30.06.2025 / 04.07.2025
Ripple ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasında yaklaşık beş yıldır devam eden hukuki süreç, tarafların temyiz başvurularını karşılıklı olarak geri çekmesiyle resmen sona erdi. Bu gelişmeyle birlikte, XRP’nin menkul kıymet olup olmadığına dair uzun süredir devam eden hukuki belirsizlik ortadan kalktı. Ripple, kurumsal satışlara yönelik kararı temyize götürmeyerek süreci kapattı. Aynı dönemde Ripple ve USDC’nin ihraççısı Circle, ABD’de ulusal banka lisansı almak üzere OCC’ye başvuru yaptı. Her iki şirket de yeni çıkan GENIUS Act’e uyum sağlamak ve stablecoin alanında daha sıkı denetimle çalışmak adına geleneksel finansal sisteme daha entegre olma yönünde adım attı. Ripple’ın RLUSD adlı stablecoin’i için Fed nezdinde hesap açması da olasılıklar arasında yer alıyor. Diğer yandan, ABD’de stake ödülleri sunan ilk Solana ETF’si Rex Shares ve Osprey Funds ortaklığıyla duyuruldu. Spot ETF yapısından farklı işleyen bu fon, SEC’in dokuz ayrı spot Solana ETF başvurusunu hâlâ incelemekte olduğu bir dönemde dikkat çekti. Grayscale’in Bitcoin, Ethereum ve çeşitli altcoinlerden oluşan fonu da spot ETF’e dönüştürülerek onay aldı; bu hamle altcoin ETF’leri için bir “pilot uygulama” olarak görülüyor. Güney Kore Merkez Bankası ise stablecoin’lere yönelik artan ilgi ve maliyet kaygıları nedeniyle CBDC pilot projesini durdurdu. Cumhurbaşkanı Lee Jae Myung’un stablecoin yanlısı duruşu ve büyük bankaların bu alana yönelmesi, BOK’un stratejisini değiştirdi. Öte yandan Arizona Valisi Katie Hobbs, suç bağlantılı kripto varlıkların rezerv fon olarak değerlendirilmesini öngören yasa tasarısını veto ederek kolluk kuvvetlerinin iş birliği açısından risk taşıdığını belirtti. Son olarak, geleneksel finans çevrelerinden SIFMA, Coinbase ve Kraken gibi kripto şirketlerinin tokenize hisse senetleri için SEC’ten özel muafiyet talep etmesine karşı çıkarak, bu tür girişimlerin kamuoyu ile paylaşılması ve şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Tüm bu gelişmeler, kripto piyasaları ile geleneksel finans sistemleri arasında giderek derinleşen entegrasyon sürecine ve bu sürecin beraberinde getirdiği düzenleyici gerilimlere işaret ediyor.
Ripple ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasında yaklaşık beş yıldır devam eden dava süreci, tarafların temyiz başvurularını karşılıklı olarak geri çekmesiyle resmen sona erdi. Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, bu gelişmeyi sosyal medya üzerinden duyurarak SEC’in de temyizden vazgeçtiğini doğruladı. Bu adım, XRP’nin menkul kıymet olup olmadığına ilişkin uzun süredir devam eden belirsizliği ortadan kaldırdı.
2023 yılında mahkeme, XRP’nin doğası gereği bir menkul kıymet olmadığını ve ikincil piyasa işlemlerinin SEC’in düzenleyici kapsamına girmediğini belirtmişti. Öte yandan, Ripple’ın kurumsal yatırımcılara doğrudan gerçekleştirdiği satışlar, kayıtsız menkul kıymet arzı olarak değerlendirilmişti. Ripple, bu kararı temyize taşımama kararı alarak davayı kapatmayı tercih etti. Her ne kadar şirket belirli bir para cezası ödemeye hazırlansa da, XRP’nin ABD’deki hukuki statüsü artık çok daha net.
