Haftanın Öne Çıkan Gelişmeleri: Kripto Piyasalarında Kritik Hamleler, Stabilcoinler ve ETF’ler

15.09.2025 / 19.09.2025

Özet

İngiltere Merkez Bankası, bireylerin 10-20 bin sterlin, işletmelerin ise 10 milyon sterlin ile sınırlı stabilcoin tutabilmesini öngören bir plan açıkladı, ancak sektör temsilcileri bunun hem uygulanmasının zor hem de küresel rekabette İngiltere’yi geriye düşüreceğini savundu. BitMine Immersion Technologies, 2,15 milyon ETH ve toplamda 10,77 milyar dolarlık varlıkla dünyanın en büyük ikinci kurumsal kripto rezervine ulaştığını duyurdu. Fon akışlarında ise 3,3 milyar dolarlık haftalık net giriş öne çıkarken, Bitcoin 2,4 milyar dolarlık girişle liderliği aldı, Ethereum çıkış serisini kırarak yeniden talep gördü ve Solana tek günlük 145 milyon dolarlık girişle rekor kırdı. Öte yandan Tether, ABD regülasyonlarına uygun yeni stablecoin’i USAT’ı tanıtırken, CEO olarak eski Beyaz Saray yetkilisi Bo Hines’ı atadı. Piyasada hareketlilik, 11 yıldır atıl durumda olan bir balinanın 1.000 BTC transferiyle daha da arttı. CleanCore Solutions’ın 100 milyon DOGE alımı Dogecoin fiyatını %25 yukarı taşırken, CME Group Solana ve XRP opsiyonlarını piyasaya sürme planını açıkladı. Düzenleyici cephede ise Fed’in 25 baz puanlık faiz indirimi ve SEC’in spot kripto ETF’lerde hızlı listeleme dönemi başlatması, yatırımcı güvenini güçlendirerek kripto piyasaları için tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirildi.

İngiltere Merkez Bankası’nın Stabilcoin Planı: Sektörden Sert Tepki

İngiltere Merkez Bankası, bireylerin ve işletmelerin sahip olabileceği stabilcoin miktarına üst sınır getirmeyi planlıyor. Bu adım, Birleşik Krallık’ı ABD ve Avrupa Birliği’ne kıyasla daha katı kurallara sahip hale getirebilir. Ancak kripto endüstrisi temsilcileri, böyle bir düzenlemenin hem uygulanmasının güç hem de maliyetli olacağı görüşünde.

Banka, stabilcoin’lerin bankacılık sisteminden mevduat çekerek finansal yapıyı zayıflatabileceği riskine dikkat çekiyor. Tasarıya göre, bireylerin 10.000–20.000 sterlin, işletmelerin ise 10 milyon sterlinlik stabilcoin limiti bulunacak.

Kripto sektörü ise bu yaklaşımın ülkeyi küresel arenada dezavantajlı bir konuma düşüreceğini savunuyor. Özellikle Coinbase gibi şirketler, sınırlamaların İngiliz yatırımcılar, Londra’nın finans merkezi rolü ve sterlinin itibarı için olumsuz sonuçlar doğuracağını iddia ediyor.

UK Cryptoasset Business Council gibi gruplar da, stabilcoin ihraç edenlerin token sahiplerini her zaman takip edemediğini, bu nedenle sınırların uygulanabilir olmayacağını vurguluyor. Ayrıca, kimlik doğrulama ve cüzdanlar arası uyum gibi ek sistemlerin devreye girmesinin karmaşık ve pahalı bir süreç yaratacağı ifade ediliyor.

Merkez Bankası ise bu sınırlamaların kalıcı değil, “geçiş dönemi” önlemleri olabileceğini belirtiyor. Amaç, dijital paraların yaygınlaşmasıyla birlikte oluşabilecek büyük ve ani mevduat çıkışlarının finansal istikrarı tehdit etmesini önlemek. Güncellenmiş düzenleme planının bu yıl içinde istişare için kamuoyuna sunulması bekleniyor.

