Bitcoin (BTC), artan küresel ekonomik belirsizlik ortamında giderek daha fazla rezerv varlık olarak değerlendiriliyor. Hem devletler hem de özel sektör kurumları, BTC’nin finansal rezervlerdeki potansiyel rolünü araştırıyor. Düzenleyici belirsizlikler, fiyat oynaklığı ve teknolojik sınırlamalar devam etse de, Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısı ve enflasyona karşı direnci, onu stratejik bir rezerv aracı olarak öne çıkarıyor.

Bitcoin Stratejik Rezervi nedir?

Donald Trump, Temmuz 2024’te düzenlenen Bitcoin2024 Konferansı’nda yaptığı konuşmada, hükümetin elindeki veya ileride edineceği Bitcoin’i “asla satmama” sözü verdi. Bu bağlamda “Stratejik Bitcoin Rezervi” kavramını gündeme taşıdı.

Kaynak: aljazeera
31 Temmuz 2024’te Wyoming Senatörü Cynthia Lummis, “ABD Bitcoin Stratejik Rezerv Yasası”nı tanıttı. Yasa, vergi gelirleri, ücretler ve bağışlar yoluyla beş yıl içinde 1 milyon BTC (toplam arzın %5’i) biriktirilmesini ve bu BTC’lerin en az 20 yıl elde tutulmasını öngörüyor. Ayrıca yasa, BTC satışlarından elde edilen gelirin ya daha fazla BTC alımına yönlendirilmesini ya da federal borç ödemelerinde kullanılmasını şart koşuyor. Bu teklif, ABD’nin finansal inovasyondaki liderliğini güçlendirmeyi ve ekonomik belirsizliklere karşı koruma sağlamayı hedefliyor. Yasa şu anda Senato Bankacılık Komitesi’nde inceleniyor ve Başkan Trump tarafından onaylanabilir.

Kaynak: lummis.senate.gov

Gelişim Süreci

Erken Dönem: Bireysel ve Şirket Bazlı Rezervler
Bitcoin’in rezerv varlık olarak görülmesi, başlangıçta bireysel yatırımcılar ve şirketler tarafından benimsendi. 2010’lu yıllarda BTC’nin değeri sentlerden binlerce dolara yükselince, erken kullanıcılar onu “dijital altın” olarak değerlendirmeye başladı.

Kurumsal Dönüşüm: İlk Büyük Adımlar
2020’de MicroStrategy, kurumsal hazinesine BTC ekleyen ilk halka açık şirket oldu. Bu adımı Tesla ve Square (şimdiki adıyla Block) takip etti. Bu şirketlerin toplu BTC varlıkları bir dönem 200.000 BTC’yi aştı.

Finans Devlerinin Katılımı
BlackRock ve Fidelity gibi küresel varlık yöneticileri, BTC’ye dayalı yatırım ürünleri geliştirerek kurumsal yatırımcılara erişim sağladı. Bu adımlar, Bitcoin’in kurumsallaşmasını hızlandırdı ve geleneksel finans sistemine entegrasyonunu başlattı.

Kaynak: bitcointreasuries
Ulusal Düzeyde Dönüm Noktası
2021’de El Salvador, BTC’yi yasal para birimi olarak kabul eden ve rezervlerinde tutan ilk ülke oldu. 25 Şubat 2025 itibarıyla El Salvador’un rezervlerinde 6.088 BTC (yaklaşık 535 milyon dolar) bulunuyor. Bu adım, diğer ülkeler için örnek teşkil etti ve bazı gelişmekte olan ekonomiler BTC’yi döviz rezervlerine dahil etmeyi düşünmeye başladı.
2024’te Senatör Cynthia Lummis, 1 milyon BTC’lik ulusal stratejik rezerv oluşturulması teklifini sundu. Başta tartışmalı olsa da, bu fikir, enflasyon ve dolar volatilitesine dair endişelerle birlikte giderek daha fazla ilgi gördü. Wyoming ve Texas gibi eyaletler, BTC rezerv politikalarını araştırmaya başladı.

Kaynak: bitcointreasuries.net
Mevcut Durum: ABD Liderliği Üstleniyor
Şubat 2025 itibarıyla, ABD BTC rezervlerinin önde gelen destekçisi konumuna geldi. Donald Trump, 2024 seçim zaferinin ardından Hazine ve Ticaret Bakanlıklarına, BTC’nin egemen bir varlık fonuna dahil edilmesini değerlendirmeleri yönünde başkanlık kararnamesi yayımladı.
Yüksek profilli atamalarla bu politika destekleniyor. Hazine Bakanı adayı Scott Bessent, BTC’yi enflasyona karşı koruma olarak tanımlarken; Ticaret Bakanı adayı Howard Lutnick, onu nadir ve yüksek değere sahip bir varlık olarak nitelendirdi. Aynı zamanda 23 eyalet dijital varlıklarla ilgili düzenlemeler sunarken, 15 eyalet aktif şekilde BTC rezervlerini inceliyor. Arizona devlete ait bir Bitcoin fonu kurulmasını önerdi, Texas ise enerji kaynaklarını kullanarak Bitcoin madenciliği ve biriktirmede öncü rol üstleniyor.

