Altcoinler Yükselmediğine Göre Para Nereye Gitti?

Orta Seviye4/28/2025, 8:33:43 AM
2024 yılı boyunca stablecoin piyasası hızla büyürken, alternatif kripto paralar aynı ivmeyi gösteremedi. Gate Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bu analiz, on-chain veriler ve sermaye akış trendlerini inceleyerek, fonların DeFi protokollerine, ödeme sistemlerine ve kurumsal ticaret kanallarına kaydığını ortaya koyuyor. Bu durum, kripto piyasasında “stablecoin finansallaşması” olarak adlandırılabilecek yeni bir aşamaya işaret ediyor.

PANews’in bu özel çalışması, istikrarlı paraların büyümesiyle ortaya çıkan temel soruya odaklanıyor: Tüm bu para nereye gitti?

2024 başından itibaren küresel stablecoin arzı %80,7 oranında artarak 235 milyar doları aştı. Piyasa, hâlâ büyük oranda USDT ve USDC ikilisi tarafından domine ediliyor; bu iki varlık büyümenin %86’sını oluşturuyor. Ancak dikkat çekici olan, Ethereum ve Tron ağlarına 100 milyar dolardan fazla giriş olmasına rağmen, bunun alternatif coin piyasasında karşılık bulmaması.

Önceki döngülerde, stablecoin arzındaki artışlar altcoin piyasalarına doğrudan yansırdı. Örneğin, geçmişte stablecoin arzında her 1 dolarlık artış, alternatif coinlerde ortalama 8,50 dolarlık piyasa değeri büyümesine yol açıyordu. 2024 verileri ise bu çarpanın sadece 1,50 dolar seviyesinde kaldığını ve %82’lik bir düşüş yaşandığını gösteriyor.

Araştırma, bu sermaye girişlerinin aslında nereye aktığını detaylı biçimde inceliyor. Veriler, merkezi borsalardaki stablecoin bakiyelerinin yükseldiğini, DeFi protokollerinde staking hacimlerinin arttığını gösteriyor. Aynı zamanda, geleneksel finans kurumları tarafından yapılan OTC işlemler, sınır ötesi ödeme sistemlerinde stablecoin kullanımı ve gelişmekte olan pazarlarda itibari para yerine geçme gibi eğilimler öne çıkıyor. Bu gelişmeler, kripto ekosisteminin sermaye akış haritasının sessizce yeniden çizildiğine işaret ediyor.

Sonuç olarak, stablecoin’lerin yükselişi sadece bir piyasa büyümesi değil; kullanım alanlarının genişlemesi, işlevselliğin dönüşmesi ve sermayenin yön değiştirmesiyle karakterize edilen yapısal bir değişimi temsil ediyor. Bu dönüşüm, kripto piyasasında yeni bir evreyi haber veriyor: Daha az spekülasyon, daha fazla altyapı.

Stabilcoin Büyümesinin %80’ini Ethereum ve Tron Oluşturuyor

DeFiLlama verilerine göre, stabilcoin’lerin toplam arzı 2024 başından bu yana 130 milyar dolarlık artışla 235 milyar dolara ulaştı. Bu, %80,7’lik kayda değer bir büyüme anlamına geliyor. Bu genişlemenin büyük kısmı hâlâ iki ana stabilcoin olan USDT ve USDC tarafından yönlendiriliyor.

1 Ocak 2024’te USDT’nin dolaşımdaki arzı 91 milyar dolardı. 31 Mart 2025 itibarıyla bu rakam 144,6 milyar dolara çıkarak yaklaşık 53,6 milyar dolarlık artışla toplam büyümenin %51’ini oluşturdu. Aynı dönemde USDC arzı 23,8 milyar dolardan 60,6 milyar dolara yükseldi ve büyümenin yaklaşık %35’ini sağladı. Bu iki stabilcoin, piyasa payının %87’sini, büyümenin ise %86’sını oluşturdu.

Blokzinciri bazında incelendiğinde, Ethereum ve Tron hâlâ stabilcoin ihraçları için en baskın platformlar konumunda. Ethereum, toplam arzın %53,62’sine, Tron ise %28,37’sine ev sahipliği yaparak birlikte %81,99’luk bir paya ulaştılar.

1 Ocak 2024 – 3 Nisan 2025 arasında Ethereum üzerindeki stabilcoin arzı yaklaşık 58 milyar dolar arttı. Bu, %86’lık bir artışla USDT ve USDC’nin büyüme oranlarına paralellik gösteriyor. Tron’un büyümesi ise %34 civarında kalarak genel ortalamanın gerisinde kaldı.

Stabilcoin büyümesinde üçüncü sıradaki blokzincir Solana oldu. Aynı dönemde arzı 12,5 milyar dolar artarak %584,34 gibi dikkat çekici bir büyüme oranına ulaştı. Solana’yı, 4 milyar dolarlık yeni ihraçla %2.316,46 büyüme kaydeden Base ağı izledi.

En çok büyüyen ilk on blokzincir arasında Hyperliquid, TON ve Berachain yalnızca son bir yıl içinde stabilcoin ihraç etmeye başladı. Bu üç platform birlikte yaklaşık 3,8 milyar dolarlık yeni arz sağlayarak toplam büyümenin %3,6’sına katkıda bulundu.

