Destekçiler, bu kısıtlamanın kaldırılmasının protokolü basitleştireceğine ve şeffaflığı artıracağına inanırken, karşıtlar bu durumun spam artışına ve yüksek işlem ücretlerine yol açabileceğinden endişe duymaktadır. Bu tartışma yalnızca teknik bir keşif değil, aynı zamanda Bitcoin topluluğunun protokol güncellemeleri ve yönetişim anlayışındaki dinamik dengeyi de ortaya koymaktadır.

Son günlerde, Bitcoin Core’un köklü geliştiricilerinden Peter Todd tarafından gündeme getirilen OP_RETURN kısıtlamasının kaldırılması önerisi internet ortamında geniş yankı uyandırdı.

HBO’nun geniş şekilde tanıtılan “Para Elektrik: Bitcoin’in Sırrı” adlı belgeselinde Peter Todd, Satoshi Nakamoto olabileceği yönünde gösterilmiş, bunun ardından büyük miktarda finansman talebi ve tehditler aldığı, şu anda ise saklandığı iddia edilmiştir.

Toplulukta bu OP_RETURN değişikliğiyle ilgili çeşitli şüpheler bulunmasına rağmen, Bitcoin geliştiricisi ve Blockstream çekirdek katkıcısı Greg Sanders (takma adıyla ‘instagibbs’), 5 Mayıs’ta GitHub üzerinden yaptığı açıklamada, bir sonraki ağ güncellemesiyle birlikte Bitcoin Core’un artık OP_RETURN üzerinde herhangi bir byte ya da miktar kısıtlaması uygulamayacağını duyurdu.

OP_RETURN Nedir?

Hepimiz Bitcoin’in asla değiştirilemeyen bir defter olduğunu ve her işlemin bu deftere bir kayıt satırı gibi işlendiğini biliyoruz. OP_RETURN ise, bu defterin bir sayfasının kenarına iliştirilmiş bir “not” gibidir. İçine onlarca kelime veya küçük veri parçaları yazılabilir ve bu not, sistem tarafından “salt okunur” olarak işaretlenir. Diğer kullanıcılar bunu para olarak kullanamaz ve diğer “para” kayıtlarını etkilemez.

Bu “not” özelliğinin varlık nedeni, bazen kullanıcıların UTXO’da yani Bitcoin’lerin tutulduğu alanda yer kaplamadan, bazı ek bilgileri zincire kalıcı şekilde sabitlemek istemesidir. Bu bilgiler yasal kanıtlar, kısa mesajlar, yıl dönümleri ya da hatta itiraflar olabilir. OP_RETURN sayesinde, bu veriler sanki çöpe atılmış bir çekmeceye kaldırılır gibi işlenir. Düğümler yalnızca bir iz bırakır, ancak depolama alanını işgal etmez. Böylece zincirdeki “mevcut para” temiz ve düzenli kalır.

Geçmişte, ağın aşırı veriyle tıkanmasını önlemek için Bitcoin Core, işlem başına yalnızca bir OP_RETURN kullanımına izin verir ve içeriği maksimum 80 bayt ile sınırlandırırdı. Bu sınır aşılırsa, düğümler işlemi doğrudan reddeder ve paketlemeye katkıda bulunmazdı.

Artık 80 baytlık tek giriş sınırı ortadan kalktı. İstediğiniz kadar uzun veri yazabilirsiniz, istediğiniz sayıda not ekleyebilirsiniz. Düğümler bu verileri otomatik olarak iletir ve madenciler de bunları bloğa dahil etmekten memnun olur.

Ancak gerçekte, insanlar bu 80 bayt sınırını çoktan aşmıştı. OP_RETURN üzerinde bir kısıtlama varken bile bu sınırı aşmanın yolları bulunmuştu. Filtreleme ve aktarım stratejileri ne kadar sıkı olursa olsun, Bitcoin’e veri yazmak isteyenleri durdurmak mümkün olmadı. Çünkü işlemlerin bloğa dahil edilip edilmeyeceğini yalnızca madenciler ve işlem ücretleri belirler. Daha yüksek ücret teklif eden işlemler, doğal olarak madencilerin ilgisini çeker. Bu durum, düğümlerin izlediği stratejilere rağmen değişmez.

