Bitcoin’in 2025 yılındaki örneği üzerinden, FDV hesaplamasının nasıl yapıldığını öğrenebilir; bu hesaplama, maksimum 21 milyon BTC arzı üzerinden 1,38 trilyon dolarlık bir değerlemeyi ortaya koymaktadır. Piyasa değeri ile FDV arasındaki farkın düşük olması, genellikle arz istikrarını ve düşük enflasyon riskini yansıtan olumlu bir gösterge olarak değerlendirilir.
Örnek: Bitcoin’in Tam Seyreltilmiş Piyasa Değeri
2025 yılı itibarıyla Bitcoin’in tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV), bu metriğin pratikte nasıl çalıştığını gösteren ideal bir örnektir. Bitcoin’in maksimum arzı 21 milyon adet ile sınırlıdır ve dolaşımda yaklaşık 19,5 milyon BTC bulunmaktadır. FDV hesabı, tüm coin’lerin şu anda dolaşımda olduğu varsayılarak teorik toplam değeri yansıtır.
Bitcoin’in fiyatı 2025 ortasında 65.500 $ seviyesindeyken, hesaplama aşağıdaki gibidir:
Bu iki değer arasındaki fark (yaklaşık 100 milyar $), henüz üretilmemiş BTC’lerin potansiyel piyasa değerini temsil eder. %7,8’lik bu fark, Bitcoin’in olgun token ekonomisini ve düşük enflasyon baskısını yansıtarak onu yeni çıkan birçok kripto varlığa kıyasla daha istikrarlı bir değer saklama aracı haline getirir.
Bitcoin’in yaklaşık dört yılda bir gerçekleşen yarılanma (halving) olayları, sonuncusu 2024’te olmak üzere, yeni arzın hızını azaltmış ve fiyat desteği sağlamıştır. Bu mekanizma, maksimum arz yaklaşsa bile kıtlık yaratarak FDV’nin yalnızca bir değerleme ölçütü olduğunu gösterir.
Birçok analiz platformu, yatırımcılara kapsamlı zincir üstü veriler sağlamak adına Bitcoin’in FDV’sini diğer metriklerle birlikte sunmaktadır. Piyasa değeri ile FDV arasındaki küçük fark, çoğu zaman olumlu yorumlanmakta ve bu farkın yüksek olduğu projelere göre Bitcoin’in daha düşük enflasyon riski taşıdığına işaret etmektedir.
2025 yılında Bitcoin’in uzun vadeli değer önerisini değerlendirmek isteyen yatırımcılar için FDV metriği, maksimum arzla karşılaştırıldığında gerçek kıtlığı daha net bir şekilde ortaya koymakta ve yatırım kararlarını destekleyecek ölçülebilir veriler sunmaktadır.
Herhangi bir yatırım kararı almadan önce — ister kripto varlıklar ister geleneksel menkul kıymetler olsun — mutlaka kendi araştırmanı yap (DYOR) ilkesiyle hareket etmek önemlidir. Bir kripto varlığın değeri ve potansiyeli hakkında bilgi sahibi olmak, sağlıklı bir değerlendirme için kritiktir. Geleneksel finans piyasalarına kıyasla, kripto endüstrisinde varlık değerlemesi için kullanılabilecek daha az sayıda metrik bulunmaktadır.
Bu metriklerden biri olan piyasa değeri (market cap), bir kripto varlığın belirli bir andaki toplam değerini ifade eder. Hesaplama şu şekilde yapılır:
Piyasa Değeri \= Token fiyatı × Dolaşımdaki token sayısı
Ancak piyasa değeri, bir varlığın gelecekteki performansını değerlendirmede sınırlı kalabilir. Bu noktada tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV) devreye girer.
FDV veya tam seyreltilmiş değerleme, bir kripto varlığın teorik toplam değerini ifade eder ve tüm token arzının dolaşımda olduğu varsayımına dayanır. Geleneksel finans literatüründe bu kavram, hisse senedi opsiyonları, dönüştürülebilir tahviller, varantlar gibi tüm potansiyel arz genişlemelerini içerecek şekilde değerlendirilir.
Kripto dünyasında ise FDV, henüz dolaşıma girmemiş olan ancak lansman sırasında belirlenmiş bir takvime göre serbest bırakılacak token’ları da hesaba katar. Bu rezerv token’lar genellikle proje ekipleri veya yatırımcılar tarafından tutulur ve piyasaya sürüldüğünde varlığın fiyatı üzerinde baskı oluşturabilir.