Özetle, Ethereum ve Tron hâlâ stabilcoin ekosisteminin temel taşı konumunda. Yeni oyuncular yükselişte olsa da, bu iki zincirin hâkimiyeti şimdilik sarsılmış değil.

Her Yeni $1 Sadece $1,50 Anlamına Geliyor

Stablecoin’lerin zincir üstü arzı hızla artarken, aynı dönemde alternatif kripto para piyasasının büyümesi oldukça sınırlı kaldı.

Karşılaştırmak gerekirse:

Mart 2020’de, Bitcoin ve Ethereum hariç toplam altcoin piyasa değeri yaklaşık 39,8 milyar dolardı. Mayıs 2021’e gelindiğinde bu rakam 813,5 milyar dolara yükseldi—yaklaşık 19,43 kat artış. Aynı dönemde, stablecoin piyasası 6,14 milyar dolardan 99,2 milyar dolara çıkarak neredeyse 15 kat büyüdü. Bu süreç, her iki alan arasında görece senkronize bir büyüme olduğunu gösteriyordu.

Ancak mevcut boğa döngüsünde durum farklı. Stablecoin arzı %80 artarken, altcoin piyasası yalnızca %38,3 büyüdü. Bu, yaklaşık 159,9 milyar dolarlık bir artış anlamına geliyor.

2020–2021 döneminde stablecoin başına yaratılan piyasa değeri oldukça yüksekti. O döngüde, her yeni 1 dolarlık stablecoin, altcoin piyasa değerinde ortalama 8,30 dolarlık bir artış yaratıyordu. 2024–2025 döngüsünde ise bu oran dramatik biçimde 1,50 dolara kadar geriledi. Bu çarpıcı düşüş, yeni basılan stablecoin’lerin artık ağırlıklı olarak altcoin yatırımı için kullanılmadığını net biçimde ortaya koyuyor.

Peki, bu para nereye gidiyor?

Halk Zincir Manzarası Değişiyor: Ethereum ve Tron Sabit Kalırken Solana ve Base İlerliyor

İlk bakışta, Solana üzerindeki MEME coin çılgınlığı bu boğa piyasasının en dikkat çekici özelliklerinden biri haline geldi. Ancak bu hareketliliğin büyük bölümü SOL işlem çiftleriyle sınırlı kaldı; stablecoin katılımı ise oldukça düşüktü. Daha önce de belirtildiği gibi, stablecoin arzındaki büyümenin büyük kısmı hâlâ Ethereum ağında gerçekleşiyor.

Peki, stablecoin’ler gerçekte nereye gidiyor? Bu sorunun cevabı için dikkatleri Ethereum ağına ve USDT ile USDC gibi başlıca stabil paralara çevirmek gerekiyor.

Analize geçmeden önce, stablecoin kullanımına ilişkin bazı yaygın teorileri hatırlayalım: Bu paraların giderek daha fazla ödeme aracı olarak, staking getirisi elde etmek için ve bir değer saklama aracı olarak kullanıldığı öne sürülüyor.

İlk olarak, Ethereum üzerindeki stablecoin ticaret aktivitelerini inceleyelim. İlgili grafikler, işlem hacmindeki dalgalanmaların düzenli bir ritim izlediğini, neredeyse bir “kalp atışı” gibi tekrarlayan bir yapı sergilediğini gösteriyor. Bu da stablecoin kullanımında belirli desenlerin varlığına işaret ediyor.

Kısa vadeli zaman dilimlerine bakıldığında, net bir işlem ritmi ortaya çıkıyor: “5+2” deseni. Yani, haftanın beş günü yüksek işlem aktivitesi, ardından iki gün düşük hacim. Özellikle hafta sonları hacimler düzenli şekilde düşerken, işlem yoğunluğu Pazartesi’den Çarşamba’ya artıyor, Perşembe ve Cuma ise yavaşlıyor.

Bu tutarlı oynaklık, stablecoin ile yapılan işlemlerin önemli bir kısmının bireysel kullanıcılar değil, kurumsal aktörler ya da işletmeler tarafından yönlendirildiğini düşündürüyor. Eğer bu paralar ağırlıklı olarak son kullanıcı ödemelerinde kullanılsaydı, hafta içi ve hafta sonu arasında bu kadar belirgin bir fark olmazdı.

Ayrıca günlük işlem adetlerine bakıldığında, Ethereum üzerindeki USDT transfer sayısı genellikle 300.000’in altındadır. Hafta sonları hem transfer sayısı hem de ortalama transfer tutarı ciddi biçimde azalır. Bu da kurumsal işlem yoğunluğunun hafta içi konsantre olduğu yönündeki hipotezi destekler niteliktedir.

USDT Borsalara Akıyor, USDC DeFi’ye Batıyor

Cüzdan dağılımı verileri, USDT ve USDC’nin kullanım alanlarında önemli bir ayrışmaya işaret ediyor.