Kurumsallaşma ve Piyasa Dinamikleri
Politika kararları ve piyasa eğilimleri birbirini besliyor. 2024 yılı sonunda BTC fiyatı 100.000 doların üzerine çıktı. Kurumsal benimsemenin hız kazanması ve arzın giderek daha az elde yoğunlaşması, Bitcoin’i stratejik bir ulusal varlık olarak konumlandırdı.

Kaynak: bitcoinlaws.io

ABD Eyaletlerinde Bitcoin Rezerv Süreci

Federal ve Eyalet Düzeyinde Gelişmeler

2025’in başı itibarıyla, ABD federal hükümeti henüz resmi bir Bitcoin rezerv politikası oluşturmamış durumda. Ancak bireysel eyaletler, Bitcoin’i mali sistemlerine entegre etme konusunda öncülük ediyor.
Şu anda Arizona, Illinois, Kentucky, Maryland, New Hampshire, New Mexico, Kuzey Dakota, Ohio, Oklahoma, Pennsylvania, Güney Dakota ve Teksas’ın da aralarında bulunduğu 26 eyalet, Bitcoin rezervlerine ilişkin yasa teklifleri sunmuş durumda.

Kaynak: bitcoinreservemonitor.com
Bu yasa teklifleri genellikle üç ana başlık altında toplanıyor:

1. Stratejik Bitcoin Rezervi (SBR) Oluşturma:

Birçok eyalet, enflasyona karşı korunmak ve kamu varlıklarını çeşitlendirmek amacıyla Bitcoin’i hazinelerine dahil etmeyi değerlendiriyor.

1. Hükümet Ödemelerinde Bitcoin Kullanımına İzin Verme:

Bazı eyaletler, vergi ödemeleri ve idari ücretler gibi kamu ödemelerinde Bitcoin’in kabul edilmesini sağlayacak düzenlemeler üzerinde çalışıyor.

1. Dijital Varlıklar İçin Kapsamlı Düzenleyici Çerçeve Geliştirme:

Bu tür yasalar, Bitcoin ve diğer kripto varlıklar için yasal netlik sağlamak ve düzenleyici bir altyapı oluşturmak amacı taşıyor. Böylece bu varlıkların yasal statüsü netleşiyor ve devletin finansal sistemine entegrasyonu kolaylaşıyor.

Kaynak: bitcoinreservemonitor.com

Bitcoin Rezerv Mevzuatını İlerleten Önemli ABD Eyaletleri

Pennsylvania

Kanun Teklifi:
“Pennsylvania Stratejik Bitcoin Rezerv Yasası”, Kasım 2024’te Temsilciler Mike Cabell ve Aaron Kaufer tarafından sunuldu. Teklif, devlet hazinesinin Genel Fon, Yağmurlu Gün Fonu ve Yatırım Fonu dahil olmak üzere yaklaşık 7 milyar dolarlık varlığının %10’unu Bitcoin veya ilgili borsa yatırım fonlarına (ETF’ler) yönlendirerek, enflasyona karşı korunma amacı taşıyor.
İlerleme:
Bu teklif, ABD’de eyalet düzeyinde sunulan ilk Bitcoin rezerv yasa tasarısıydı. Ancak, her iki sponsoru da Kasım 2024 ön seçimlerini kaybettiği için yasa önemli destekçilerini yitirdi. Şu anda Meclis’te inceleniyor, fakat aktif bir destek bulunmadığından “suda ölü” olarak değerlendiriliyor.
Şu anda Meclis’te inceleniyor, ancak aktif destek eksikliği nedeniyle “suda ölü” olarak kabul ediliyor.
Durum:
Durağan. Yeni yasama organı devralmadıkça geçme ihtimali oldukça düşük.

Kaynak: fastdemocracy.com

Texas

Kanun Teklifi:

• HB 1598: 12 Aralık 2024’te Temsilci Giovanni Capriglione tarafından sunulan bu tasarı, vergiler, ücretler ve gönüllü katkılarla finanse edilecek bir “Teksas Stratejik Bitcoin Rezervi” kurulmasını öngörüyor. Tasarı, doğrudan devlet fonlarıyla BTC alımına izin vermiyor ve en az beş yıllık bir elde tutma süresi şart koşuyor.
• SB 778: 16 Ocak 2025’te Senatör Charles Schwertner tarafından sunulan bu tasarı, devlet bütçesinden ayrılan kaynaklarla doğrudan Bitcoin alımına izin veriyor. Ayrıca düzenli ve şeffaf raporlama yükümlülükleri içeriyor.

