Bitcoin Ne Zaman Tüm Zamanların En Yüksek Seviyelerine Ulaşabilir?

Yeni Başlayan4/28/2025, 1:42:05 PM
Nisan 2025’te Bitcoin, 83.700 ile 85.200 dolar arasında işlem görerek belirgin bir direnç bölgesine takıldı. 86.000 dolar seviyesi defalarca test edilmesine rağmen aşılamadı. Bu fiyat sıkışması, özellikle makroekonomik verilerdeki gelişmelerle yakından bağlantılı. ABD’den gelen güçlü ekonomik veriler, Fed’in faiz indirimi beklentilerini zayıflattı ve piyasadaki risk alma iştahını baskıladı.

Bu sırada altın, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 3.357 doları gören altın, geleneksel yatırımcı ilgisinin yeniden metal tarafa kaydığını gösterirken, Bitcoin’in gelecekteki potansiyeline yönelik ilgiyi de artırdı. Piyasada bazı analistler, Bitcoin’in 2025’in ikinci yarısında parabolik bir büyüme evresine gireceğini öngörüyor. Bu senaryoda, fiyat hedefi olarak 400.000 dolar seviyeleri dahi dillendirilmeye başlandı.

Küresel ölçekte artan tarife belirsizlikleri, Bitcoin’in güvenli liman olarak algılanmasını daha da güçlendiriyor. Böyle bir ortamda yatırımcılar, altın ve Bitcoin’in yalnızca rakip değil, birbirini tamamlayan varlıklar olarak nasıl hareket ettiklerini yakından izlemeli.

Bitcoin’in mevcut fiyat konsolidasyonu, geçmiş döngülerle karşılaştırıldığında yapısal olarak benzerlik gösteriyor. Bu tarz sıkışmaların ardından gelen kırılmalar genellikle agresif fiyat hareketleriyle sonuçlanıyor. Önümüzdeki aylarda Fed’in para politikasına yönelik sinyaller ve küresel makro belirsizlikler, Bitcoin’in bu önemli eşiği ne zaman ve nasıl aşacağını belirleyecek.

ABD İşsizlik Başvuruları Verileri

17 Nisan’da ABD Çalışma Bakanlığı, piyasa beklentisi olan 225.000’in altında, 215.000 adetlik yeni işsizlik başvurusu açıkladı. Bu veri, iş gücü piyasasının dirençli yapısını koruduğuna işaret ederken, ABD ekonomisine olan güveni pekiştirdi. Ancak aynı zamanda, Fed’in faiz indirimi yapma ihtimalini zayıflatarak riskli varlıklara olan kısa vadeli iştahı azalttı.

Bir gün önce, 16 Nisan’da Fed Başkanı Jerome Powell, yeni uygulamaya konulan karşılıklı tarifelerin potansiyel etkilerine dikkat çekti. Bu tarifelerin hem enflasyonu artırabileceğini hem de ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceğini vurguladı.

Eski Başkan Donald Trump, aynı gün yaptığı bir basın toplantısında Powell’a yönelik eleştirilerde bulundu. “Sanırım o berbat, ama şikayet edemem,” diyerek, kendi dönemindeki güçlü ekonomi performansına işaret etti. Trump, Powell’ı “siyaset yapmakla” suçladı ve “Ben aslında o adamı hiç sevmedim” ifadelerini kullandı. Ardından ekledi: “Powell’ın nihayetinde faizleri düşüreceğini düşünüyorum. Zaten yapabildiği tek şey bu.”

Fed kısa vadede faizleri düşürme niyetinde olmadığını belirtirken, Avrupa Merkez Bankası farklı bir yol izledi. Tarifelerin ekonomik etkisini hafifletmek amacıyla faiz oranını %2,50’den %2,25’e indirerek, 2022 sonundan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Küresel merkez bankaları arasındaki bu politika ayrışması, yatırımcıların Bitcoin gibi alternatif varlıkları yeniden değerlendirmesine neden oldu ve piyasalardaki belirsizliği artırdı.

Teknik görünümde Bitcoin kritik bir seviyede bulunuyor. Anonim kripto tüccarı Titan’a göre, BTC şu anda üçgen formasyonu içinde sıkışmış durumda. RSI göstergesi 50’nin üzerinde tutunuyor ve fiyat dirence yaklaşıyor, bu da yakın bir fiyat hareketi olasılığına işaret ediyor.