USDT açısından tablo net: Merkezi borsalardaki USDT bakiyeleri son bir yılda ciddi biçimde artış gösterdi. 1 Ocak 2024’te borsalarda 15,2 milyar USDT bulunurken, 2 Nisan 2025’te bu rakam 40,9 milyar USDT’ye ulaştı. Bu, 25,7 milyar dolarlık ya da %169’luk bir artış demek. Bu artış oranı, aynı dönemde stablecoin arzında görülen %80,7’lik genel büyümeyi açıkça geride bırakıyor ve çıkarılan toplam yeni USDT’nin %48’inin doğrudan borsalara aktığını gösteriyor.

Yani son bir yılda piyasaya sürülen her iki USDT’den biri doğrudan merkezi borsalara yöneldi.

USDC tarafında ise oldukça farklı bir tablo var. 1 Ocak 2024’te borsalardaki USDC bakiyesi 2,06 milyar seviyesindeyken, 2 Nisan 2025’te bu miktar sadece 4,98 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde toplam USDC arzı 36,8 milyar dolara çıkmış durumda. Bu, yeni basılan USDC’nin yalnızca %7,9’unun borsalara aktığını gösteriyor. Genel anlamda bakıldığında, borsalarda tutulan USDC, toplam dolaşımdaki arzın sadece %8,5’ini oluşturuyor; bu oran USDT için %28,4.

Bu fark, kullanım alanlarındaki net ayrımı ortaya koyuyor: Yeni USDT’lerin çoğu merkezi borsalara yönelirken, USDC daha çok borsaların dışında değerlendiriliyor.

Peki USDC nereye gidiyor? Bu sorunun cevabını, büyük USDC bakiyelerine sahip adreslerin analizinde bulabiliriz.

Ethereum üzerindeki en büyük USDC adreslerinin çoğu DeFi protokollerine ait. Örneğin, USDC’nin en büyük sahibi olan “Sky” cüzdanı, MakerDAO ile ilişkili ve yaklaşık 4,8 milyar USDC tutarak toplam USDC arzının %11,9’unu oluşturuyor. Temmuz 2024’te bu cüzdan sadece 20 milyon USDC’ye sahipti. Bu da %229’luk etkileyici bir artış anlamına geliyor. Sky, bu USDC’leri genellikle DAI ve USDS gibi kendi stabilcoin’lerini üretmek için teminat olarak kullanıyor. Bu artış, DeFi’de kilitlenen toplam değerdeki büyümeyle paralel şekilde ilerliyor.

Bir diğer önemli örnek, Ethereum’daki dördüncü en büyük USDC sahibi olan Aave. 1 Ocak 2024’te yaklaşık 45 milyon USDC tutan Aave, 12 Mart 2025 itibarıyla bu miktarı 1,32 milyar USDC’ye çıkardı. Bu, yalnızca Ethereum üzerinde ihraç edilen USDC’nin %7,5’ine denk geliyor.

Tüm bu veriler, Ethereum’daki USDC artışının ağırlıklı olarak DeFi protokollerinde staking ve borç verme ürünlerine yöneldiğini net biçimde ortaya koyuyor.

2024 başında Ethereum üzerindeki toplam kilitli değer (TVL) yaklaşık 29,7 milyar dolardı. Mart 2025’te yaşanan son düşüşe rağmen TVL hâlâ yaklaşık 49 milyar dolar seviyesinde. Bu, %64,9’luk bir artış anlamına geliyor ve hem stablecoin büyümesiyle hem de altcoin piyasasının genelinden daha güçlü bir performansla örtüşüyor.

Ancak mutlak değerlerle bakıldığında, Ethereum’un TVL’si bu süreçte yaklaşık 19,3 milyar dolar artarken, aynı dönemde Ethereum’daki toplam stablecoin arzı 58 milyar dolar arttı. Bu fark, yatırım protokollerinin yeni basılan tüm stablecoin’leri absorbe etmediğini ve önemli bir kısmının hâlâ başka alanlara yöneldiğini gösteriyor. Özellikle borsa girişleri göz önünde bulundurulduğunda, piyasaya giren sermayenin yalnızca DeFi içinde emilmediği netleşiyor.

Yeni Kullanım Alanları Ortaya Çıkıyor: Sınır Ötesi Ödemelerden Kurumsal İşlemlere

DeFi alanının ötesinde, stablecoin’lere yönelik talep giderek artıyor. Bu artış; perakende ödemeler, sınır ötesi havaleler ve kurumsal OTC (tezgah üstü) ticaret gibi yeni kullanım alanlarıyla destekleniyor.

Circle’ın çeşitli resmi açıklamalarına göre, stablecoin’ler ödeme ve havale uygulamalarında artık somut faydalar sunmaya başladı. Rise tarafından hazırlanan bir rapor, küresel havalelerin yaklaşık %30’unun artık stablecoin’ler aracılığıyla gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Bu eğilim özellikle Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika bölgelerinde öne çıkıyor. Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasında, hem perakende hem de kurumsal sınıf stablecoin transferleri yıllık bazda %40’tan fazla büyüme gösterdi.

Circle ayrıca 2024 yılında, Standard Chartered’ın dijital varlık aracı kurumu Zodia Markets’ın toplamda 4 milyar dolarlık USDC bastığını açıkladı. Zodia Markets, kurumsal müşterilere OTC ticaret hizmetleri ve zincir üstü döviz (on-chain FX) işlemleri sunuyor. Bu durum, stablecoin’lerin yalnızca kripto-native alanlarda değil, geleneksel finansın içinde de kullanım alanı bulduğunun bir göstergesi.