İlerleme:
Her iki tasarı da 14 Ocak 2025’te başlayan 89. Yasama Oturumu’nda değerlendirilmekte. Ancak SB 778, Yardımcı Vali Dan Patrick tarafından öncelikli yasa tasarısı olarak ilan edildiği için daha yüksek bir ilerleme potansiyeline sahip. Teksas’ın güçlü madencilik altyapısı ve Cumhuriyetçi liderlik yapısı da tasarının arkasındaki desteği artırıyor.

Durum:
SB 778 en umut verici teklif olarak öne çıkıyor ve en erken Mart 2025’te oylanabilir. Kabul edilirse, Teksas BTC rezervi uygulayan ilk ABD eyaleti olabilir.

Kaynak: capitol.texas.gov

Utah

Kanun Teklifi:

• HB 230 – Blok Zinciri ve Dijital İnovasyon Değişiklikleri: 20 Ocak 2025’te Temsilci Jordan Teuscher tarafından sunulan bu yasa tasarısı, devlet hazinesinin kamu fonlarının %10’una kadarını uygun dijital varlıklara yatırmasına izin veriyor. Uygunluk kriteri olarak piyasa değeri 500 milyar doların üzerinde olma şartı bulunuyor — şu anda bu kritere yalnızca Bitcoin (BTC) uyuyor.
• Tasarı ayrıca staking ve kredi verme gibi uygulamaları da kapsıyor. Devletin varlık üzerindeki sahipliğini koruyabilmesi için üçüncü taraf saklama çözümleri zorunlu tutuluyor.

İlerleme:

• 28 Ocak 2025’te Utah Temsilciler Meclisi, tasarıyı 8’e karşı 1 oyla kabul etti. Şu anda Senato’da değerlendirme sürecinde.
• Utah, 2022’den bu yana bu alanda çalışan bir Dijital Varlık Görev Gücü’ne sahip ve BTC rezervine geçişte en ileride olan eyaletlerden biri olarak görülüyor.

Durum:
Öncü konumda. Bahar 2025 yasama dönemi sona ermeden önce tasarının geçmesi bekleniyor. Kabul edilirse, Utah BTC rezervi oluşturan ilk ABD eyaleti olabilir.

Kaynak: le.utah.gov

Kaynak: fastdemocracy.com

Wyoming

Kanun Teklifi:

• HB 0201 – Devlet Fonları: Bitcoin Yatırım Yasası: 17 Ocak 2025’te Temsilci Jacob Wasserburger tarafından sunulan bu yasa tasarısı, “Stratejik Bitcoin Rezervi” oluşturulmasını amaçlıyor. Tasarı, eyalet saymanına; Genel Fon, Wyoming Kalıcı Maden Güven Fonu ve Kalıcı Arazi Fonu gibi kaynakların her birinden %3’e kadar BTC yatırımı yapma yetkisi veriyor.
• Tasarı, güvenli saklama çözümleri (örneğin soğuk depolama) kullanımını zorunlu kılıyor ve BTC varlıklarının %3’lük sınırı aşması durumunda otomatik likidasyon gerektirmeyerek uzun vadeli yatırım stratejisine olanak tanıyor.
• Senatör Cynthia Lummis, tasarıya destek veriyor ve bunu federal düzeydeki Bitcoin rezerv politikası çabalarıyla uyumlu bir “öncü finansal inovasyon” olarak tanımlıyor.

İlerleme:

• Tasarı, Wyoming yasama organında komite incelemesini tamamladı ve 2025 bahar oturumunda oylanması bekleniyor.
• Wyoming, 2018’den bu yana blockchain ve kripto para alanında öncülük ediyor; şimdiye kadar 20’den fazla ilgili yasa geçirdi. Cumhuriyetçi çoğunluk göz önüne alındığında, tasarının kabul edilme ihtimali yüksek.

Durum:
Güçlü momentum. Kabul edilirse, Wyoming BTC rezervi oluşturan ilk eyaletlerden biri olabilir.

Kaynak: wyoleg.gov

Arizona

Kanun Teklifi:

• SB 1025 – Stratejik Bitcoin Rezerv Kanunu: 25 Şubat 2025’te Senatör Wendy Rogers ve Temsilci Jeff Weninger tarafından sunulan bu tasarı, devlet hazinesine ve kamu fonlarına (emeklilik sistemleri dahil) varlıklarının %10’una kadarını Bitcoin ve diğer dijital varlıklara yatırma yetkisi veriyor.
• Tasarının amacı, devlet rezervlerini çeşitlendirmek, enflasyona karşı korunmak ve dijital ekonomik inovasyonu teşvik etmek. Federal hükümet ileride bir Bitcoin rezervi oluşturursa, Arizona’nın BTC varlıkları bu federal rezervde tutulacak. Tasarı, güvenli saklama çözümlerini (örneğin soğuk depolama) zorunlu kılıyor.