FDV, bu token’ların dolaşımda olduğunu varsayar ve coin’in teorik toplam piyasa değerini hesaplamaya yardımcı olur. Ancak bu değer, mutlak bir gösterge değildir; token’ın değeri, arz mekanizmaları ve ekonomik modeller gibi çeşitli faktörlerden etkilenir.
Bir kripto varlığın FDV’sini hesaplamak için iki temel veri gerekir:
FDV \= Maksimum Arz × Mevcut Token Fiyatı
Bu formül, özellikle erken aşamadaki projelerde, potansiyel piyasa değerini tahmin etmek için kullanılır. Ancak yatırım kararı verirken FDV’yi diğer metriklerle birlikte değerlendirmek gerekir.
Kaynak: Yahoo Finance
Bitcoin’in dolaşımdaki arzı 19,337,018 ve toplam arzı 21 milyondur. Bitcoin’in FDV’sini hesaplamak için yukarıdaki formülü aşağıdaki gibi uygulamak gerekir:
21,000,000 x $28,204.75
Bitcoin’in tam seyreltilmiş piyasa değeri= $592,393,923,560
Piyasa Değeri vs. Tam Seyreltilmiş Piyasa Değeri (FDV)
Daha önce belirtildiği gibi, piyasa değeri, bir kripto varlığın piyasadaki görünürlüğünü ve başarısını ölçmek için daha yaygın kullanılan bir metriktir. Kripto paralar söz konusu olduğunda, yüksek piyasa değeri, ilgili varlığın volatil piyasada belli bir stabilite sağladığının göstergesi olarak kabul edilir. Bu istikrar sinyali, birçok yatırımcının o varlığa güven duyduğunu ve piyasaya giriş yapmaya istekli olduğunu da gösterir. Bir kripto paranın piyasa değeri, mevcut token fiyatının dolaşımdaki toplam token miktarıyla çarpılmasıyla hesaplanır:
Piyasa Değeri \= Dolaşımdaki Toplam Token Sayısı × Mevcut Token Fiyatı
Örneğin, bir ETH token’ının fiyatı 1.461,14 $ ve dolaşımda 122.373.866 ETH bulunuyorsa,
Ethereum’un piyasa değeri yaklaşık 178.805.350.567 $ seviyesindedir. Tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV) ile piyasa değeri arasındaki en önemli fark, sundukları perspektiflerin farklılığıdır. Piyasa değeri mevcut durumu yansıtırken, FDV, tüm token’lar dolaşımda olduğunda ulaşılabilecek potansiyel değeri temsil eder. Ayrıca, FDV bir varlığın büyüme sürecini hesaba katmaz; yalnızca arz genişledikçe ortaya çıkabilecek değer seviyesini nesnel olarak projekte eder. Arz artışı ise, talep sabit kalırsa enflasyon yaratabilir ve token fiyatı üzerinde baskı oluşturur.
Ancak, Bitcoin ve Ethereum gibi projeler, token enflasyonunu önlemeye yönelik mekanizmalar geliştirmiştir. Bitcoin, yarılanma (halving) mekanizmasına sahipken; Ethereum, token yakım (burn) mekanizması ile arzı dengelemeyi hedeflemektedir.
Artık tam seyreltilmiş piyasa değerinin ne anlama geldiğini bildiğinize göre, bu bilginin nasıl kullanılacağını ve yatırım kararlarında nerede konumlandırılması gerektiğini anlamak önemlidir. FDV, tek başına bir varlığın gelecekteki fiyat performansına dair genel bir çerçeve sunar. Ancak mevcut piyasa değeri ile karşılaştırıldığında, enflasyonist tokenomik gibi olası riskler açığa çıkabilir.
Örneğin, FDV ile piyasa değeri arasındaki fark büyükse, bu durum arzın gelecekte artacağı ve fiyat üzerinde enflasyonist baskının oluşacağı anlamına gelebilir. Bu aynı zamanda, coinin şu an aşırı değerli olabileceğini de gösterebilir. Talep bu arz artışını karşılayamazsa, token fiyatı düşme eğiliminde olabilir.
Klasik bir örnek olarak Try Hards (TRY) token’ı gösterilebilir. Lansman sırasında toplam arzın %36’sı satılmış olmasına rağmen TRY fiyatı %99,74 düşmüş ve yatırım getirisi (ROI) -100’e yaklaşarak başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
FDV ile piyasa değeri birbirine çok yakınsa, bu genellikle varlığın adil bir değerlemeye sahip olduğu veya çok az düşük değerlendiği anlamına gelir. Örneğin, FDV’si 10 milyon $ ve piyasa değeri 9,5 milyon $ olan bir token, dengeli bir değerleme içerisindedir.