Stablecoin’lerin gerçek dünya kullanımına dair bir diğer örnek, Latin Amerika’daki perakende ödeme şirketi Lemon. Lemon kullanıcıları, başta USDC olmak üzere, şu anda günlük işlemler için toplamda 137 milyon doları aşkın stablecoin tutuyor.

Kullanım senaryolarının çeşitliliğine ek olarak, her blokzincir ekosisteminin kendine özgü yapısı da stablecoin talebinde farklılıklara neden oluyor. Örneğin, Solana’daki MEME coin çılgınlığı, merkeziyetsiz borsalarda (DEX) işlem hacmini ciddi şekilde artırdı.

PANews’in mevcut verilerine göre, Solana üzerindeki en büyük 100 USDC işlem çiftinde yaklaşık 2,2 milyar dolarlık toplam kilitli değer (TVL) bulunuyor. USDC’nin bu likiditenin yaklaşık yarısını oluşturduğu tahmin ediliyor. Bu da Solana’da dolaşımdaki toplam USDC’nin yaklaşık %8,8’ine denk gelen yaklaşık 1,1 milyar dolarlık bir kullanım anlamına geliyor.

Özetle, stablecoin’ler artık yalnızca kripto işlemlerinde değil; sınır ötesi ödemeler, kurumsal finans, perakende harcamalar ve bölgesel kullanım senaryolarında da merkezi bir rol üstlenmeye başlamış durumda.

Spekülatif Balondan, Gelecek Nesil Finansal Ürüne

Stablecoin trendlerini analiz eden PANews, piyasa değerindeki artışın arkasında tek bir neden tespit etmenin zor olduğunu vurguluyor. Bu nedenle şu temel soruya net bir yanıt yok: Paralar nereye gitti?

Ancak analiz, çok boyutlu bir tabloyu ortaya koyuyor:

Stablecoin arzı büyümeye devam ediyor fakat bu fonlar, geçmiş döngülerde olduğu gibi alternatif kripto paralara akmıyor. Artış, klasik bir “altcoin sezonunu” tetiklemiş değil.

Ethereum üzerindeki verilere bakıldığında, USDT arzındaki büyümenin yaklaşık yarısı merkezi borsalara aktı. Ancak ETH ve altcoin fiyatlarında büyük bir hareket gözlemlenmediği için, bu sermayenin büyük ölçüde BTC alımı için kullanıldığı ya da borsa tabanlı getiri ürünlerinde beklemeye alındığı tahmin ediliyor. Geri kalan kısmın ise DeFi protokolleri tarafından emildiği düşünülüyor. Genel eğilim, Ethereum’a giren sermayenin borç verme, likidite sağlama ve staking gibi yapılandırılmış protokollere yöneldiğini gösteriyor. Bu da kriptoya yönelen geleneksel sermayenin, spekülatif kazançlardan çok daha olgun finansal araçlara kayma eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Standard Chartered gibi kurumların stablecoin ihracıyla kurumsal düzeyde kullanım artarken, gelişmekte olan bölgelerde de istikrarsız yerel para birimlerine karşı alternatif arayışlar stablecoin talebini körüklüyor. Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika’da stablecoin benimsenmesi hızla artıyor. Ancak bu segment henüz yeterince belgelenmiş değil; kapsamı hâlâ tam anlamıyla bilinmiyor.

Öte yandan, her blokzincir ağı kendi içinde farklı dinamikler sergiliyor.

Solana’daki büyüme, DEX hacmini tetikleyen MEME coin hareketliliğiyle desteklenirken; Hyperliquid, Berachain ve TON gibi yeni zincirlerde ekosistem gelişimi etrafındaki heyecan sermaye talebini artırıyor.

Genel çerçevede bakıldığında, tüm bu sermaye yönelimleri, kripto piyasasında sessiz bir paradigma değişiminin sinyallerini veriyor.

Stablecoin’ler yalnızca işlem aracı olmaktan çıkıp, merkeziyetsiz finans ile geleneksel finans arasında bir “değer taşıma altyapısı” haline geliyor. Altcoin’ler artık bu likidite artışından eskisi kadar faydalanamıyor. Buna karşılık, kurumsal getiri ürünleri, hizmete erişimi kısıtlı bölgelerdeki ödeme çözümleri ve olgunlaşan zincir üstü finansal altyapılar, stablecoin’leri merkezî bir rolün içine çekiyor.

Bu sessiz dönüşüm, kripto tarihinde bir dönüm noktası olabilir.

Spekülasyonun ön planda olduğu modelden, gerçek dünya kullanımına ve yapılandırılmış finansal ürünlere dayalı daha sürdürülebilir bir yapıya geçiş yaşanıyor.

Yasal Uyarı

Bu makale, PANews kaynağından alıntılanmıştır. İçeriğin tüm telif hakları yazarı Frank’a aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yazarın kişisel görüşlerini yansıtır. Gate.TR’nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.

Paylaş

Altcoinler Yükselmediğine Göre Para Nereye Gitti?