İlerleme:

• 27 Ocak 2025’te, tasarı Arizona Senatosu Mali Komitesi’nden 5’e karşı 2 oyla geçti. Şu anda son değerlendirme için Senato Kurallar Komitesi’nde.
• Bir sonraki adım, tam Senato oylaması. Kabul edilirse, Temsilciler Meclisi’ne geçecek ve ardından yasalaşması için valinin imzası gerekecek. Kararın Mart–Nisan 2025 döneminde çıkması bekleniyor.
• Arizona, güçlü bir blok zinciri altyapısına sahip ve pro-kripto Trump yönetimi bu sürecin ilerlemesini hızlandırıyor.

Durum:
Kritik Senato incelemesinde. Kabul edilme olasılığı yüksek. Tasarı yasalaşırsa, Arizona BTC rezervini resmen benimseyen ilk ABD eyaleti olabilir ve bu diğer eyaletleri de harekete geçirebilir.

Kaynak: fastdemocracy.com

Montana

Kanun Teklifi:

• HB 429 – 429 Sayılı Meclis Yasa Tasarısı: Ocak 2025’te Temsilci Curtis Schomer tarafından sunulan bu tasarı, eyalet rezervlerinin bir parçası olarak BTC, değerli metaller ve sabit paralara 50 milyon dolara kadar yatırım yapılmasına izin verecek bir “Özel Devlet Gelir Hesabı” oluşturmayı amaçladı.
• Yatırım yapılacak varlıkların, bir önceki yılın ortalamasına göre en az 750 milyar dolarlık piyasa değerine sahip olması şart koşuldu — bu kriteri yalnızca Bitcoin karşılıyor. Montana Yatırım Kurulu, fonları çeşitlendirme ve enflasyona karşı koruma amacıyla yönetecekti.
• Tasarıya, vergi mükelleflerinin getirilerini artıracağı gerekçesiyle bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri (örneğin Lee Demming) destek verdi.

İlerleme:

• 19 Şubat 2025’te, Temsilciler Meclisi İş ve Çalışma Komitesi tasarıyı 12’ye karşı 8 oyla kabul etti. Tüm Cumhuriyetçiler desteklerken, Demokratlar oybirliğiyle karşı çıktı.
• Ancak 22 Şubat 2025’te, Temsilciler Meclisi genel oylamasında tasarı 41’e karşı 59 oyla reddedildi. Bazı Cumhuriyetçiler de BTC’nin volatilitesini gerekçe göstererek karşı oy kullandı.
• Karşı çıkanlar arasında Steven Kelly gibi isimler, kamu fonlarının daha güvenli varlıklarda tutulması gerektiğini savundu.

Durum:
Resmi olarak reddedildi. Montana, BTC rezerv yasa tekliflerini geri çeviren eyaletler arasında Kuzey Dakota, Wyoming ve Pennsylvania ile aynı çizgide yer aldı. Buna karşılık, Utah ve Arizona gibi eyaletler, Bitcoin rezervi oluşturma yönünde ilerlemeye devam ediyor.

Kaynak: legiscan.com

Merkez Bankalarının Bitcoin Rezervlerine Yaklaşımı: Küresel Karşılaştırma

Dünya genelinde merkez bankalarının Bitcoin’i (BTC) rezerv varlık olarak değerlendirme biçimleri büyük ölçüde farklılık gösteriyor. El Salvador, BTC’yi resmi para birimi olarak kabul eden ilk ülke oldu ve rezervlerine düzenli olarak eklemeye devam ediyor. Bhutan doğrudan BTC tutmasa da, madencilik yatırımları aracılığıyla dolaylı yoldan BTC’ye sahip. Çek Cumhuriyeti, döviz rezervlerinin bir kısmını BTC’ye ayırmayı planlıyor. Arjantin ise yeni hükümet döneminde BTC’ye daha açık bir tutum sergiliyor ve benzer bir yolu izleyebileceğinin sinyallerini veriyor. ABD’de, eyalet düzeyinde BTC rezerv yasaları ilerletilirken, ulusal düzeyde henüz resmi bir politika oluşturulmuş değil.
Kanada, BTC’yi rezerv varlık olarak benimsememiş olsa da, zaman zaman hükümet kurumları aracılığıyla el konulan BTC’leri elinde tutuyor ve bu varlıkları açık artırma yoluyla satıyor. İsviçre, Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri (özellikle Dubai), BTC’yi rezervlerinde tutmasa da yatırım ve ticaret aracı olarak kullanımını destekliyor. Rusya, resmi olarak BTC’yi elinde bulundurduğunu kabul etmiyor ancak dolaylı yollarla biriktirdiğine dair spekülasyonlar mevcut.
Buna karşılık Çin, Hindistan, Fransa ve Birleşik Krallık gibi ülkeler BTC’yi merkez bankası rezervlerinde tutmuyor. Bu ülkeler, merkez bankası dijital para birimlerini (CBDC) geliştirmeye odaklanırken, BTC’ye karşı daha katı düzenleyici yaklaşımlar benimsiyor.
Genel tabloya bakıldığında, BTC’nin ulusal rezerv varlık olarak benimsenmesi halen erken aşamalarda. Bazı ülkeler bu alanda denemeler yaparken, birçok gelişmiş ülke temkinli davranarak önceliği düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasına veriyor.