Ethereum, bu tür varlıkların başında gelir. Sınırsız arz yapısına rağmen, EIP-1559 güncellemesiyle birlikte uygulamaya alınan yakım mekanizması sayesinde, ağda işlem gerçekleştikçe belli miktarda ETH kalıcı olarak dolaşımdan çıkarılır.
FDV ile piyasa değeri arasındaki fark düşük olduğunda, bu farkın fiyat üzerinde belirgin bir etkisi olmaz. Aksine, coinin gelecekte değer kazanabileceği ve istikrarlı kalabileceği yönünde yorumlanabilir.
Tam seyreltilmiş piyasa değeri, özellikle uzun vadeli yatırım perspektifinde önemli bir ölçüttür. Piyasa değeri ile birlikte değerlendirildiğinde, bir varlığın potansiyel olarak aşırı mı yoksa adil mi değerlendiğini analiz etmek mümkün olabilir.
Ancak, FDV tek başına yeterli değildir. Daha bilinçli bir değerlendirme için aşağıdaki faktörler mutlaka dikkate alınmalıdır:
Ayrıca, bazı kripto varlıklar yüksek FDV’ye sahip olsa bile, yeterli talep sürdüğü sürece başarılı olmaya devam edebilir. Bu nedenle, token’ın fiyat geçmişi, arz yönetim mekanizmaları ve projenin genel tokenomik yapısı gibi unsurlar derinlemesine incelenmelidir.
Sonuç olarak, FDV değerli bir referans noktasıdır ancak kendi başına yatırım kararı vermek için yeterli değildir. Kapsamlı araştırma (DYOR) prensibi her zaman geçerliliğini korur.
Tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV), bir kripto varlığın aşırı değerlenip değerlenmediğini analiz etmekte kullanılabilecek önemli bir göstergedir. Yüksek FDV, ileride yaşanabilecek arz genişlemelerine bağlı olarak fiyat baskısı yaratabilir. Ancak, FDV tek başına yeterli bir değerlendirme kriteri değildir. Bir kripto paranın potansiyelini ölçerken; fiyat geçmişi, endüstri trendleri ve proje yol haritası gibi diğer temel unsurlar da dikkate alınmalıdır.
Bu makalenin içeriği tüm telif hakları Gate TR’ye aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bitcoin’in 2025 yılındaki örneği üzerinden, FDV hesaplamasının nasıl yapıldığını öğrenebilir; bu hesaplama, maksimum 21 milyon BTC arzı üzerinden 1,38 trilyon dolarlık bir değerlemeyi ortaya koymaktadır. Piyasa değeri ile FDV arasındaki farkın düşük olması, genellikle arz istikrarını ve düşük enflasyon riskini yansıtan olumlu bir gösterge olarak değerlendirilir.
Örnek: Bitcoin’in Tam Seyreltilmiş Piyasa Değeri
2025 yılı itibarıyla Bitcoin’in tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV), bu metriğin pratikte nasıl çalıştığını gösteren ideal bir örnektir. Bitcoin’in maksimum arzı 21 milyon adet ile sınırlıdır ve dolaşımda yaklaşık 19,5 milyon BTC bulunmaktadır. FDV hesabı, tüm coin’lerin şu anda dolaşımda olduğu varsayılarak teorik toplam değeri yansıtır.
Bitcoin’in fiyatı 2025 ortasında 65.500 $ seviyesindeyken, hesaplama aşağıdaki gibidir:
Bu iki değer arasındaki fark (yaklaşık 100 milyar $), henüz üretilmemiş BTC’lerin potansiyel piyasa değerini temsil eder. %7,8’lik bu fark, Bitcoin’in olgun token ekonomisini ve düşük enflasyon baskısını yansıtarak onu yeni çıkan birçok kripto varlığa kıyasla daha istikrarlı bir değer saklama aracı haline getirir.
Bitcoin’in yaklaşık dört yılda bir gerçekleşen yarılanma (halving) olayları, sonuncusu 2024’te olmak üzere, yeni arzın hızını azaltmış ve fiyat desteği sağlamıştır. Bu mekanizma, maksimum arz yaklaşsa bile kıtlık yaratarak FDV’nin yalnızca bir değerleme ölçütü olduğunu gösterir.
Birçok analiz platformu, yatırımcılara kapsamlı zincir üstü veriler sağlamak adına Bitcoin’in FDV’sini diğer metriklerle birlikte sunmaktadır. Piyasa değeri ile FDV arasındaki küçük fark, çoğu zaman olumlu yorumlanmakta ve bu farkın yüksek olduğu projelere göre Bitcoin’in daha düşük enflasyon riski taşıdığına işaret etmektedir.