BitMine Immersion Technologies’den Kripto Varlık Açıklaması

BitMine Immersion Technologies (NYSE American: BMNR), yaptığı basın duyurusunda 14 Eylül saat 21.00 itibarıyla toplamda yaklaşık 10,77 milyar dolarlık kripto ve nakit varlığa sahip olduğunu bildirdi.

Şirketin varlık portföyünde; Bloomberg fiyatlandırmasına göre 2,15 milyon ETH (Ethereum), 192 adet Bitcoin, Eightco (ORBS) hisselerinde 214 milyon dolarlık pay ve 569 milyon dolar tutarında teminatsız nakit yer alıyor. Ethereum tarafındaki varlıklar, token başına 4.632 dolarlık değer üzerinden hesaplandı.

BitMine, bu büyüklükle küresel ölçekte en fazla Ethereum rezervine sahip şirket konumuna yükseldiğini açıkladı. Kripto hazine büyüklüğünde ise yalnızca yaklaşık 74 milyar dolarlık Bitcoin portföyüne sahip MicroStrategy’nin gerisinde kalarak, dünyanın ikinci en büyük kurumsal kripto varlığına sahip olduklarını belirtti.

Şirket hisseleri de dikkat çekici bir performans gösterdi. 12 Eylül itibarıyla son beş günün ortalaması günlük 2 milyar dolarlık işlem hacmine ulaştı. Fundstrat verilerine göre bu rakam, ABD borsalarında işlem gören tüm şirketler arasında BitMine’ı 28. sıraya taşıdı.

BitMine Başkanı ve Fundstrat kurucularından Thomas Lee, şirketin ulaştığı 2 milyon ETH eşiğini “Ethereum için süper döngü” ifadesiyle yorumladı. Lee, Wall Street’in blockchain teknolojisine ilgisi ve yapay zekanın token ekonomisini beslemesiyle bu büyümenin desteklendiğini vurguladı.

Şirketin kurumsal yatırımcıları arasında ise ARK Invest’ten Cathie Wood, Founders Fund, Pantera Capital ve Galaxy Digital gibi önemli isimler bulunuyor. Ayrıca BitMine, piyasadaki tüm ETH tokenlerinin %5’ini portföyüne katma hedefini açıkladı.

Hali hazırda Trinidad, Pecos (Teksas) ve Silverton (Teksas)’ta Bitcoin madencilik tesisleri işleten şirket, madencilik gelirleri ve sermaye artırımıyla uzun vadeli kripto yatırım stratejisini sürdürmeyi planlıyor.

Kripto Fonlarında 3,3 Milyar Dolarlık Haftalık Giriş

Geçtiğimiz hafta kripto varlık yatırım ürünleri yeniden güçlü bir toparlanma kaydetti. Sektöre toplamda 3,3 milyar dolar net giriş oldu ve piyasalar yeniden pozitif bölgeye geçti. Bu hareket, özellikle ABD’de beklenenden zayıf açıklanan makroekonomik verilerin ardından yatırımcı güveninin yükselmesiyle ilişkilendiriliyor. Hafta sonu fiyatlarda yaşanan artışlar da fon girişlerini destekledi. Toplam yönetilen varlıklar (AuM) 239 milyar dolara ulaştı ve Ağustos başındaki tarihi zirve olan 244 milyar dolara yaklaştı.

Bölgesel Akışlar

Fon girişlerinin büyük kısmı ABD kaynaklı oldu. Haftalık bazda ülkedeki kripto ürünlerine 3,2 milyar dolar yöneldi. Almanya 160,2 milyon dolarlık girişle katkı sağlarken, İsviçre’den 92,1 milyon dolarlık çıkış yaşandı. Almanya’da cuma günü tarihin en yüksek ikinci günlük girişi kaydedildi, ancak İsviçre kaynaklı çıkışlar bu tabloyu kısmen dengeledi.

Bitcoin ve Ethereum’a Güçlü İlgi

Haftanın yıldızı Bitcoin oldu. Yatırımcı güvenindeki toparlanmanın etkisiyle 2,4 milyar dolarlık giriş gerçekleşti ve bu Temmuz’dan bu yana en yüksek haftalık fon akışı oldu. Bitcoin’e karşı açılan short ürünlerde ise sınırlı çıkışlar görüldü, toplam AuM 86 milyon dolara geriledi.