Orta Seviye4/28/2025, 8:33:43 AM
2024 yılı boyunca stablecoin piyasası hızla büyürken, alternatif kripto paralar aynı ivmeyi gösteremedi. Gate Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bu analiz, on-chain veriler ve sermaye akış trendlerini inceleyerek, fonların DeFi protokollerine, ödeme sistemlerine ve kurumsal ticaret kanallarına kaydığını ortaya koyuyor. Bu durum, kripto piyasasında “stablecoin finansallaşması” olarak adlandırılabilecek yeni bir aşamaya işaret ediyor.

PANews’in bu özel çalışması, istikrarlı paraların büyümesiyle ortaya çıkan temel soruya odaklanıyor: Tüm bu para nereye gitti?

2024 başından itibaren küresel stablecoin arzı %80,7 oranında artarak 235 milyar doları aştı. Piyasa, hâlâ büyük oranda USDT ve USDC ikilisi tarafından domine ediliyor; bu iki varlık büyümenin %86’sını oluşturuyor. Ancak dikkat çekici olan, Ethereum ve Tron ağlarına 100 milyar dolardan fazla giriş olmasına rağmen, bunun alternatif coin piyasasında karşılık bulmaması.

Önceki döngülerde, stablecoin arzındaki artışlar altcoin piyasalarına doğrudan yansırdı. Örneğin, geçmişte stablecoin arzında her 1 dolarlık artış, alternatif coinlerde ortalama 8,50 dolarlık piyasa değeri büyümesine yol açıyordu. 2024 verileri ise bu çarpanın sadece 1,50 dolar seviyesinde kaldığını ve %82’lik bir düşüş yaşandığını gösteriyor.

Araştırma, bu sermaye girişlerinin aslında nereye aktığını detaylı biçimde inceliyor. Veriler, merkezi borsalardaki stablecoin bakiyelerinin yükseldiğini, DeFi protokollerinde staking hacimlerinin arttığını gösteriyor. Aynı zamanda, geleneksel finans kurumları tarafından yapılan OTC işlemler, sınır ötesi ödeme sistemlerinde stablecoin kullanımı ve gelişmekte olan pazarlarda itibari para yerine geçme gibi eğilimler öne çıkıyor. Bu gelişmeler, kripto ekosisteminin sermaye akış haritasının sessizce yeniden çizildiğine işaret ediyor.

Sonuç olarak, stablecoin’lerin yükselişi sadece bir piyasa büyümesi değil; kullanım alanlarının genişlemesi, işlevselliğin dönüşmesi ve sermayenin yön değiştirmesiyle karakterize edilen yapısal bir değişimi temsil ediyor. Bu dönüşüm, kripto piyasasında yeni bir evreyi haber veriyor: Daha az spekülasyon, daha fazla altyapı.

Stabilcoin Büyümesinin %80’ini Ethereum ve Tron Oluşturuyor

DeFiLlama verilerine göre, stabilcoin’lerin toplam arzı 2024 başından bu yana 130 milyar dolarlık artışla 235 milyar dolara ulaştı. Bu, %80,7’lik kayda değer bir büyüme anlamına geliyor. Bu genişlemenin büyük kısmı hâlâ iki ana stabilcoin olan USDT ve USDC tarafından yönlendiriliyor.

1 Ocak 2024’te USDT’nin dolaşımdaki arzı 91 milyar dolardı. 31 Mart 2025 itibarıyla bu rakam 144,6 milyar dolara çıkarak yaklaşık 53,6 milyar dolarlık artışla toplam büyümenin %51’ini oluşturdu. Aynı dönemde USDC arzı 23,8 milyar dolardan 60,6 milyar dolara yükseldi ve büyümenin yaklaşık %35’ini sağladı. Bu iki stabilcoin, piyasa payının %87’sini, büyümenin ise %86’sını oluşturdu.

Blokzinciri bazında incelendiğinde, Ethereum ve Tron hâlâ stabilcoin ihraçları için en baskın platformlar konumunda. Ethereum, toplam arzın %53,62’sine, Tron ise %28,37’sine ev sahipliği yaparak birlikte %81,99’luk bir paya ulaştılar.

1 Ocak 2024 – 3 Nisan 2025 arasında Ethereum üzerindeki stabilcoin arzı yaklaşık 58 milyar dolar arttı. Bu, %86’lık bir artışla USDT ve USDC’nin büyüme oranlarına paralellik gösteriyor. Tron’un büyümesi ise %34 civarında kalarak genel ortalamanın gerisinde kaldı.

Stabilcoin büyümesinde üçüncü sıradaki blokzincir Solana oldu. Aynı dönemde arzı 12,5 milyar dolar artarak %584,34 gibi dikkat çekici bir büyüme oranına ulaştı. Solana’yı, 4 milyar dolarlık yeni ihraçla %2.316,46 büyüme kaydeden Base ağı izledi.

En çok büyüyen ilk on blokzincir arasında Hyperliquid, TON ve Berachain yalnızca son bir yıl içinde stabilcoin ihraç etmeye başladı. Bu üç platform birlikte yaklaşık 3,8 milyar dolarlık yeni arz sağlayarak toplam büyümenin %3,6’sına katkıda bulundu.