Sipariş akış analisti Magus ise, Bitcoin’in 85.000 dolar seviyesini yakın zamanda geri kazanamaması durumunda uzun vadeli grafikte düşüş eğilimine girebileceğini belirtiyor. Bu fiyat aralığında yaşanan mücadele yalnızca kısa vadeli yönü değil, aynı zamanda Bitcoin’in 2024’ten itibaren sürdürdüğü boğa trendinin devam edip edemeyeceğini de belirleyecek.

Altının Rekor Kırarken Bitcoin’in Tepkisi Gecikiyor


17 Nisan’da altın, ons başına 3.357 dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Bu gelişmenin ardından dikkatler Bitcoin’in bir sonraki hamlesine çevrildi.
Altın ve Bitcoin arasında tarihsel olarak gecikmeli fakat anlamlı bir korelasyon bulunduğu görülüyor. Veriler, altın yeni zirvelere ulaştığında, Bitcoin’in genellikle 100 ila 150 gün içinde bu hareketi takip ettiğini ve kendi önceki zirvesini kırdığını ortaya koyuyor.

2017 yılı buna iyi bir örnek oluşturuyor. O yıl altın %30 değer kazanırken, Bitcoin aynı yılın Aralık ayında 19.120 dolar seviyesine ulaştı. Benzer şekilde, 2020’de altın 2.075 doları geçerken, Bitcoin bir yıl sonra, Kasım 2021’de 69.000 dolar seviyesini gördü.

Bu model, ekonomik belirsizlik dönemlerinde iki varlığın tamamlayıcı roller üstlendiğini gösteriyor. Geleneksel bir güvenli liman olan altın, genellikle enflasyon beklentilerine ve gevşek para politikalarına daha hızlı tepki verirken, sabit arzı ve merkeziyetsiz yapısıyla Bitcoin, zaman içinde biriktirdiği momentumla ‘dijital altın’ olarak sahneye çıkıyor.

Bitcoin-Altın Fiyatı Korelasyonu

Theya’da büyümeden sorumlu müdür Joe Consorti, Bitcoin’in altına olan gecikmeli tepkisinin, kurumsal sermayenin geleneksel varlıklardan dijital varlıklara kaymasının daha fazla zaman almasıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Bu yeniden dağılım süreci, varlık sınıfları arasındaki tepki sürelerini uzatıyor.
Bugün altının yükselişi, ABD Merkez Bankası’nın politika yönüne dair belirsizlikle örtüşüyor. Galaxy Digital CEO’su Mike Novogratz, bu dönemi Amerika’nın bir “Minsky Anı” olarak tanımlıyor. Bu ifade, sürdürülemez borç seviyesi ve hızla eriyen güven ortamının birleştiği kırılma noktasını tarif ediyor.
Novogratz, Bitcoin ile altının aynı anda yükselmesini, ABD dolarının zayıflamasına ve 35 trilyon doları aşan ulusal borca yönelik artan endişelere bağlıyor. Bu kırılganlık, küresel ticarette artan tarife belirsizlikleriyle daha da derinleşiyor. Altın ve Bitcoin’in bu ortamda birlikte güçlenmesi, yatırımcıların geleneksel finansal sisteme olan güven eksikliğine verdikleri stratejik bir yanıt olarak değerlendiriliyor.

Bitcoin 400 bin dolara ulaşabilir mi?

Kısa vadeli oynaklıklar devam etse de, Bitcoin için uzun vadeli projeksiyonlar güçlü kalmaya devam ediyor. Anonim analist apsk32, “güç yasası zaman dağılımı” modeli temelinde yaptığı değerlendirmede, Bitcoin’in 2025’in ikinci çeyreğinde parabolik bir büyüme aşamasına girebileceğini ve bu sürecin 400.000 dolar seviyelerine kadar uzanabilecek potansiyel bir zirveyle sonuçlanabileceğini öngörüyor.

Bu model, Bitcoin’in piyasa değerini altına karşı normalize ederek, BTC’nin değerini altın onsu cinsinden ölçüyor. Böylece değerlendirme, dijital altın anlatısı çerçevesinde konumlandırılıyor.
Tarihsel döngüler de bu yaklaşımı destekliyor. Bitcoin’in her dört yılda bir gerçekleşen yarılanma döngüleri, genellikle bu olaydan 12 ila 18 ay sonra yeni boğa piyasalarının başlamasıyla sonuçlanıyor. Nisan 2024’te gerçekleşen son yarılanmanın etkilerinin, 2025’in üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde görülmeye başlaması bekleniyor.