Rex Shares ve Osprey Funds, ABD’de stake ödülleri sunan ilk Solana ETF’sini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. “Rex-Osprey Solana + Staking ETF” adıyla tanıtılan bu yenilikçi fon, SOL varlıklarını Cayman Adaları merkezli bir yan kuruluş üzerinden yönetecek ve varlıkların en az %50’sini stake ederek pasif gelir sağlamayı hedefleyecek. Fon, geleneksel spot ETF’lerden farklı olarak Yatırım Şirketleri Yasası’na tabi değil ve C-corp yapısıyla vergilendirilecek.
Bu hamle, SEC’in hâlen değerlendirme aşamasında olduğu dokuz ayrı spot Solana ETF başvurusunun hemen öncesine denk geliyor. Rex-Osprey ETF’si spot fiyat takibi yapmasına rağmen teknik olarak klasik spot ETF formatında olmadığı için piyasada bir ilk olarak öne çıkıyor. SEC’in “ek bir yorumumuz yok” açıklamasıyla sürecin önünde herhangi bir yasal engel kalmadığı vurgulanıyor. Uzmanlar, spot Solana ETF onaylarının da yakın olduğunu ve önümüzdeki 2–4 ay içinde piyasaya giriş yapabileceğini öngörüyor.
USDC stablecoin’inin arkasındaki şirket Circle, ABD’de ulusal banka lisansı almak üzere resmi başvurusunu gerçekleştirdi. Onaylanması halinde, “First National Digital Currency Bank, N.A.” adıyla faaliyet gösterecek bu yeni yapı, Para Denetleyici Ofisi (OCC) gözetiminde çalışacak. Circle, lisans sayesinde rezervlerini kendi bünyesinde tutabilecek ve kurumsal müşterilere saklama hizmeti sunabilecek. Ancak bu yapı, geleneksel bankalar gibi mevduat toplama veya kredi verme yetkisine sahip olmayacak.
Bu gelişme, Circle’ın geleneksel finans sistemine daha sıkı entegre olma hedefinin bir parçası. Şirketin 5 Haziran’da gerçekleştirdiği halka arzda 25 kat talep gelmiş, hisse fiyatı ilk işlem gününde %167 oranında artmıştı. Uzmanlar, Circle’ın regülasyon dostu yaklaşımı sayesinde, USDC’nin “GENIUS Act” kapsamında ABD’deki en büyük yasal stablecoin konumuna ulaşabileceğini öngörüyor. Şirketin piyasa değeri 40 milyar doları aşarken, dolaşımdaki USDC arzı ise 61.5 milyar dolara ulaşmış durumda.
Güney Kore Merkez Bankası (BOK), dijital para birimi (CBDC) geliştirme sürecini geçici olarak durdurma kararı aldı. Kararın temelinde, artan stablecoin tartışmaları ile birlikte bankalardan gelen yüksek maliyet şikayetleri bulunuyor. Henüz ilk fazı tamamlanan “Hangang” adlı pilot projede yaklaşık 100.000 vatandaş, yerel işletmelerde CBDC ile işlem yaparak test sürecine katılmıştı. Ancak ikinci aşamaya geçilmeden önce bankalara yapılan resmi bilgilendirme ile pilot durduruldu.
Bu adım, hükümetin stablecoin’lere yönelik daha esnek yaklaşımının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Yeni Cumhurbaşkanı Lee Jae Myung, won tabanlı stablecoin’lerin ihracına sıcak bakarken, Kakao ve Naver gibi teknoloji devleri de bu alana yatırım yapmaya başladı. Sekiz büyük Güney Kore bankası ise ortak bir şekilde won destekli stablecoin çıkarmak için hazırlıklarını sürdürüyor. Merkez Bankası’nın bu gelişmelere paralel olarak stablecoin’lere daha olumlu yaklaşması, CBDC’nin geleceğini belirsiz hâle getirmiş durumda.