Ethereum tarafında da trend değişti. Önceki haftalardaki sekiz gün üst üste çıkış serisi sona erdi. Geçtiğimiz hafta dört gün aralıksız giriş yaşandı ve toplamda 645,9 milyon dolarlık fon akışı kaydedildi. Bu durum, altcoin piyasasına olan risk iştahının yeniden canlandığını gösteriyor.

Solana’da Tarihi Rekor

Haftanın sürprizi Solana oldu. Cuma günü 145 milyon dolarlık tek günlük giriş ile tarihi bir rekor kırıldı. Böylece hafta genelinde Solana’ya yönelen yatırım miktarı 198,4 milyon dolara ulaştı. Veriler, yatırımcıların alternatif katman-1 projelerine ilgisinin yeniden artmaya başladığını ortaya koyuyor.

Diğer Varlıklarda Sınırlı Çıkış

Bazı kripto varlıklarda ise haftalık bazda küçük çıkışlar gözlendi. Aave’de 1,08 milyon dolar, Avalanche’ta ise 660 bin dolarlık fon çıkışı oldu. Bu hareketler genel trendi değiştirmese de yatırımcıların tercihlerinin büyük varlıklara kaydığına işaret ediyor.

Genel Görünüm

Sonuç olarak, fon girişlerindeki artış ve fiyatlardaki toparlanma, kripto yatırım ürünlerine yönelik güvenin yeniden yükseldiğini gösteriyor. Ancak bu iyimserliğin sürdürülebilirliği, önümüzdeki dönemde açıklanacak makroekonomik veriler ve regülasyon gelişmeleriyle şekillenecek.

Tether, ABD’li Kullanıcılar İçin Yeni Stablecoin “USAT”ı Tanıttı

Dijital varlık piyasasının en büyük oyuncularından Tether, ABD düzenlemelerine uygun olarak geliştirdiği yeni dolar destekli stablecoin USAT’ı duyurdu. Şirket aynı zamanda, daha önce Beyaz Saray Kripto Konseyi’nde İcra Direktörü olarak görev yapan Bo Hines’ı USAT’ın CEO’su olarak atadı. Token ve CEO duyurusunun eş zamanlı yapılması, Tether’in ABD merkezli, şeffaf rezervlerle desteklenen ve güçlü yönetişim yapısına sahip bir stablecoin vizyonunu ortaya koyuyor.

Dijital Ödemelere Yeni Alternatif

USAT, işletmeler ve kurumlar için nakit ve geleneksel ödeme sistemlerine dijital bir alternatif sunmayı hedefliyor. Katı regülasyon standartlarına uygun olarak tasarlanan USAT, şeffaf rezerv mekanizmasıyla ABD stablecoin pazarında uyum ve güvenlik için yeni bir ölçüt oluşturmayı amaçlıyor.

Yasal Çerçeve ve Altyapı

Yeni stablecoin, kısa süre önce yürürlüğe giren GENIUS Act ile tam uyumlu şekilde geliştirildi. Böylece ABD’nin finansal düzenleme yaklaşımı ile dijital varlık inovasyonu bir araya getirilmiş oldu.
USAT, Tether’in Hadron adlı gelişmiş tokenizasyon platformu üzerinde inşa ediliyor. Token’ın ihraç sürecinde ABD’nin ilk federal regülasyonlu kripto bankası Anchorage Digital görev alırken, rezervlerin saklanması ve birincil piyasa işlemleri ise Cantor Fitzgerald tarafından üstlenilecek.

Liderlik Vurgusu

Bo Hines’ın CEO olarak atanması, Tether’in ABD regülasyonlarıyla uyumlu bir liderlik vizyonunu destekliyor. Girişimcilik deneyimi ve düzenleyici süreçlere hâkimiyetiyle öne çıkan Hines, USAT’ın pazarda güçlü bir konum kazanmasına katkı sağlayacak.