Sürükleyici Faktörler

Enflasyona Karşı Korunma ve Dolar Bağımlılığına Alternatif Arayışı
Bitcoin, sabit arzı (21 milyon adet) sayesinde “dijital altın” olarak görülüyor ve enflasyona karşı güçlü bir koruma sağladığı düşünülüyor. Küresel ölçekte artan dolarizasyon, ülkeleri rezervlerini çeşitlendirmeye yöneltiyor. Bu eğilim, ekonomik belirsizliklere karşı daha dayanıklı yapılar kurma arayışının bir parçası. ABD’nin 35 trilyon doları aşan ulusal borcu, bazı çevrelerde Bitcoin’in bu yükü hafifletebileceği yönünde umutlar doğuruyor; ancak bu tür bir uygulama karmaşık ve politik olarak hassas.
Liderlerin Tutumu Belirleyici Rol Oynuyor
Eski Başkan Donald Trump ve Wyoming Senatörü Cynthia Lummis, BTC rezervlerini açıkça destekliyor. Lummis’in önerdiği “Bitcoin Yasası”, beş yıl içinde toplam arzın %5’ine karşılık gelen 1 milyon BTC’nin satın alınmasını içeriyor. Bu tür siyasi destekler, Bitcoin’in rezerv varlık olarak benimsenmesini hızlandırabilirken, karşıt görüşteki siyasi liderler süreci yavaşlatabilir. Politik yönelimler, benimseme dinamiklerinde kilit rol oynuyor.
Hukuki ve Düzenleyici Çerçeve: Kurumsallaşmanın Temelleri Atılıyor
23 Ocak 2025’te Başkan Trump, dijital varlıklar için yeni bir düzenleyici çerçeve oluşturmak ve ulusal düzeyde bir kripto rezervi oluşturmayı araştırmak amacıyla bir görev gücü kurulduğunu duyurdu. Bu karar, vatandaşların kamu blok zincirlerini özgürce kullanma, madencilik yapma ve dijital varlıkları mülkiyetlerinde tutma hakkını güvence altına almayı amaçlıyor. Bu tür yasal netlik, kurumsal ve kamu yatırımlarının önünü açıyor.

Kaynak: whitehouse.gov
Piyasa Olgunluğu: Artan Kurumsal Katılım ve Fiyat İstikrarı
Spot Bitcoin ETF’leri 2024 yılında 35,2 milyar dolar gelir elde etti. Sadece Ocak 2025’te 4,94 milyar dolar toplayarak yıl sonu için 59 milyar dolarlık bir beklenti oluşturdu. Kurumsal sahiplik giderek artıyor. 25 Şubat 2025 itibarıyla MicroStrategy, 478.000 BTC ile hükümet rezervleri için güçlü bir örnek teşkil ediyor.

Kaynak: bitcointreasuries.net
BTC’nin piyasa değeri 2 trilyon doları aşmış durumda. Volatilite tamamen ortadan kalkmasa da, ilk yıllara kıyasla önemli ölçüde azaldı. Bitcoin’in 2025’te 100.000 doları geçmesi, rezerv varlık olarak çekiciliğini daha da artırıyor.

Kaynak: x
Jeopolitik Rekabet: Finansal Hakimiyet Yarışı
ABD’nin BTC rezervi oluşturma sürecine liderlik etmesi, Çin, Rusya ve Avrupa Birliği gibi rakip güçleri benzer adımlar atmaya zorlayabilir. Bu durum, potansiyel bir “Bitcoin silah yarışı”nın başlangıcı olarak görülüyor. Erken adım atmak, ABD’ye dijital finans alanında üstünlük sağlayabilirken, pasif kalmak küresel etkisini zayıflatabilir. Bu nedenle BTC, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir varlık olarak da değerlendiriliyor.