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Grayscale’in Bitcoin, Ethereum ve çeşitli altcoinlerden oluşan Digital Large Cap Fund adlı yatırım ürününün spot ETF’e dönüşümünü hızlandırılmış süreçle onayladı. Portföyün yaklaşık %80’i Bitcoin, %11’i Ethereum ve geri kalanı Solana, Cardano, XRP gibi popüler altcoinlerden oluşuyor. Halihazırda tezgah üstü piyasada (OTC) işlem gören bu fon, artık borsada da işlem görmeye başlayacak.
Bu karar, altcoin bazlı ETF başvuruları için umut verici bir gelişme olarak yorumlanıyor. ETF Store Başkanı Nate Geraci, Grayscale’in bu fonunu “altcoin ETF’lerinin potansiyelini test eden bir pilot uygulama” olarak nitelendirdi. SEC’in bu adımı, XRP, SOL, ADA ve hatta DOGE gibi varlıkları içeren spot ETF’lerin onaylanma ihtimalini güçlendiriyor. Trump yönetimiyle birlikte düzenleyici yaklaşımın yumuşaması da bu süreci hızlandırabilecek önemli bir etken olarak görülüyor.
Arizona Valisi Katie Hobbs, suç gelirlerinden elde edilen kripto varlıkların eyalet hazinesinde rezerv fon olarak değerlendirilmesini öngören HB 2324 yasa tasarısını veto etti. Tasarı, bu varlıkların Arizona Hazine Bakanlığı tarafından yönetilmesini ve dijital varlıklara yatırım yapılabilmesini mümkün kılıyordu.
Hobbs, veto gerekçesinde söz konusu düzenlemenin yerel kolluk kuvvetlerinin dijital varlıklara ilişkin soruşturmalarda eyalet kurumlarıyla iş birliğini zayıflatabileceğine dikkat çekti. Arizona, geçtiğimiz dönemde terk edilmiş kripto varlıklarla ilgili bir yasayı kabul etmişti; ancak HB 2324 doğrudan suç bağlantılı dijital varlıklara odaklandığı için daha tartışmalı bulundu.
Eyalette kriptoya yönelik yasal çabalar hız kesmese de, Hobbs’un vetosu bu alandaki politik ayrışmayı da gözler önüne seriyor. Öte yandan, kriptonun yasal para birimi sayılmasını içeren yeni yasa teklifleri de gündemdeki yerini koruyor.
Kripto ödeme devi Ripple, ABD Para Birimi Denetleme Ofisi’ne (OCC) ulusal banka lisansı almak için başvuruda bulunduğunu açıkladı. CEO Brad Garlinghouse, gelişmeyi X (eski Twitter) üzerinden doğrulayarak, onay alınması durumunda Ripple’ın hem New York Finansal Hizmetler Dairesi (NYDFS) hem de federal düzeyde denetime tabi olacağını ve bu adımın stablecoin sektöründe güveni yeniden tanımlayacağını ifade etti.
Bu hamle, stablecoin ihracçısı Circle’ın benzer bir başvuru yapmasından yalnızca iki gün sonra geldi. Her iki şirket de kısa süre önce Senato’dan geçen GENIUS Act kapsamında, düzenleyici uyumluluğu artırmak amacıyla banka lisanslarına yöneliyor. Ripple, halihazırda RLUSD adlı dolar sabitli stablecoin’ini piyasaya sürmüş durumda. Lisansın onaylanması hâlinde, şirket ABD Merkez Bankası nezdinde hesap açarak RLUSD için rezerv varlıklarını doğrudan merkez bankasında saklayabilecek.
Bu gelişme, Ripple’ın geleneksel finansal altyapı ile daha güçlü bir entegrasyon hedeflediğinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
ABD Menkul Kıymetler Endüstrisi ve Finansal Piyasalar Derneği (SIFMA), kripto şirketlerinin tokenlaştırılmış hisse senedi hizmeti sunmak amacıyla SEC’ten özel muafiyet taleplerinde bulunmasına sert tepki gösterdi. Coinbase ve Kraken gibi büyük borsaların, no-action mektupları veya düzenleyici istisnalar yoluyla tokenize hisse işlemlerine başlamayı planlaması, geleneksel finans dünyasında endişe yarattı. SIFMA, bu süreçlerin kapalı kapılar ardında değil, kamuoyu görüşü alınarak şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğini savundu.