11 Yıllık Bitcoin Balinası 1.000 BTC Taşıdı: Piyasada Hareketlilik Arttı

Kripto para piyasalarında dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Yaklaşık 11 yıldır hiç işlem yapmayan bir Bitcoin (BTC) balinası, elindeki 1.000 BTC’yi dört farklı adrese aktararak yatırımcıların ilgisini üzerine topladı. On-chain analiz platformu Lookonchain’in, Arkham verilerinden aktardığına göre, “1NzH…DrtpZo” isimli eski bir cüzdan tüm varlıklarını yeni adreslere yönlendirdi.

Bu cüzdan, söz konusu Bitcoinleri Ocak 2014’te, fiyat yalnızca 847 dolar seviyesindeyken edinmişti. Transferlerin ardından kimin sahiplik ettiği belirsizliğini korurken, Bitcoin fiyatı son 24 saatte %1,3 yükseliş göstererek 116.637 dolara ulaştı. Haftalık artış ise %4,8 oldu.

Uzun süre hareketsiz kalan cüzdanların yeniden aktifleşmesi son dönemde dikkat çeken bir trend hâline geldi. Geçtiğimiz hafta, 13 yıldır işlem yapmayan başka bir cüzdan, elindeki 445 BTC’den 132’sini farklı bir adrese taşımış, 5 BTC’yi ise Kraken borsasına göndermişti.

Temmuz ayında da Satoshi dönemine ait olduğu bilinen bir başka balina, miras planlaması kapsamında 80.000’den fazla Bitcoin’i (9 milyar doların üzerinde) Galaxy Digital aracılığıyla elden çıkarmıştı.

Uzmanlara göre bu tür hareketler, uzun vadeli yatırımcıların yeniden piyasaya dönmeye başladığını ve bu durumun piyasa dinamiklerinde belirleyici rol oynayabileceğini gösteriyor. Hareketsiz cüzdanlardan gelen bu transferler, hem belirsizlik hem de yeni fırsatlar doğurarak piyasada stratejik hareketliliği artırıyor.

CleanCore Solutions’dan Dev DOGE Hamlesi: Dogecoin %25 Yükseldi

Kripto para piyasalarında son günlerin en dikkat çekici gelişmelerinden biri Dogecoin (DOGE) tarafında yaşandı. CleanCore Solutions’ın (ZONE) yaptığı yüksek hacimli alımlar sayesinde DOGE, son bir haftada %25 değer kazanarak 0,26 dolar seviyesine ulaştı.

New York Borsası’nda işlem gören temizlik teknolojileri şirketi CleanCore Solutions, kendisini “resmi Dogecoin hazinesi” olarak tanımlıyor. Şirket, geçtiğimiz hafta 100 milyon DOGE (yaklaşık 26,6 milyon dolar) daha satın alarak toplam varlığını 600 milyon DOGE’nin üzerine taşıdı. Bu alımlar, CleanCore’un ay başında duyurduğu 175 milyon dolarlık Dogecoin hazinesi kapsamında gerçekleştirildi.

Kısa vadede 1 milyar DOGE’ye ulaşmayı hedefleyen şirket, uzun vadede ise dolaşımdaki arzın %5’ini toplamayı planlıyor. CleanCore, Dogecoin’i bir rezerv varlık olarak konumlandırmayı amaçlarken; ödemeler, havale işlemleri, tokenizasyon ve staking benzeri ürünlerde DOGE’nin aktif kullanımını yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Bu girişim, Dogecoin Foundation ve onun kurumsal kolu House of Doge tarafından da destekleniyor. Dogecoin Foundation direktörü Timothy Stebbing, söz konusu adımı “Dogecoin’in kurumsal benimsenmesini hızlandıracak önemli bir gelişme” olarak nitelendirdi. CleanCore’un DOGE hazinesi; Pantera, GSR, FalconX ve Borderless gibi büyük yatırımcıların fonlamasıyla kuruldu. Şirketin yönetim kuruluna ise Elon Musk’ın avukatı Alex Spiro başkanlık ediyor.

CleanCore’un DOGE hamleleri, yalnızca kripto piyasalarında değil, şirketin hisse performansında da yankı buldu. ZONE hisseleri, Dogecoin fiyatındaki yükselişle birlikte %9’dan fazla değer kazanarak 2,94 dolara yükseldi.