Karşıt Faktörler

Ekonomik ve Finansal Riskler
Bitcoin’in yüksek fiyat dalgalanmaları, istikrarlı bir rezerv varlık olmasını zorlaştırıyor. Örneğin, Kasım 2024’te BTC bir günde %10’a yakın değer kaybetti. Montana Temsilcisi Steven Kelly gibi eleştirmenler, bu tür oynaklığın devlet bilançolarını olumsuz etkileyebileceğini savunuyor. Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman gibi isimler ise BTC’nin özgün bir ekonomik temele dayanmadığını, yalnızca piyasa güvenine dayandığını öne sürüyor. Ayrıca, BTC’ye yatırım yapılması, hükümetin altyapı, eğitim gibi temel alanlara ayırabileceği kaynakları kısıtlayabilir. Bu nedenle bazı Arizona yasama üyeleri, Bitcoin’in neden devlet emeklilik fonlarına öncelikli olarak dahil edilmesi gerektiğini sorguluyor.
Siyasi ve Kamu Direnci
Bitcoin rezervleri konusu ABD siyasetinde partizan bir çizgiyle ilerliyor. Genellikle Cumhuriyetçiler bu fikre destek verirken, Demokratlar daha temkinli yaklaşıyor. Örneğin, Montana’da HB 429 tamamen Demokrat karşıtlığı nedeniyle reddedildi. Ayrıca halkın genel algısı da sınırlı; Pew Araştırma Merkezi’nin 2024 anketine göre Amerikalıların sadece %31’i hükümetin BTC tutmasını destekliyor. Finans sektörü de direnç gösteriyor. Geleneksel kurumlar, Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısını kendi varlıklarına karşı bir tehdit olarak görüyor. Federal Rezerv yetkilileri, doların egemenliğini korumak adına BTC rezervlerine açıkça karşı çıkıyor.

Kaynak: x

Yasal ve Düzenleyici Zorluklar
Bitcoin’in hukuki statüsü hâlâ belirsiz. Birçok ülkede ve eyalette BTC’nin para mı yoksa emtia mı olduğu sorusu netleşmiş değil. Bu da rezerv varlık olarak dahil edilmesini karmaşıklaştırıyor. Başkan Trump, 23 Ocak 2025’te dijital varlıkları kapsayan bir başkanlık kararnamesi imzalamış olsa da, bu yöndeki yasaların Kongre’den geçip geçmeyeceği belirsizliğini koruyor. Partiler arası bölünme, düzenleyici netliğin önündeki en büyük engellerden biri.

Operasyonel ve Teknik Riskler
BTC’nin teknik altyapısı güvenli olsa da, büyük ölçekli rezervlerin yönetimi özel güvenlik çözümleri gerektiriyor. Soğuk cüzdanlar, çoklu imza sistemleri, MPC (çoklu taraflı hesaplama) ve HSM (donanımsal güvenlik modülleri) gibi yöntemler kullanılmadan saklanan BTC’ler ciddi risk altındadır. Özel anahtarların kaybedilmesi durumunda BTC’ye erişim kalıcı olarak kaybolur. Ayrıca, devlet kurumları bu teknolojileri uygulamak için gerekli teknik bilgiye her zaman sahip olmayabilir. Örneğin, Pennsylvania’daki teklif somut bir operasyon planı oluşturulamadığı için durduruldu. BTC’nin piyasa derinliği artmış olsa da, yüksek miktarlarda satışlar hâlâ fiyatı sarsabilir. Bu da onu likidite açısından, altın gibi geleneksel rezerv varlıkların gerisinde bırakır.
Son güvenlik olayları da bu riskleri vurguluyor. 21 Şubat 2025’te Bybit borsası 1,5 milyar dolarlık ETH saldırısıyla karşı karşıya kaldı. 24 Şubat’ta dijital banka Infini, 49,5 milyon dolarlık bir hack yaşadı. Bu tür olaylar, hükümetlerin BTC rezervlerini borsalarda değil, dağıtılmış ve güvenli cüzdan çözümleriyle saklamasını zorunlu kılıyor. Shamir’in Sırrı Paylaşımı gibi tekniklerle güvenlik artırılabilir, ancak bu çözümlerin uygulanması teknik bilgi ve kaynak gerektiriyor.

Kaynak: x

Felsefi ve Kültürel Çatışmalar
Bitcoin, merkeziyetsizlik ve sansür direnci gibi prensiplere dayandığı için, devlet tarafından tutulması bazı çevrelerde çelişki olarak görülüyor. BTC’nin önde gelen geliştiricilerinden Jimmy Song, bu durumu “Hükümetin BTC tutması, onun felsefesine ihanettir” şeklinde tanımlamıştı. Ayrıca birçok karar verici, altın ve itibari paralar gibi geleneksel varlıklara alışkın olduğundan BTC’yi hâlâ deneysel veya aşırı riskli bir alternatif olarak değerlendiriyor. Kuzey Dakota yasama üyeleri bu yaklaşımı benimseyerek, altını daha güvenli bir seçenek olarak gösterip BTC rezervlerini reddetti.

Gerçek Dünya Örnekleri Karşıtlığı Gösteriyor
Montana’da HB 429, BTC’nin volatilitesi ve vergi mükelleflerine yük getirme endişeleri nedeniyle reddedildi. Pennsylvania’da benzer bir teklif, güçlü destekçilerin yeniden seçilememesi nedeniyle yasama sürecinde ilerleyemedi. Federal düzeyde ise Fed Başkanı Jerome Powell, Bitcoin’in hiçbir zaman ABD dolarının yerini almayacağını açıkça belirtti. Bu açıklama, üst düzey kurumların BTC’ye karşı mevcut direncini gözler önüne seriyor.