SIFMA tarafından SEC’in Kripto Görev Gücü’ne gönderilen mektupta, bu muafiyet taleplerinin yatırımcı koruması, düzenleyici denetim ve piyasa istikrarı açısından ciddi riskler taşıdığı ifade edildi. Buna karşılık, SEC’in Hester Peirce liderliğinde XRP, SOL ve DOGE gibi kripto paraları içeren ETF başvurularını hızlandırmak üzere “genel listeleme standardı” üzerinde çalıştığı bildiriliyor. Bu yeni mekanizma, geleneksel 19b-4 prosedürünü aşarak ETF onay süreçlerini kayda değer biçimde hızlandırabilir.
Tüm bu gelişmeler, tokenize finans ürünlerinin mevcut düzenleyici yapılarla nasıl uyumlu hale getirileceği konusundaki tartışmaları daha da yoğunlaştırıyor. Geleneksel ve dijital finans dünyası arasında çizilen sınırlar, yeniden tanımlanmak üzere.
ABD Temsilciler Meclisi, 14 Temmuz haftasını dijital varlıkların yasal altyapısını şekillendirmek üzere “Kripto Haftası” olarak belirledi. Bu özel haftada, stablecoin’lerin regülasyonu için hazırlanan GENIUS Act, dijital varlık piyasası yapısına dair yeni düzenlemeler ve merkez bankası dijital para birimleri (CBDC) üzerine yasa teklifleri gündeme gelecek. Hedef, bu tasarıların Meclis’ten geçerek Başkan Trump’ın onayına sunulması.
Senato’dan daha önce geçen GENIUS Act, stablecoin’lerin yalnızca ABD doları veya yüksek likiditeli varlıklarla desteklenmesini ve bu varlıkların yıllık bağımsız denetimden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Aynı zamanda “Clarity” adlı düzenleme ile dijital varlık piyasasında net bir yasal çerçeve oluşturulması amaçlanıyor.
Bu yasal girişimlerin, Başkan Trump’ın dijital varlıklara ilişkin politikasını hayata geçirme hedefi doğrultusunda hazırlandığı belirtilirken, kripto regülasyonlarının Amerikan vatandaşlarının finansal gizliliğini koruyarak ABD’yi küresel dijital finans merkezine dönüştürmeyi amaçladığı vurgulanıyor.
Haziran ayında, ABD’nin özellikle Texas bölgesinde artan elektrik talebi nedeniyle birçok büyük Bitcoin madencilik firması üretimlerini bilinçli şekilde azalttı. Bu stratejik adım, hem maliyetleri kontrol altında tutma hem de enerji piyasasındaki dalgalanmalara uyum sağlama amacı taşıyordu.
Riot Platforms, Haziran ayında 450 BTC üretirken, bu rakam bir önceki aya kıyasla %12’lik bir düşüş anlamına geliyor. Şirket, üretim kısıtlamasını Texas Elektrik Güvenilirlik Konseyi’nin (ERCOT) 4CP programına gönüllü katılım ve ekonomik enerji kısıtlama politikasıyla ilişkilendirdi. Cipher Mining de benzer bir yaklaşım benimseyerek 160 BTC üretti ve bu süreçte 58 BTC’yi elden çıkardı.
Öte yandan, CleanSpark sektörde farklı bir tablo çizdi. Şirket, Haziran ayında üretimini %6,7 artırarak 445 BTC’ye ulaştı ve yalnızca 8 BTC sattı. Böylece CleanSpark’in elde tuttuğu toplam Bitcoin rezervi 6.591’e yükseldi. Haziran verileri, madencilik şirketlerinin enerji politikaları doğrultusunda üretim stratejilerini nasıl esnek biçimde yönettiğini ortaya koyuyor.
Paylaş
İçindekiler