Tarihsel döngüler de bu yaklaşımı destekliyor. Bitcoin’in her dört yılda bir gerçekleşen yarılanma döngüleri, genellikle bu olaydan 12 ila 18 ay sonra yeni boğa piyasalarının başlamasıyla sonuçlanıyor. Nisan 2024’te gerçekleşen son yarılanmanın etkilerinin, 2025’in üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde görülmeye başlaması bekleniyor.

Bu arada kurumsal talep istikrarlı şekilde artıyor. Şubat 2025 itibarıyla Bitcoin ETF’lerinde bulunan toplam net varlıklar 93,6 milyar dolara ulaştı. Bu artış, Bitcoin’in ana akım bir varlık sınıfı olarak konumunu pekiştirdiğini gösteriyor.

Ancak piyasanın dikkat etmesi gereken önemli bir nokta da, aşırı genişlemiş beklenti riskidir. Mevcut ralli büyük ölçüde kurumsal birikim ve ETF akışlarıyla destekleniyor, ancak perakende yatırımcıların katılımı hâlâ sınırlı. Bitcoin’in borsalardaki toplam arzı, 2018’den bu yana en düşük seviyelerine geriledi. Bu durum, likidite tuzakları ve ani satış risklerine işaret ediyor.

Bitcoin’in gelecekteki değerini sürdürülebilir kılmak için, yalnızca bir değer saklama aracı olmakla kalmayıp, ödeme sistemleri veya akıllı sözleşmeler gibi kullanım alanlarını da genişletmesi gerekiyor. Aksi takdirde, fiyat üzerindeki baskı artabilir ve aşırı beklentiler yeni direnç alanlarına dönüşebilir.

Gümrük Tarifeleri, Likidite Krizleri ve Piyasa Yeniden Yapılanması

Nisan 2025’te ABD, Çin mallarına uyguladığı tarifeleri %104’e kadar yükseltti. Japonya ve Kanada gibi diğer ülkeler de bu yükselen ticaret engellerinden doğrudan etkilendi. Bu korumacı yaklaşım yalnızca küresel enflasyon beklentilerini artırmakla kalmadı, aynı zamanda sermaye akışlarını da köklü biçimde yeniden yönlendirdi. Bloomberg verilerine göre bu tarifeler, ABD’de tüketici fiyatlarını yaklaşık %2.5 oranında artırdı ve yıllık hanehalkı harcamalarına ortalama 4.000 dolar ek yük getirdi.

Artan ekonomik baskı altında kalan Fed, daha önce sonlandırdığı niceliksel gevşeme politikasını yeniden devreye almak zorunda kalabilir. Bu, sistemde aşırı likidite yaratma riskini beraberinde getirirken, aynı zamanda Bitcoin’in “enflasyona karşı koruma” söylemini güçlendirme potansiyeline sahip.
Tarife politikaları ayrıca Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısının avantajlarını da öne çıkarıyor. Geleneksel sınır ötesi ödeme sistemleri giderek daha fazla kısıtlanırken, sabit paralar özellikle gelişmekte olan ülkelerde sermaye kontrollerini aşmak için tercih edilen araçlar haline geldi. Arjantin ve Türkiye gibi ülkelerde USDT gibi sabit paralar %5 ila %8 primle işlem görüyor ve bu durum, fiat para birimlerine olan güven kaybına karşı gelişen acil talebi yansıtıyor.

Ancak bu süreçte, tarifelerin neden olduğu kısa vadeli oynaklık göz ardı edilmemeli. 9 Nisan’da Bitcoin, gün içerisinde yüzde 7 oranında değer kaybederek kısa bir süreliğine 80.000 dolar seviyesine geriledi. Bu düşüş, türev piyasalarında 1 milyar doların üzerinde tasfiyeye yol açtı. Bu tür fiyat hareketleri, Bitcoin’in hâlâ “riskli varlık” algısından tamamen sıyrılamadığını ve kaldıraçlı pozisyonların tasfiyesine karşı oldukça hassas olduğunu gösteriyor.