Kaynak: x

Gelecek Görünümü

İyimser Senaryo: Bitcoin Ana Akım Rezerv Varlık Haline Geliyor
Bu senaryoda, ABD federal hükümeti Lummis’in “BITCOIN Yasası” gibi bir düzenlemeyi kabul ederek toplam arzın yaklaşık %5’ine denk gelen 1 milyon BTC’lik rezerv oluşturur. El Salvador’un açtığı yoldan giderek 10 ila 15 ülke daha benzer şekilde BTC’yi rezervlerine dahil eder. Böylece Bitcoin, “ikincil rezerv varlık” konumuna yükselir.
BTC’nin fiyatı 200.000 ila 500.000 dolar aralığında istikrar kazanır, yıllık volatilite ise altın seviyelerine (%15) geriler. Bu gelişmeler, Bitcoin’i altın ve ABD dolarıyla birlikte en üst düzey küresel rezerv varlıkları arasında konumlandırır. Küresel rezervlerdeki payı %5 ila %10 arasında olur. Bu arada, blockchain teknolojisi finansal sistemle daha derinlemesine entegre edilir, sınır ötesi ödemeler daha verimli ve şeffaf hale gelir.
Bu senaryoyu destekleyen faktörler arasında Trump yönetiminin kripto dostu politikaları, doların küresel etkisindeki zayıflama ve 2028’deki BTC yarılanmasının yarattığı arz kıtlığı öne çıkar.

Nötr Senaryo: Sınırlı Benimseme, Bölgeselleşmiş Rezervler
Bu durumda, BTC rezervleri belirli eyaletlerde (örneğin Teksas ve Utah) başarıyla uygulanırken, federal düzeyde ilerleme sınırlı kalır. Küçük ülkeler veya kaynak bazlı ekonomiler BTC’yi rezervlerine dahil ederken, Çin ve AB gibi büyük aktörler düzenleyici kaygılar veya jeopolitik çıkarlar nedeniyle BTC’yi reddeder.
BTC fiyatı 100.000 ila 300.000 dolar aralığında dalgalanır. Piyasa kabulü artar ancak hâlâ ana akım benimsemenin gerisindedir. Bitcoin bu ortamda, küresel rezervlerin %1 ila %3’ünü oluşturan tamamlayıcı bir varlık haline gelir. Rolü, SDR (Özel Çekme Hakları) gibi sınırlı ve destekleyici olur. ABD içinde ise eyaletler ve federal hükümetin politikaları ayrışır, BTC rezervleri yerelleşmiş bir ekonomik deney niteliği taşır.
Bu senaryoyu şekillendiren etkenler arasında federal düzeydeki yasal çıkmazlar, kurumsal yatırımcıların artan ilgisi ve kamuoyunda yükselen farkındalık yer alır.

Kötümser Senaryo: Marjinalleşme veya Kısıtlama
Bu senaryoda, Federal Rezerv ve diğer büyük merkez bankaları BTC’ye karşı ortak bir duruş sergiler. CBDC’lerin (Merkez Bankası Dijital Paraları) yaygınlaştırılmasıyla birlikte, BTC’ye olan talep bastırılır. ABD, sıkı vergilendirme politikaları uygular, AB anonim işlemleri yasaklar. Bitcoin’in regülasyonlar nedeniyle çekiciliği azalır, fiyatı uzun süre 100.000 doların altında kalır.
Aynı zamanda, kuantum bilişim gibi teknolojik tehditler BTC’nin kriptografik altyapısına güveni zayıflatır. Sonuç olarak BTC, yalnızca birkaç radikal ülke tarafından tutulan, niş bir spekülatif varlığa dönüşür. Başarısız yasa teklifleri (örneğin Montana örneği) yaygınlaşır. Küresel rezerv piyasasında BTC’nin payı %0.5’in altına düşerken, ABD doları (%60), euro (%20) ve altın rezerv varlıklar olarak baskın konumlarını korur.
Bu kötü senaryoyu tetikleyen faktörler arasında sıkı düzenleyici ortam, geleneksel finans kurumlarının direnç göstermesi ve teknolojik tehditlere açıklık yer alır.

Bireysel Yatırımcılar için Öneriler

Varlık Dağılımı: Trendleri Takip Edin, Riskleri Çeşitlendirin
Daha fazla ülkenin BTC’yi rezervlerine eklemesiyle birlikte, uzun vadeli değer artışı potansiyeli güçleniyor. Yatırımcılar, maliyetleri dengelemek için Bitcoin alımlarını taksitlere bölerek gerçekleştirebilir. Ancak BTC’nin yüksek volatilitesi göz önünde bulundurularak, yatırım portföyü altın, hisse senedi ve tahvil gibi farklı varlıklarla desteklenmelidir. Artan düzenleme baskıları nedeniyle, merkezi borsalarda (CEX) tutulan varlıklar yerine soğuk cüzdanlar (Ledger, Trezor gibi) ile kendi saklama çözümleri tercih edilmelidir.