2025 yılında Bitcoin’in uzun vadeli değer önerisini değerlendirmek isteyen yatırımcılar için FDV metriği, maksimum arzla karşılaştırıldığında gerçek kıtlığı daha net bir şekilde ortaya koymakta ve yatırım kararlarını destekleyecek ölçülebilir veriler sunmaktadır.
Herhangi bir yatırım kararı almadan önce — ister kripto varlıklar ister geleneksel menkul kıymetler olsun — mutlaka kendi araştırmanı yap (DYOR) ilkesiyle hareket etmek önemlidir. Bir kripto varlığın değeri ve potansiyeli hakkında bilgi sahibi olmak, sağlıklı bir değerlendirme için kritiktir. Geleneksel finans piyasalarına kıyasla, kripto endüstrisinde varlık değerlemesi için kullanılabilecek daha az sayıda metrik bulunmaktadır.
Bu metriklerden biri olan piyasa değeri (market cap), bir kripto varlığın belirli bir andaki toplam değerini ifade eder. Hesaplama şu şekilde yapılır:
Piyasa Değeri \= Token fiyatı × Dolaşımdaki token sayısı
Ancak piyasa değeri, bir varlığın gelecekteki performansını değerlendirmede sınırlı kalabilir. Bu noktada tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV) devreye girer.
FDV veya tam seyreltilmiş değerleme, bir kripto varlığın teorik toplam değerini ifade eder ve tüm token arzının dolaşımda olduğu varsayımına dayanır. Geleneksel finans literatüründe bu kavram, hisse senedi opsiyonları, dönüştürülebilir tahviller, varantlar gibi tüm potansiyel arz genişlemelerini içerecek şekilde değerlendirilir.
Kripto dünyasında ise FDV, henüz dolaşıma girmemiş olan ancak lansman sırasında belirlenmiş bir takvime göre serbest bırakılacak token’ları da hesaba katar. Bu rezerv token’lar genellikle proje ekipleri veya yatırımcılar tarafından tutulur ve piyasaya sürüldüğünde varlığın fiyatı üzerinde baskı oluşturabilir.
FDV, bu token’ların dolaşımda olduğunu varsayar ve coin’in teorik toplam piyasa değerini hesaplamaya yardımcı olur. Ancak bu değer, mutlak bir gösterge değildir; token’ın değeri, arz mekanizmaları ve ekonomik modeller gibi çeşitli faktörlerden etkilenir.
Bir kripto varlığın FDV’sini hesaplamak için iki temel veri gerekir:
FDV \= Maksimum Arz × Mevcut Token Fiyatı
Bu formül, özellikle erken aşamadaki projelerde, potansiyel piyasa değerini tahmin etmek için kullanılır. Ancak yatırım kararı verirken FDV’yi diğer metriklerle birlikte değerlendirmek gerekir.
Kaynak: Yahoo Finance
Bitcoin’in dolaşımdaki arzı 19,337,018 ve toplam arzı 21 milyondur. Bitcoin’in FDV’sini hesaplamak için yukarıdaki formülü aşağıdaki gibi uygulamak gerekir:
21,000,000 x $28,204.75
Bitcoin’in tam seyreltilmiş piyasa değeri= $592,393,923,560
Piyasa Değeri vs. Tam Seyreltilmiş Piyasa Değeri (FDV)
Daha önce belirtildiği gibi, piyasa değeri, bir kripto varlığın piyasadaki görünürlüğünü ve başarısını ölçmek için daha yaygın kullanılan bir metriktir. Kripto paralar söz konusu olduğunda, yüksek piyasa değeri, ilgili varlığın volatil piyasada belli bir stabilite sağladığının göstergesi olarak kabul edilir. Bu istikrar sinyali, birçok yatırımcının o varlığa güven duyduğunu ve piyasaya giriş yapmaya istekli olduğunu da gösterir. Bir kripto paranın piyasa değeri, mevcut token fiyatının dolaşımdaki toplam token miktarıyla çarpılmasıyla hesaplanır:
Piyasa Değeri \= Dolaşımdaki Toplam Token Sayısı × Mevcut Token Fiyatı
Örneğin, bir ETH token’ının fiyatı 1.461,14 $ ve dolaşımda 122.373.866 ETH bulunuyorsa,
Ethereum’un piyasa değeri yaklaşık 178.805.350.567 $ seviyesindedir. Tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV) ile piyasa değeri arasındaki en önemli fark, sundukları perspektiflerin farklılığıdır. Piyasa değeri mevcut durumu yansıtırken, FDV, tüm token’lar dolaşımda olduğunda ulaşılabilecek potansiyel değeri temsil eder. Ayrıca, FDV bir varlığın büyüme sürecini hesaba katmaz; yalnızca arz genişledikçe ortaya çıkabilecek değer seviyesini nesnel olarak projekte eder. Arz artışı ise, talep sabit kalırsa enflasyon yaratabilir ve token fiyatı üzerinde baskı oluşturur.