Sonuç: Yeni Ekonomik Paradigmada Varlık Dağılımı

Bugünkü piyasa ortamı, aşırı fiyatlanmış politika beklentileri ile içsel büyüme eksikliği arasında sıkışmış durumda. Bitcoin’in uzun vadeli değerini koruyabilmesi, yalnızca düzenleyici baskılara karşı dayanıklılığına değil, aynı zamanda teknolojik gelişmelere ve kullanım alanlarının genişliğine de bağlı.

Yatırımcıların bu dönemde net bir bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. 2025–2026 yılları, Bitcoin’in bir döngüsel boğa piyasasında son büyük rallisini temsil edebilir. Bu bağlamda, altın ile Bitcoin arasındaki tamamlayıcılık ilişkisi daha da netleşiyor. Altın, tarihsel güveni ve yüksek likiditesiyle kriz dönemlerinde geleneksel sığınak olmaya devam ederken, Bitcoin düşük korelasyonu sayesinde ‘Dijital Altın 2.0’ konumunu giderek daha fazla pekiştiriyor.

Günümüz yatırımcısı için fiziksel altın ve önde gelen kripto paralar arasında dengeli bir portföy oluşturmak, aynı zamanda gelişmekte olan piyasa tahvillerinde yanlış fiyatlanmış fırsatları değerlendirmek, volatiliteyle başa çıkmak adına etkili bir strateji olabilir.

Tarih birebir tekrar etmese de genellikle kafiyeli olur. İster Bitcoin’in 85.000 dolarlık dönüş noktası olsun, ister altının 3.357 dolarlık rekoru, bu rakamlar yalnızca piyasa hareketlerini değil, aynı zamanda küresel ekonomik sistemdeki daha derin yapısal dönüşümleri işaret ediyor. Belirsizlikle dolu bu dönemde yalnızca rasyonel düşünceyle ve uzun vadeli bir vizyonla hareket eden yatırımcılar, yeni fırsatları yakalayabilir.

Yasal Uyarı

Bu makale, MarsBit kaynağından alıntılanmıştır. İçeriğin tüm telif hakları yazarı Lawrence’e aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yazarın kişisel görüşlerini yansıtır. Gate.TR’nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.

Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.

Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.

Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.

Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.

Paylaş

Bitcoin Ne Zaman Tüm Zamanların En Yüksek Seviyelerine Ulaşabilir?

Yeni Başlayan4/28/2025, 1:42:05 PM
Nisan 2025’te Bitcoin, 83.700 ile 85.200 dolar arasında işlem görerek belirgin bir direnç bölgesine takıldı. 86.000 dolar seviyesi defalarca test edilmesine rağmen aşılamadı. Bu fiyat sıkışması, özellikle makroekonomik verilerdeki gelişmelerle yakından bağlantılı. ABD’den gelen güçlü ekonomik veriler, Fed’in faiz indirimi beklentilerini zayıflattı ve piyasadaki risk alma iştahını baskıladı.

Bu sırada altın, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 3.357 doları gören altın, geleneksel yatırımcı ilgisinin yeniden metal tarafa kaydığını gösterirken, Bitcoin’in gelecekteki potansiyeline yönelik ilgiyi de artırdı. Piyasada bazı analistler, Bitcoin’in 2025’in ikinci yarısında parabolik bir büyüme evresine gireceğini öngörüyor. Bu senaryoda, fiyat hedefi olarak 400.000 dolar seviyeleri dahi dillendirilmeye başlandı.

Küresel ölçekte artan tarife belirsizlikleri, Bitcoin’in güvenli liman olarak algılanmasını daha da güçlendiriyor. Böyle bir ortamda yatırımcılar, altın ve Bitcoin’in yalnızca rakip değil, birbirini tamamlayan varlıklar olarak nasıl hareket ettiklerini yakından izlemeli.

Bitcoin’in mevcut fiyat konsolidasyonu, geçmiş döngülerle karşılaştırıldığında yapısal olarak benzerlik gösteriyor. Bu tarz sıkışmaların ardından gelen kırılmalar genellikle agresif fiyat hareketleriyle sonuçlanıyor. Önümüzdeki aylarda Fed’in para politikasına yönelik sinyaller ve küresel makro belirsizlikler, Bitcoin’in bu önemli eşiği ne zaman ve nasıl aşacağını belirleyecek.