Politika Değişikliklerini Takip Edin ve Uyumlu Kalın
Farklı ülkelerde uygulanan sermaye kazancı vergileri ve diğer düzenlemeler, yatırımcılar için ciddi riskler doğurabilir. Bu nedenle, yerel vergi ve yasal düzenlemeler yakından takip edilmelidir. Aynı şekilde, işlem yapılan borsaların uyumluluk düzeyleri ve çekim kısıtlamaları da değerlendirilmelidir.

BTC Ekosistemini Kullanarak Değer Artışı Sağlayın
Bazı merkeziyetsiz finans (DeFi) platformları, BTC’yi teminat olarak kabul ederek yatırımcılara getiri fırsatları sunar (örneğin Ethereum üzerinde WBTC kullanımı). Ancak bu tür işlemlere katılmadan önce riskler iyi analiz edilmelidir. Lightning Network üzerinden yapılan mikro işlemler, daha düşük işlem ücretleriyle günlük kullanımı kolaylaştırır. Bu altyapının gelişimi, BTC’nin rezerv varlık rolüyle paralel ilerleyebilir.

Küresel Trendleri İzleyin ve Erken Pozisyon Alın
Arjantin ve El Salvador gibi ülkelerde BTC’ye yönelik resmi destek, bu bölgelerde yatırım ve iş fırsatları doğurabilir. Aynı zamanda, Web3 ve BTC entegrasyonu üzerinden ortaya çıkan yeni kullanım senaryoları (Stacks, sıralı yazıtlar gibi Katman 2 çözümleri) erken yatırım fırsatları sunabilir.

Riskleri Yönetin ve Acil Durumlara Hazırlıklı Olun
Bazı ülkelerde (örneğin Çin, Hindistan) kriptoya yönelik baskılar devam ederken, yatırımcıların varlıklarını farklı bölgeler arasında dağıtmayı düşünmeleri gerekebilir. Ayrıca jeopolitik gerilimler, BTC kullanımını etkileyebilir ve piyasada ani dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle, küresel gelişmeleri takip etmek ve yatırım stratejilerini buna göre ayarlamak önemlidir.
Daha fazla ülkenin BTC’yi rezervlerine eklemeyi değerlendirmesi, bireysel yatırımcılar için fırsat da, risk de yaratıyor. Bu ortamda, trendleri dikkatle izlemek, varlıkları çeşitlendirmek ve düzenleyici uyumu sağlamak öne çıkıyor. Bitcoin’in rezerv varlık olup olmayacağı kesin olmasa da, sınırlı arzı ve merkeziyetsiz yapısı, uzun vadeli değer sunmaya devam edebilir. Dengeli, esnek ve bilinçli bir strateji en sağlam yaklaşımdır.

Sonuç

Kişisel cüzdanlardan kurumsal hazinelere ve şimdi de ulusal rezervlere uzanan yolculuğuyla Bitcoin, dijital varlıkların yükselişini güçlü bir şekilde temsil ediyor. ABD bu dönüşümde öncü konumda; BTC’nin benimsenmesine ivme kazandırıyor, ancak bu girişimin uzun vadede başarılı olup olmayacağı henüz net değil. Bu süreç sadece teknolojik ve ekonomik bir geçiş değil, aynı zamanda küresel güç dengesine dair bir test niteliği taşıyor. Bitcoin’in rezerv varlık olarak kaderi henüz yazılmakta ve bu hikâyenin sonunu belirleyecek olan politika kararları, piyasa dinamikleri ve toplumsal kabul düzeyi olacak.
ABD eyaletlerinin BTC alımı ve ilgili yasal düzenlemeleri incelemesi, sadece yerel yönetim refleksi değil, aynı zamanda dijital varlıkların kamusal alana entegrasyonu açısından erken bir laboratuvar işlevi görüyor. Pennsylvania’nın öncülüğü, Montana’nın dirençle karşılaşması gibi örnekler, bu sürecin her eyalette farklı geliştiğini gösteriyor. Ancak genel eğilim, Bitcoin’in marjlardan çıkıp ana akıma doğru ilerlediğini açıkça ortaya koyuyor.
Bu gelişmeler yalnızca BTC’nin geleceğini değil, aynı zamanda ABD’nin ve dünya ekonomisinin finansal stratejilerinin nasıl yeniden şekilleneceğini de etkileyebilir. Önümüzdeki aylarda eyalet düzeyinde ilerleyen BTC yasama süreçleri, bu dönüşümün hızını ve yönünü belirleyecek kritik bir gösterge olacak.

Yasal Uyarı

Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.