Örneğin herkesin bildiği gibi, Taproot Wizard NFT’si yaklaşık 4 MB büyüklüğünde bir görsel içererek tek bir bloğu doldurmuştu. O yılın sıralı yazıları ve runları, çeşitli “dolambaçlar ve yan yollar” kullanarak tüm kısıtlamaları aşmayı başardı. Hatta bazı veriler harcanabilir çıktılara yazıldı, bu da daha fazla kaynak tüketimine neden oldu.

Bu Değişiklik Bitcoin’in Ruhuna Daha Uygun mu?

Bitcoin geliştiricisi Greg Sanders’a göre, çeşitli geliştiricilerin fikir birliğiyle duyurusu yapılan bu değişiklik, Bitcoin Core’un işlem yayılımı aşamasındaki “standartlık politikası” ile doğrudan ilişkilidir. Bu politika, işlemin madencilere ulaşmasından önce üç seviyede kontrol uygulanmasını içerir:

Birincisi, “hizmet reddi” saldırılarını önlemek amacıyla, işlem ücretlerinden çok daha fazla hesaplama gücü, bellek veya bant genişliği tüketen işlemler reddedilir.

İkincisi, cüzdan geliştiricileri, gereksiz UTXO’lar oluşturmayan ve daha az ücret harcayan işlemler yaratmaları için bu politikaya yönlendirilir.

Üçüncüsü ise, bilinmeyen opkodlar veya versionbit’ler “standart dışı” olarak işaretlenerek, bir yumuşak çatallanma resmi olarak etkinleştirilene kadar yükseltme güvenliği korunur.

OP_RETURN ve onunla birlikte gelen 80 baytlık sınır, kullanıcıların “harcanamaz” olduğu açıkça belirlenebilen çıktılar oluşturmasına olanak tanıyan ve küçük bir taahhüt veya hash bilgisini depolamaya yarayan bir yapıdır. Aynı zamanda düğümlerin bu verileri UTXO setine dahil etmemesini sağlayarak, zincirin “değersiz” veri çıktılarıyla kirlenmesinin önüne geçilir.

Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu yumuşak sınır sadece bir formaliteden ibaret hale geldi. Bir yandan, özel madencilik havuzları ve bazı merkezi hizmet sağlayıcıları bu kurala zaten uymuyor. Büyük miktarda veri zincire yazmak isteyen kullanıcılar, madencilere doğrudan ödeme yaparak veya çıplak-multisig, sahte genel anahtarlar ve hatta harcanabilir betikler kullanarak bu stratejiyi kolayca atlayabiliyor ve verilerini zincire dahil edebiliyor. Öte yandan, bu işlemleri engellemek adına sürekli yeni kara listeler eklemek, sadece etkisiz bir “kedi-fare” oyununa dönüşür. Bu yaklaşım yalnızca temel veri yazımını engelleyemez, aynı zamanda kullanıcı fonlarının yanlışlıkla etkilenmesi riskini de artırır.

Sınırlamanın kaldırılmasını destekleyen geliştiriciler, bu değişikliğin ardından hem düğümlerin hem de cüzdanların iki önemli pratik fayda sağlayacağına inanıyor. İlk olarak, UTXO seti daha düzenli kalacak çünkü veriler net şekilde “harcanamayan” OP_RETURN çıktılarında saklanacak ve karmaşık komut dosyaları ya da çoklu işlem katmanları yerine doğrudan erişilebilir olacak.