ABD İşsizlik Başvuruları Verileri

17 Nisan’da ABD Çalışma Bakanlığı, piyasa beklentisi olan 225.000’in altında, 215.000 adetlik yeni işsizlik başvurusu açıkladı. Bu veri, iş gücü piyasasının dirençli yapısını koruduğuna işaret ederken, ABD ekonomisine olan güveni pekiştirdi. Ancak aynı zamanda, Fed’in faiz indirimi yapma ihtimalini zayıflatarak riskli varlıklara olan kısa vadeli iştahı azalttı.

Bir gün önce, 16 Nisan’da Fed Başkanı Jerome Powell, yeni uygulamaya konulan karşılıklı tarifelerin potansiyel etkilerine dikkat çekti. Bu tarifelerin hem enflasyonu artırabileceğini hem de ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceğini vurguladı.

Eski Başkan Donald Trump, aynı gün yaptığı bir basın toplantısında Powell’a yönelik eleştirilerde bulundu. “Sanırım o berbat, ama şikayet edemem,” diyerek, kendi dönemindeki güçlü ekonomi performansına işaret etti. Trump, Powell’ı “siyaset yapmakla” suçladı ve “Ben aslında o adamı hiç sevmedim” ifadelerini kullandı. Ardından ekledi: “Powell’ın nihayetinde faizleri düşüreceğini düşünüyorum. Zaten yapabildiği tek şey bu.”

Fed kısa vadede faizleri düşürme niyetinde olmadığını belirtirken, Avrupa Merkez Bankası farklı bir yol izledi. Tarifelerin ekonomik etkisini hafifletmek amacıyla faiz oranını %2,50’den %2,25’e indirerek, 2022 sonundan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Küresel merkez bankaları arasındaki bu politika ayrışması, yatırımcıların Bitcoin gibi alternatif varlıkları yeniden değerlendirmesine neden oldu ve piyasalardaki belirsizliği artırdı.

Teknik görünümde Bitcoin kritik bir seviyede bulunuyor. Anonim kripto tüccarı Titan’a göre, BTC şu anda üçgen formasyonu içinde sıkışmış durumda. RSI göstergesi 50’nin üzerinde tutunuyor ve fiyat dirence yaklaşıyor, bu da yakın bir fiyat hareketi olasılığına işaret ediyor.

Sipariş akış analisti Magus ise, Bitcoin’in 85.000 dolar seviyesini yakın zamanda geri kazanamaması durumunda uzun vadeli grafikte düşüş eğilimine girebileceğini belirtiyor. Bu fiyat aralığında yaşanan mücadele yalnızca kısa vadeli yönü değil, aynı zamanda Bitcoin’in 2024’ten itibaren sürdürdüğü boğa trendinin devam edip edemeyeceğini de belirleyecek.

Altının Rekor Kırarken Bitcoin’in Tepkisi Gecikiyor


17 Nisan’da altın, ons başına 3.357 dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Bu gelişmenin ardından dikkatler Bitcoin’in bir sonraki hamlesine çevrildi.
Altın ve Bitcoin arasında tarihsel olarak gecikmeli fakat anlamlı bir korelasyon bulunduğu görülüyor. Veriler, altın yeni zirvelere ulaştığında, Bitcoin’in genellikle 100 ila 150 gün içinde bu hareketi takip ettiğini ve kendi önceki zirvesini kırdığını ortaya koyuyor.

2017 yılı buna iyi bir örnek oluşturuyor. O yıl altın %30 değer kazanırken, Bitcoin aynı yılın Aralık ayında 19.120 dolar seviyesine ulaştı. Benzer şekilde, 2020’de altın 2.075 doları geçerken, Bitcoin bir yıl sonra, Kasım 2021’de 69.000 dolar seviyesini gördü.

Bu model, ekonomik belirsizlik dönemlerinde iki varlığın tamamlayıcı roller üstlendiğini gösteriyor. Geleneksel bir güvenli liman olan altın, genellikle enflasyon beklentilerine ve gevşek para politikalarına daha hızlı tepki verirken, sabit arzı ve merkeziyetsiz yapısıyla Bitcoin, zaman içinde biriktirdiği momentumla ‘dijital altın’ olarak sahneye çıkıyor.