Özetle, Ethereum ve Tron hâlâ stabilcoin ekosisteminin temel taşı konumunda. Yeni oyuncular yükselişte olsa da, bu iki zincirin hâkimiyeti şimdilik sarsılmış değil.

Her Yeni $1 Sadece $1,50 Anlamına Geliyor

Stablecoin’lerin zincir üstü arzı hızla artarken, aynı dönemde alternatif kripto para piyasasının büyümesi oldukça sınırlı kaldı.

Karşılaştırmak gerekirse:

Mart 2020’de, Bitcoin ve Ethereum hariç toplam altcoin piyasa değeri yaklaşık 39,8 milyar dolardı. Mayıs 2021’e gelindiğinde bu rakam 813,5 milyar dolara yükseldi—yaklaşık 19,43 kat artış. Aynı dönemde, stablecoin piyasası 6,14 milyar dolardan 99,2 milyar dolara çıkarak neredeyse 15 kat büyüdü. Bu süreç, her iki alan arasında görece senkronize bir büyüme olduğunu gösteriyordu.

Ancak mevcut boğa döngüsünde durum farklı. Stablecoin arzı %80 artarken, altcoin piyasası yalnızca %38,3 büyüdü. Bu, yaklaşık 159,9 milyar dolarlık bir artış anlamına geliyor.

2020–2021 döneminde stablecoin başına yaratılan piyasa değeri oldukça yüksekti. O döngüde, her yeni 1 dolarlık stablecoin, altcoin piyasa değerinde ortalama 8,30 dolarlık bir artış yaratıyordu. 2024–2025 döngüsünde ise bu oran dramatik biçimde 1,50 dolara kadar geriledi. Bu çarpıcı düşüş, yeni basılan stablecoin’lerin artık ağırlıklı olarak altcoin yatırımı için kullanılmadığını net biçimde ortaya koyuyor.

Peki, bu para nereye gidiyor?

Halk Zincir Manzarası Değişiyor: Ethereum ve Tron Sabit Kalırken Solana ve Base İlerliyor

İlk bakışta, Solana üzerindeki MEME coin çılgınlığı bu boğa piyasasının en dikkat çekici özelliklerinden biri haline geldi. Ancak bu hareketliliğin büyük bölümü SOL işlem çiftleriyle sınırlı kaldı; stablecoin katılımı ise oldukça düşüktü. Daha önce de belirtildiği gibi, stablecoin arzındaki büyümenin büyük kısmı hâlâ Ethereum ağında gerçekleşiyor.

Peki, stablecoin’ler gerçekte nereye gidiyor? Bu sorunun cevabı için dikkatleri Ethereum ağına ve USDT ile USDC gibi başlıca stabil paralara çevirmek gerekiyor.

Analize geçmeden önce, stablecoin kullanımına ilişkin bazı yaygın teorileri hatırlayalım: Bu paraların giderek daha fazla ödeme aracı olarak, staking getirisi elde etmek için ve bir değer saklama aracı olarak kullanıldığı öne sürülüyor.

İlk olarak, Ethereum üzerindeki stablecoin ticaret aktivitelerini inceleyelim. İlgili grafikler, işlem hacmindeki dalgalanmaların düzenli bir ritim izlediğini, neredeyse bir “kalp atışı” gibi tekrarlayan bir yapı sergilediğini gösteriyor. Bu da stablecoin kullanımında belirli desenlerin varlığına işaret ediyor.

Kısa vadeli zaman dilimlerine bakıldığında, net bir işlem ritmi ortaya çıkıyor: “5+2” deseni. Yani, haftanın beş günü yüksek işlem aktivitesi, ardından iki gün düşük hacim. Özellikle hafta sonları hacimler düzenli şekilde düşerken, işlem yoğunluğu Pazartesi’den Çarşamba’ya artıyor, Perşembe ve Cuma ise yavaşlıyor.

Bu tutarlı oynaklık, stablecoin ile yapılan işlemlerin önemli bir kısmının bireysel kullanıcılar değil, kurumsal aktörler ya da işletmeler tarafından yönlendirildiğini düşündürüyor. Eğer bu paralar ağırlıklı olarak son kullanıcı ödemelerinde kullanılsaydı, hafta içi ve hafta sonu arasında bu kadar belirgin bir fark olmazdı.

Ayrıca günlük işlem adetlerine bakıldığında, Ethereum üzerindeki USDT transfer sayısı genellikle 300.000’in altındadır. Hafta sonları hem transfer sayısı hem de ortalama transfer tutarı ciddi biçimde azalır. Bu da kurumsal işlem yoğunluğunun hafta içi konsantre olduğu yönündeki hipotezi destekler niteliktedir.

USDT Borsalara Akıyor, USDC DeFi’ye Batıyor

Cüzdan dağılımı verileri, USDT ve USDC’nin kullanım alanlarında önemli bir ayrışmaya işaret ediyor.