Yatırımcılar, DOGE’nin kurumsal ilgi ile artan talebini ve fiyat hareketlerini yakından izlemeye devam ediyor.

CME Group’tan Solana ve XRP Opsiyon Hamlesi

Dünyanın önde gelen türev borsalarından CME Group (NASDAQ:CME), 13 Ekim 2025 tarihinde Solana (SOL) ve XRP vadeli işlem opsiyonlarını piyasaya sürmeyi planladığını duyurdu. Söz konusu ürünler, düzenleyici incelemenin ardından devreye alınacak.

Yeni opsiyon kontratlarıyla birlikte yatırımcılar SOL, Micro SOL, XRP ve Micro XRP vadeli işlemleri üzerinde opsiyon ticareti yapabilecek. Opsiyonlar günlük, aylık ve üç aylık vadelerde sunularak farklı yatırım stratejilerine esneklik sağlayacak.

CME Group Küresel Kripto Para Ürünleri Başkanı Giovanni Vicioso, bu adımın Solana ve XRP vadeli işlemlerinde artan likiditeye ve güçlü büyümeye dayandığını vurguladı.

Mart 2025’te piyasaya sürülen Solana vadeli işlemleri, bugüne kadar toplam 540.000 kontrat (22,3 milyar dolar nominal) işlem hacmine ulaştı. Ağustos ayında, günlük ortalama 9.000 kontrat (437,4 milyon dolar nominal) ile rekor kırıldı ve açık pozisyonlarda 12.500 kontrata (895 milyon dolar nominal) ulaşıldı.

Benzer şekilde, Mayıs 2025’te başlatılan XRP vadeli işlemleri de hızla ilgi gördü. 370.000’den fazla kontrat (16,2 milyar dolar nominal) işlem görürken, Ağustos ayında ortalama günlük 6.600 kontrat (385 milyon dolar nominal) ve 9.300 kontratlık açık pozisyon (942 milyon dolar nominal) ile rekor aylık performans kaydedildi.

Kurumsal piyasalardan da destek alan bu adım, kripto türev ürünlerinde çeşitliliğin artmasına işaret ediyor. DRW’nin ticaret kolu Cumberland’da Opsiyon Ticareti Başkanı Roman Makarov, bu lansmanın Bitcoin ve Ethereum dışındaki ürünlere yönelik talebi gösterdiğini belirtirken, FalconX Küresel Piyasalar Eş Başkanı Joshua Lim ise Solana ve XRP üzerinde kurumsal riskten korunma ihtiyacının giderek arttığını vurguladı.

Fed’in Faiz İndirimi ve SEC’in Yeni ETF Kuralları Kripto Piyasalarını Hareketlendirdi

Perşembe günü Bitcoin sınırlı bir yükselişle 117.267 dolar seviyesine ulaşırken, genel kripto piyasaları ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararından ve SEC’in borsada işlem gören ürünlere yönelik yeni düzenlemelerinden destek buldu.

Fed’den Beklenen Adım: 25 Baz Puan İndirim
Fed, politika faizini 25 baz puan düşürerek %4,0 – %4,25 aralığına çekti. Banka yetkilileri, özellikle işgücü piyasasında zayıflamanın sürmesi halinde yılın ilerleyen dönemlerinde ek gevşeme adımlarına hazır olduklarını belirtti. Fed Başkanı Jerome Powell ise kalıcı enflasyon riskine ve ekonomideki yavaşlama işaretlerine dikkat çekerek, daha büyük bir faiz indirimi çağrılarına mesafeli yaklaştı.
Faiz oranlarındaki düşüş, spekülatif varlıklara likidite girişini artırabileceği için kripto piyasaları açısından olumlu bir gelişme olarak yorumlanıyor.

SEC’ten Kripto ETF’lerine Yeşil Işık
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), üç büyük ulusal borsanın önerdiği değişiklikleri kabul ederek kripto ETF başvurularında önemli bir reform gerçekleştirdi. Artık spot kripto ETF’leri, vaka bazlı uzun inceleme süreçlerine takılmadan, standart listeleme kriterleri üzerinden değerlendirilecek. Bu değişiklikle birlikte başvurudan onaya kadar geçen sürenin en fazla 75 gün olması planlanıyor.