Bitcoin-Altın Fiyatı Korelasyonu

Theya’da büyümeden sorumlu müdür Joe Consorti, Bitcoin’in altına olan gecikmeli tepkisinin, kurumsal sermayenin geleneksel varlıklardan dijital varlıklara kaymasının daha fazla zaman almasıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Bu yeniden dağılım süreci, varlık sınıfları arasındaki tepki sürelerini uzatıyor.
Bugün altının yükselişi, ABD Merkez Bankası’nın politika yönüne dair belirsizlikle örtüşüyor. Galaxy Digital CEO’su Mike Novogratz, bu dönemi Amerika’nın bir “Minsky Anı” olarak tanımlıyor. Bu ifade, sürdürülemez borç seviyesi ve hızla eriyen güven ortamının birleştiği kırılma noktasını tarif ediyor.
Novogratz, Bitcoin ile altının aynı anda yükselmesini, ABD dolarının zayıflamasına ve 35 trilyon doları aşan ulusal borca yönelik artan endişelere bağlıyor. Bu kırılganlık, küresel ticarette artan tarife belirsizlikleriyle daha da derinleşiyor. Altın ve Bitcoin’in bu ortamda birlikte güçlenmesi, yatırımcıların geleneksel finansal sisteme olan güven eksikliğine verdikleri stratejik bir yanıt olarak değerlendiriliyor.

Bitcoin 400 bin dolara ulaşabilir mi?

Kısa vadeli oynaklıklar devam etse de, Bitcoin için uzun vadeli projeksiyonlar güçlü kalmaya devam ediyor. Anonim analist apsk32, “güç yasası zaman dağılımı” modeli temelinde yaptığı değerlendirmede, Bitcoin’in 2025’in ikinci çeyreğinde parabolik bir büyüme aşamasına girebileceğini ve bu sürecin 400.000 dolar seviyelerine kadar uzanabilecek potansiyel bir zirveyle sonuçlanabileceğini öngörüyor.

Bu model, Bitcoin’in piyasa değerini altına karşı normalize ederek, BTC’nin değerini altın onsu cinsinden ölçüyor. Böylece değerlendirme, dijital altın anlatısı çerçevesinde konumlandırılıyor.
Tarihsel döngüler de bu yaklaşımı destekliyor. Bitcoin’in her dört yılda bir gerçekleşen yarılanma döngüleri, genellikle bu olaydan 12 ila 18 ay sonra yeni boğa piyasalarının başlamasıyla sonuçlanıyor. Nisan 2024’te gerçekleşen son yarılanmanın etkilerinin, 2025’in üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde görülmeye başlaması bekleniyor.

Tarihsel döngüler de bu yaklaşımı destekliyor. Bitcoin’in her dört yılda bir gerçekleşen yarılanma döngüleri, genellikle bu olaydan 12 ila 18 ay sonra yeni boğa piyasalarının başlamasıyla sonuçlanıyor. Nisan 2024’te gerçekleşen son yarılanmanın etkilerinin, 2025’in üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde görülmeye başlaması bekleniyor.

Bu arada kurumsal talep istikrarlı şekilde artıyor. Şubat 2025 itibarıyla Bitcoin ETF’lerinde bulunan toplam net varlıklar 93,6 milyar dolara ulaştı. Bu artış, Bitcoin’in ana akım bir varlık sınıfı olarak konumunu pekiştirdiğini gösteriyor.

Ancak piyasanın dikkat etmesi gereken önemli bir nokta da, aşırı genişlemiş beklenti riskidir. Mevcut ralli büyük ölçüde kurumsal birikim ve ETF akışlarıyla destekleniyor, ancak perakende yatırımcıların katılımı hâlâ sınırlı. Bitcoin’in borsalardaki toplam arzı, 2018’den bu yana en düşük seviyelerine geriledi. Bu durum, likidite tuzakları ve ani satış risklerine işaret ediyor.

Bitcoin’in gelecekteki değerini sürdürülebilir kılmak için, yalnızca bir değer saklama aracı olmakla kalmayıp, ödeme sistemleri veya akıllı sözleşmeler gibi kullanım alanlarını da genişletmesi gerekiyor. Aksi takdirde, fiyat üzerindeki baskı artabilir ve aşırı beklentiler yeni direnç alanlarına dönüşebilir.