USDT açısından tablo net: Merkezi borsalardaki USDT bakiyeleri son bir yılda ciddi biçimde artış gösterdi. 1 Ocak 2024’te borsalarda 15,2 milyar USDT bulunurken, 2 Nisan 2025’te bu rakam 40,9 milyar USDT’ye ulaştı. Bu, 25,7 milyar dolarlık ya da %169’luk bir artış demek. Bu artış oranı, aynı dönemde stablecoin arzında görülen %80,7’lik genel büyümeyi açıkça geride bırakıyor ve çıkarılan toplam yeni USDT’nin %48’inin doğrudan borsalara aktığını gösteriyor.

Yani son bir yılda piyasaya sürülen her iki USDT’den biri doğrudan merkezi borsalara yöneldi.

USDC tarafında ise oldukça farklı bir tablo var. 1 Ocak 2024’te borsalardaki USDC bakiyesi 2,06 milyar seviyesindeyken, 2 Nisan 2025’te bu miktar sadece 4,98 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde toplam USDC arzı 36,8 milyar dolara çıkmış durumda. Bu, yeni basılan USDC’nin yalnızca %7,9’unun borsalara aktığını gösteriyor. Genel anlamda bakıldığında, borsalarda tutulan USDC, toplam dolaşımdaki arzın sadece %8,5’ini oluşturuyor; bu oran USDT için %28,4.

Bu fark, kullanım alanlarındaki net ayrımı ortaya koyuyor: Yeni USDT’lerin çoğu merkezi borsalara yönelirken, USDC daha çok borsaların dışında değerlendiriliyor.

Peki USDC nereye gidiyor? Bu sorunun cevabını, büyük USDC bakiyelerine sahip adreslerin analizinde bulabiliriz.

Ethereum üzerindeki en büyük USDC adreslerinin çoğu DeFi protokollerine ait. Örneğin, USDC’nin en büyük sahibi olan “Sky” cüzdanı, MakerDAO ile ilişkili ve yaklaşık 4,8 milyar USDC tutarak toplam USDC arzının %11,9’unu oluşturuyor. Temmuz 2024’te bu cüzdan sadece 20 milyon USDC’ye sahipti. Bu da %229’luk etkileyici bir artış anlamına geliyor. Sky, bu USDC’leri genellikle DAI ve USDS gibi kendi stabilcoin’lerini üretmek için teminat olarak kullanıyor. Bu artış, DeFi’de kilitlenen toplam değerdeki büyümeyle paralel şekilde ilerliyor.

Bir diğer önemli örnek, Ethereum’daki dördüncü en büyük USDC sahibi olan Aave. 1 Ocak 2024’te yaklaşık 45 milyon USDC tutan Aave, 12 Mart 2025 itibarıyla bu miktarı 1,32 milyar USDC’ye çıkardı. Bu, yalnızca Ethereum üzerinde ihraç edilen USDC’nin %7,5’ine denk geliyor.

Tüm bu veriler, Ethereum’daki USDC artışının ağırlıklı olarak DeFi protokollerinde staking ve borç verme ürünlerine yöneldiğini net biçimde ortaya koyuyor.

2024 başında Ethereum üzerindeki toplam kilitli değer (TVL) yaklaşık 29,7 milyar dolardı. Mart 2025’te yaşanan son düşüşe rağmen TVL hâlâ yaklaşık 49 milyar dolar seviyesinde. Bu, %64,9’luk bir artış anlamına geliyor ve hem stablecoin büyümesiyle hem de altcoin piyasasının genelinden daha güçlü bir performansla örtüşüyor.

Ancak mutlak değerlerle bakıldığında, Ethereum’un TVL’si bu süreçte yaklaşık 19,3 milyar dolar artarken, aynı dönemde Ethereum’daki toplam stablecoin arzı 58 milyar dolar arttı. Bu fark, yatırım protokollerinin yeni basılan tüm stablecoin’leri absorbe etmediğini ve önemli bir kısmının hâlâ başka alanlara yöneldiğini gösteriyor. Özellikle borsa girişleri göz önünde bulundurulduğunda, piyasaya giren sermayenin yalnızca DeFi içinde emilmediği netleşiyor.

Yeni Kullanım Alanları Ortaya Çıkıyor: Sınır Ötesi Ödemelerden Kurumsal İşlemlere

DeFi alanının ötesinde, stablecoin’lere yönelik talep giderek artıyor. Bu artış; perakende ödemeler, sınır ötesi havaleler ve kurumsal OTC (tezgah üstü) ticaret gibi yeni kullanım alanlarıyla destekleniyor.

Circle’ın çeşitli resmi açıklamalarına göre, stablecoin’ler ödeme ve havale uygulamalarında artık somut faydalar sunmaya başladı. Rise tarafından hazırlanan bir rapor, küresel havalelerin yaklaşık %30’unun artık stablecoin’ler aracılığıyla gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Bu eğilim özellikle Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika bölgelerinde öne çıkıyor. Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasında, hem perakende hem de kurumsal sınıf stablecoin transferleri yıllık bazda %40’tan fazla büyüme gösterdi.

Circle ayrıca 2024 yılında, Standard Chartered’ın dijital varlık aracı kurumu Zodia Markets’ın toplamda 4 milyar dolarlık USDC bastığını açıkladı. Zodia Markets, kurumsal müşterilere OTC ticaret hizmetleri ve zincir üstü döviz (on-chain FX) işlemleri sunuyor. Bu durum, stablecoin’lerin yalnızca kripto-native alanlarda değil, geleneksel finansın içinde de kullanım alanı bulduğunun bir göstergesi.