Ancak, Bitcoin ve Ethereum gibi projeler, token enflasyonunu önlemeye yönelik mekanizmalar geliştirmiştir. Bitcoin, yarılanma (halving) mekanizmasına sahipken; Ethereum, token yakım (burn) mekanizması ile arzı dengelemeyi hedeflemektedir.
Artık tam seyreltilmiş piyasa değerinin ne anlama geldiğini bildiğinize göre, bu bilginin nasıl kullanılacağını ve yatırım kararlarında nerede konumlandırılması gerektiğini anlamak önemlidir. FDV, tek başına bir varlığın gelecekteki fiyat performansına dair genel bir çerçeve sunar. Ancak mevcut piyasa değeri ile karşılaştırıldığında, enflasyonist tokenomik gibi olası riskler açığa çıkabilir.
Örneğin, FDV ile piyasa değeri arasındaki fark büyükse, bu durum arzın gelecekte artacağı ve fiyat üzerinde enflasyonist baskının oluşacağı anlamına gelebilir. Bu aynı zamanda, coinin şu an aşırı değerli olabileceğini de gösterebilir. Talep bu arz artışını karşılayamazsa, token fiyatı düşme eğiliminde olabilir.
Klasik bir örnek olarak Try Hards (TRY) token’ı gösterilebilir. Lansman sırasında toplam arzın %36’sı satılmış olmasına rağmen TRY fiyatı %99,74 düşmüş ve yatırım getirisi (ROI) -100’e yaklaşarak başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
FDV ile piyasa değeri birbirine çok yakınsa, bu genellikle varlığın adil bir değerlemeye sahip olduğu veya çok az düşük değerlendiği anlamına gelir. Örneğin, FDV’si 10 milyon $ ve piyasa değeri 9,5 milyon $ olan bir token, dengeli bir değerleme içerisindedir.
Ethereum, bu tür varlıkların başında gelir. Sınırsız arz yapısına rağmen, EIP-1559 güncellemesiyle birlikte uygulamaya alınan yakım mekanizması sayesinde, ağda işlem gerçekleştikçe belli miktarda ETH kalıcı olarak dolaşımdan çıkarılır.
FDV ile piyasa değeri arasındaki fark düşük olduğunda, bu farkın fiyat üzerinde belirgin bir etkisi olmaz. Aksine, coinin gelecekte değer kazanabileceği ve istikrarlı kalabileceği yönünde yorumlanabilir.
Tam seyreltilmiş piyasa değeri, özellikle uzun vadeli yatırım perspektifinde önemli bir ölçüttür. Piyasa değeri ile birlikte değerlendirildiğinde, bir varlığın potansiyel olarak aşırı mı yoksa adil mi değerlendiğini analiz etmek mümkün olabilir.
Ancak, FDV tek başına yeterli değildir. Daha bilinçli bir değerlendirme için aşağıdaki faktörler mutlaka dikkate alınmalıdır:
Ayrıca, bazı kripto varlıklar yüksek FDV’ye sahip olsa bile, yeterli talep sürdüğü sürece başarılı olmaya devam edebilir. Bu nedenle, token’ın fiyat geçmişi, arz yönetim mekanizmaları ve projenin genel tokenomik yapısı gibi unsurlar derinlemesine incelenmelidir.
Sonuç olarak, FDV değerli bir referans noktasıdır ancak kendi başına yatırım kararı vermek için yeterli değildir. Kapsamlı araştırma (DYOR) prensibi her zaman geçerliliğini korur.
Tam seyreltilmiş piyasa değeri (FDV), bir kripto varlığın aşırı değerlenip değerlenmediğini analiz etmekte kullanılabilecek önemli bir göstergedir. Yüksek FDV, ileride yaşanabilecek arz genişlemelerine bağlı olarak fiyat baskısı yaratabilir. Ancak, FDV tek başına yeterli bir değerlendirme kriteri değildir. Bir kripto paranın potansiyelini ölçerken; fiyat geçmişi, endüstri trendleri ve proje yol haritası gibi diğer temel unsurlar da dikkate alınmalıdır.
Bu makalenin içeriği tüm telif hakları Gate TR’ye aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.