Gümrük Tarifeleri, Likidite Krizleri ve Piyasa Yeniden Yapılanması

Nisan 2025’te ABD, Çin mallarına uyguladığı tarifeleri %104’e kadar yükseltti. Japonya ve Kanada gibi diğer ülkeler de bu yükselen ticaret engellerinden doğrudan etkilendi. Bu korumacı yaklaşım yalnızca küresel enflasyon beklentilerini artırmakla kalmadı, aynı zamanda sermaye akışlarını da köklü biçimde yeniden yönlendirdi. Bloomberg verilerine göre bu tarifeler, ABD’de tüketici fiyatlarını yaklaşık %2.5 oranında artırdı ve yıllık hanehalkı harcamalarına ortalama 4.000 dolar ek yük getirdi.

Artan ekonomik baskı altında kalan Fed, daha önce sonlandırdığı niceliksel gevşeme politikasını yeniden devreye almak zorunda kalabilir. Bu, sistemde aşırı likidite yaratma riskini beraberinde getirirken, aynı zamanda Bitcoin’in “enflasyona karşı koruma” söylemini güçlendirme potansiyeline sahip.
Tarife politikaları ayrıca Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısının avantajlarını da öne çıkarıyor. Geleneksel sınır ötesi ödeme sistemleri giderek daha fazla kısıtlanırken, sabit paralar özellikle gelişmekte olan ülkelerde sermaye kontrollerini aşmak için tercih edilen araçlar haline geldi. Arjantin ve Türkiye gibi ülkelerde USDT gibi sabit paralar %5 ila %8 primle işlem görüyor ve bu durum, fiat para birimlerine olan güven kaybına karşı gelişen acil talebi yansıtıyor.

Ancak bu süreçte, tarifelerin neden olduğu kısa vadeli oynaklık göz ardı edilmemeli. 9 Nisan’da Bitcoin, gün içerisinde yüzde 7 oranında değer kaybederek kısa bir süreliğine 80.000 dolar seviyesine geriledi. Bu düşüş, türev piyasalarında 1 milyar doların üzerinde tasfiyeye yol açtı. Bu tür fiyat hareketleri, Bitcoin’in hâlâ “riskli varlık” algısından tamamen sıyrılamadığını ve kaldıraçlı pozisyonların tasfiyesine karşı oldukça hassas olduğunu gösteriyor.

Sonuç: Yeni Ekonomik Paradigmada Varlık Dağılımı

Bugünkü piyasa ortamı, aşırı fiyatlanmış politika beklentileri ile içsel büyüme eksikliği arasında sıkışmış durumda. Bitcoin’in uzun vadeli değerini koruyabilmesi, yalnızca düzenleyici baskılara karşı dayanıklılığına değil, aynı zamanda teknolojik gelişmelere ve kullanım alanlarının genişliğine de bağlı.

Yatırımcıların bu dönemde net bir bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. 2025–2026 yılları, Bitcoin’in bir döngüsel boğa piyasasında son büyük rallisini temsil edebilir. Bu bağlamda, altın ile Bitcoin arasındaki tamamlayıcılık ilişkisi daha da netleşiyor. Altın, tarihsel güveni ve yüksek likiditesiyle kriz dönemlerinde geleneksel sığınak olmaya devam ederken, Bitcoin düşük korelasyonu sayesinde ‘Dijital Altın 2.0’ konumunu giderek daha fazla pekiştiriyor.

Günümüz yatırımcısı için fiziksel altın ve önde gelen kripto paralar arasında dengeli bir portföy oluşturmak, aynı zamanda gelişmekte olan piyasa tahvillerinde yanlış fiyatlanmış fırsatları değerlendirmek, volatiliteyle başa çıkmak adına etkili bir strateji olabilir.

Tarih birebir tekrar etmese de genellikle kafiyeli olur. İster Bitcoin’in 85.000 dolarlık dönüş noktası olsun, ister altının 3.357 dolarlık rekoru, bu rakamlar yalnızca piyasa hareketlerini değil, aynı zamanda küresel ekonomik sistemdeki daha derin yapısal dönüşümleri işaret ediyor. Belirsizlikle dolu bu dönemde yalnızca rasyonel düşünceyle ve uzun vadeli bir vizyonla hareket eden yatırımcılar, yeni fırsatları yakalayabilir.

Yasal Uyarı

Bu makale, MarsBit kaynağından alıntılanmıştır. İçeriğin tüm telif hakları yazarı Lawrence’e aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yazarın kişisel görüşlerini yansıtır. Gate.TR’nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.

Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.

Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.

Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.

Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.

Şimdi Başlayın
İstediğiniz zaman, istediğiniz yerde Türk lirası ile kripto alın, satın.