Stablecoin’lerin gerçek dünya kullanımına dair bir diğer örnek, Latin Amerika’daki perakende ödeme şirketi Lemon. Lemon kullanıcıları, başta USDC olmak üzere, şu anda günlük işlemler için toplamda 137 milyon doları aşkın stablecoin tutuyor.

Kullanım senaryolarının çeşitliliğine ek olarak, her blokzincir ekosisteminin kendine özgü yapısı da stablecoin talebinde farklılıklara neden oluyor. Örneğin, Solana’daki MEME coin çılgınlığı, merkeziyetsiz borsalarda (DEX) işlem hacmini ciddi şekilde artırdı.

PANews’in mevcut verilerine göre, Solana üzerindeki en büyük 100 USDC işlem çiftinde yaklaşık 2,2 milyar dolarlık toplam kilitli değer (TVL) bulunuyor. USDC’nin bu likiditenin yaklaşık yarısını oluşturduğu tahmin ediliyor. Bu da Solana’da dolaşımdaki toplam USDC’nin yaklaşık %8,8’ine denk gelen yaklaşık 1,1 milyar dolarlık bir kullanım anlamına geliyor.

Özetle, stablecoin’ler artık yalnızca kripto işlemlerinde değil; sınır ötesi ödemeler, kurumsal finans, perakende harcamalar ve bölgesel kullanım senaryolarında da merkezi bir rol üstlenmeye başlamış durumda.

Spekülatif Balondan, Gelecek Nesil Finansal Ürüne

Stablecoin trendlerini analiz eden PANews, piyasa değerindeki artışın arkasında tek bir neden tespit etmenin zor olduğunu vurguluyor. Bu nedenle şu temel soruya net bir yanıt yok: Paralar nereye gitti?

Ancak analiz, çok boyutlu bir tabloyu ortaya koyuyor:

Stablecoin arzı büyümeye devam ediyor fakat bu fonlar, geçmiş döngülerde olduğu gibi alternatif kripto paralara akmıyor. Artış, klasik bir “altcoin sezonunu” tetiklemiş değil.

Ethereum üzerindeki verilere bakıldığında, USDT arzındaki büyümenin yaklaşık yarısı merkezi borsalara aktı. Ancak ETH ve altcoin fiyatlarında büyük bir hareket gözlemlenmediği için, bu sermayenin büyük ölçüde BTC alımı için kullanıldığı ya da borsa tabanlı getiri ürünlerinde beklemeye alındığı tahmin ediliyor. Geri kalan kısmın ise DeFi protokolleri tarafından emildiği düşünülüyor. Genel eğilim, Ethereum’a giren sermayenin borç verme, likidite sağlama ve staking gibi yapılandırılmış protokollere yöneldiğini gösteriyor. Bu da kriptoya yönelen geleneksel sermayenin, spekülatif kazançlardan çok daha olgun finansal araçlara kayma eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Standard Chartered gibi kurumların stablecoin ihracıyla kurumsal düzeyde kullanım artarken, gelişmekte olan bölgelerde de istikrarsız yerel para birimlerine karşı alternatif arayışlar stablecoin talebini körüklüyor. Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika’da stablecoin benimsenmesi hızla artıyor. Ancak bu segment henüz yeterince belgelenmiş değil; kapsamı hâlâ tam anlamıyla bilinmiyor.

Öte yandan, her blokzincir ağı kendi içinde farklı dinamikler sergiliyor.

Solana’daki büyüme, DEX hacmini tetikleyen MEME coin hareketliliğiyle desteklenirken; Hyperliquid, Berachain ve TON gibi yeni zincirlerde ekosistem gelişimi etrafındaki heyecan sermaye talebini artırıyor.

Genel çerçevede bakıldığında, tüm bu sermaye yönelimleri, kripto piyasasında sessiz bir paradigma değişiminin sinyallerini veriyor.

Stablecoin’ler yalnızca işlem aracı olmaktan çıkıp, merkeziyetsiz finans ile geleneksel finans arasında bir “değer taşıma altyapısı” haline geliyor. Altcoin’ler artık bu likidite artışından eskisi kadar faydalanamıyor. Buna karşılık, kurumsal getiri ürünleri, hizmete erişimi kısıtlı bölgelerdeki ödeme çözümleri ve olgunlaşan zincir üstü finansal altyapılar, stablecoin’leri merkezî bir rolün içine çekiyor.

Bu sessiz dönüşüm, kripto tarihinde bir dönüm noktası olabilir.

Spekülasyonun ön planda olduğu modelden, gerçek dünya kullanımına ve yapılandırılmış finansal ürünlere dayalı daha sürdürülebilir bir yapıya geçiş yaşanıyor.

Yasal Uyarı

Bu makale, PANews kaynağından alıntılanmıştır. İçeriğin tüm telif hakları yazarı Frank’a aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yazarın kişisel görüşlerini yansıtır. Gate.TR’nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.

Şimdi Başlayın
İstediğiniz zaman, istediğiniz yerde Türk lirası ile kripto alın, satın.