları değil; borsaları, saklama hizmet sağlayıcılarını ve dolaylı olarak ülke ekonomisini de yakından etkiliyor. Yeni yasal çerçeve, sektörel dinamikleri değiştirirken, makroekonomik düzeyde de birtakım sonuçlar doğuracak. İşte başlıca etkiler:
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının SPK’dan lisans almak zorunda olması ve faaliyetlerinin düzenli olarak denetlenecek olması, yatırımcılar için güven ortamı oluşturacak. Yatırımcılar, faaliyet iznine sahip ve denetime tabi platformlarda işlem yapacakları için dolandırıcılık riskleri azalacak. Şeffaflık standartlarının yükselmesi, bireysel yatırımcının piyasaya olan güvenini artıracak.
Bu durum, kripto varlık piyasasının Türkiye’de daha kurumsal ve uzun vadeli yatırımcı kitlesi tarafından da benimsenmesini teşvik edecek.
Kripto borsalarından yıllık gelirlerinin %2’sinin (SPK ve TÜBİTAK’a %1’er) kamu kurumlarına aktarılması, kamu gelirlerine yeni bir kalem ekleyecek.
Devlet, doğrudan bireysel yatırımcıyı vergilendirmese de, sektördeki ekonomik faaliyetten düzenli bir gelir elde etmiş olacak. Ayrıca, hizmet sağlayıcıların finansal raporlama zorunlulukları, Maliye’nin sektörü daha iyi izlemesine ve ileride potansiyel doğrudan vergilendirme için bir zemin oluşturmasına imkan tanıyacak.
Türkiye’nin kripto piyasasını düzenlemesi, FATF standartlarına uyum açısından da kritik önemde.Kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadelede kripto sektörünün kontrol altına alınması, Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkma şansını artıracak.
Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyon hedefleri doğrultusunda, AB’nin MiCA düzenlemeleriyle uyumlu bir sistem oluşturulması Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar nezdinde güvenilirliğini artıracak.
Bu uyum, doğrudan yabancı yatırımcı ilgisinin artmasına ve fintech sektörünün gelişmesine de katkı sağlayabilir.
Sıkı düzenlemeler, hem pozitif hem negatif yönde etkiler yaratabilir. Düzenlemeler netleştikçe, kripto girişimleri daha öngörülebilir bir zeminde iş yapabilecek. Ancak, aşırı düzenleme küçük girişimler üzerinde finansal ve operasyonel baskı yaratabilir, bu da yenilikçi projelerin yurt dışına kaymasına yol açabilir. Türkiye’nin kripto düzenlemeleri, inovasyonu destekleyecek şekilde esnek ve gelişmeye açık bir yapıda kalırsa, Web3, DeFi ve blockchain tabanlı projeler için bir çekim merkezi oluşturabilir.
Türkiye, kripto para sektörüne yönelik dünyanın en hızlı düzenleme getiren ülkelerinden biri haline gelmiştir. İlk yasal adımlar 2021’de atılmış, 2024 ve 2025’te kapsamlı yasal çerçeve tamamlanmıştır. Bu süreçte BDDK, SPK ve TCMB gibi kurumlar kritik rol oynamış; Thodex skandalı ve FTX çöküşü gibi olaylar düzenleme ihtiyacını hızlandırmıştır.
Yeni yasa, kripto hizmet sağlayıcılarına lisans zorunluluğu getirmiş, yatırımcı varlıklarının korunmasını sağlamış, platformlar için asgari sermaye şartı koymuş ve yurt dışı borsalara Türkiye’de faaliyet için şirket kurma zorunluluğu getirmiştir. SPK, MASAK ve diğer kurumlarca ek denetim ve kimlik doğrulama zorunlulukları getirilmiştir.
Bireysel yatırımcılar için doğrudan vergi uygulaması bulunmazken, hizmet sağlayıcılar gelirlerinin %2’sini devlete aktarmakla yükümlü olmuştur. Türkiye, bu düzenlemelerle FATF standartlarına uyum sağlamış ve gri listeden çıkmıştır. Avrupa Birliği’nin MiCA kurallarına da uyum hedeflenmiştir.
Türkiye’de kripto para düzenlemeleri, yatırımcı koruması, finansal istikrar, kara para aklama ile mücadele ve uluslararası normlara uyum amacıyla kapsamlı bir şekilde oluşturulmuştur. Düzenlemeler, Türkiye’nin uluslararası itibarını güçlendirecek ve fintech ekosistemini destekleyebilecek potansiyele sahiptir. Regülasyonlar Türkiye’nin Web3 ve blockchain teknolojilerinde öncü bir ülke olmasını sağlayabilir.
Bu makale, Gate.TR Akademi ekibi tarafından hazırlanmıştır. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yazarın kişisel görüşlerini yansıtır. Gate.TR’nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.