Yeni kuralların özellikle Solana ve XRP gibi kripto varlıklarına dayalı ilk ETF’lerin önünü açması bekleniyor. Sektör uzmanları, bu düzenlemenin çok daha fazla kripto fonunun piyasaya girmesinin önünü açacağını ve piyasanın derinliğini artıracağını öngörüyor.

Genel Görünüm
Faiz indirimleri ve düzenleyici çerçevenin netleşmesi, kripto varlıklar için pozitif bir zemin hazırlarken, Fed’in temkinli söylemleri ve kurumsal yatırımcıların ihtiyatlı yaklaşımı fiyat hareketlerini sınırlı tuttu.

SEC’den Tarihi Adım: Spot Kripto ETF’lerde Hızlı Listeleme Dönemi Başlıyor

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), spot kripto ETF’ler için yıllardır süren onay süreci belirsizliğine son verecek nitelikte kritik bir düzenlemeyi yürürlüğe koydu. 17 Eylül 2025’te yapılan duyuruyla birlikte Nasdaq, NYSE Arca ve Cboe BZX’in önerdiği kural değişiklikleri hızlandırılmış şekilde kabul edildi.

Yeni Kurallar: Onay Beklemeden Listeleme İmkanı
Artık spot kripto ETF’leri, bireysel SEC onay sürecine gerek duymadan borsada işlem görebilecek. Bunun için üç temel kriterden en az birinin sağlanması yeterli olacak:

• ETF’nin dayanak varlığı gözetim paylaşımı anlaşmasına sahip bir piyasada işlem görüyorsa,
• Varlık en az altı aydır CFTC denetiminde vadeli işlem sözleşmelerine konu olmuşsa,
• Mevcut bir ETF’nin %40’ını oluşturarak yeterli piyasa temsiline ulaşmışsa.

Bu sayede daha önce 240 güne kadar uzayabilen onay süreci ortadan kalkıyor. Spot kripto ETF’leri artık, altın veya diğer emtia fonlarıyla aynı hukuki statüye kavuşuyor.

İlk Ürünler Onay Aldı
SEC, düzenlemeyle eş zamanlı olarak Grayscale Digital Large Cap Fund’ın piyasaya açılmasına da yeşil ışık yaktı. Bu fon, CoinDesk 5 Endeksi üzerinden çeşitli kripto varlıklara yatırım yapacak. Ayrıca Cboe Bitcoin ABD ETF Endeksi ve mini versiyonuna dayalı opsiyon sözleşmeleri için de listeleme izni verildi.

Uzmanlar, bu değişiklikle Bitcoin ve Ethereum dışında Solana, XRP gibi farklı kripto varlıkların da ETF formatında piyasaya girebileceğini öngörüyor. Bloomberg analisti James Seyffart, yeni başvurularda ciddi bir artış yaşanabileceğini vurguladı.

Yatırımcıya Daha Fazla Seçenek, Sektöre Daha Fazla İnovasyon
SEC Başkanı Paul Atkins, bu kararın yatırımcı tercihini genişletmek ve dijital varlık inovasyonunu desteklemek amacıyla alındığını ifade etti. Piyasa ve Ticaret Direktörü Jamie Selway ise yeni çerçevenin “erişim ve yatırımcı koruması arasında dengeli bir yapı sunduğunu” söyledi.

Kripto ETF’ler İçin Yeni Dönem
SEC’nin bu kararıyla birlikte ihraççılar, ajansla uzun görüşmeler yapmak zorunda kalmadan, kriterleri karşılayan ETF’leri hızla piyasaya sürebilecek. Bu, sektörün uzun süredir şikayet ettiği bürokratik darboğazı ortadan kaldırıyor.

Önümüzdeki dönemde XRP, Solana ve daha birçok token’a dayalı ETF başvurularının hız kazanması bekleniyor. Analistlere göre bu düzenleme, sessiz ama tarihi bir kırılma noktası yaratarak kripto piyasalarında ürün çeşitliliğini ciddi biçimde artırabilir.