İkinci olarak, düğümler üzerinden iletilen işlemler ile madenciler tarafından paketlenen işlemler arasında daha tutarlı bir ilişki kurulacak. Bu da cüzdanların işlem ücreti tahminini daha isabetli yapabilmesini ve sıkışık blok yayılımını daha güvenilir hale getirecek.

Bitcoin geliştiricileri, bu konuda üç farklı çözüm önerisini karşılaştırdı ve toplulukta en çok destek gören yaklaşımın “iptal” yani sınırlamanın tamamen kaldırılması yönünde olduğunu belirtti. Daha da önemlisi, geliştiriciler OP_RETURN limitinin kaldırılmasının Bitcoin’in “şeffaf ve sade” doğasının en iyi ifadesi olduğuna inanıyor. Etkinliğini yitirmiş bir stratejiyi sırf geçmişte kullanılıyordu diye korumak, yalnızca gereksiz karmaşıklık ve sürtünmeye yol açar. Bu sınırın kaldırılması ise düğüm yazılımını daha sade, daha hızlı ve daha tutarlı hale getirir. Böylece işlemlerin yayılımı ve paketlenmesi konusunda sapmalar ortadan kalkar, madenciler yalnızca işlem ücretine göre önceliklendirme yapar ve ücret piyasası, farklı ihtiyaçlar arasında rekabeti kendiliğinden dengeler.

Gerçek bir tehdit olarak zincirde aşırı veri yükü ve kaynak tüketimi oluştuğunda, Bitcoin ekosistemi bunu engelleyecek kanıtlanmış araçlara zaten sahiptir: imza işlem sınırları, işlem sayısı kısıtlamaları, toz kuralları gibi önlemler. Bu hassas, hedefe yönelik korumalar; herkes için geçerli tek bir 80 bayt sınırından çok daha esnektir ve normal kullanıcıları etkilemeden hem düğümleri hem de ağı koruyabilir.

BTC Sahte Bir Coin mi Olacak?

En bilinen karşıtlardan biri şüphesiz Luke Dashjr. Bitcoin OG’lerinden biri olarak tanınan Dashjr, daha önce “Ordinal protokolü Bitcoin’e yönelik bir saldırıdır” ve “Yazılar çöptür, bunlar düzeltilebilecek hatalardır” diyerek Ordinal protokolüne karşı açıkça eleştirilerde bulunmuştu.

Bu kez de aynı şekilde “muhafazakâr” tutumunu sürdürüyor ve OP_RETURN kısıtlamasının kaldırılmasını “çok çılgınca” bir değişiklik olarak görüyor. Ona göre bu değişiklik, doğrudan Bitcoin’e yönelik bir saldırı anlamına geliyor. Kendisinin ve benzer görüşte olan diğerlerinin temel endişesi, bu sınırın kaldırılmasının spam artışına ve işlem ücretlerinin yükselmesine neden olacağı yönünde.

Bugünkü tartışmaların ve fikir ayrılıklarının merkezinde şu soru yer alıyor: 80 baytlık OP_RETURN sınırının kaldırılması, Bitcoin üzerindeki veri kullanımını gerçekten şeffaflaştırıp basitleştirecek mi, yoksa kötüye kullanıma, spam’e ve Bitcoin’in parasal odağından sapmasına mı neden olacak?

Ocean Madencilik başkan yardımcısı Jason, bu değişikliğe karşı en sert eleştirilerde bulunan isimlerden biri. Bu konuda uykusuz kaldığını söylüyor ve hatta “Bu değişiklik, Bitcoin’i değersiz bir altcoin haline getirecek” diyerek endişesini açıkça dile getiriyor.

Botanix Labs kurucusu Willem Schroe ise geliştiricilerin Bitcoin’i bir veri depolama platformu değil, bir para sistemi olarak görmeleri gerektiğini savunuyor. Benzer şekilde, başka bir Bitcoin Core geliştiricisi olan Mekanik, Bitcoin’in keyfi dosya depolama için kullanılmaması gerektiğini ve bu amaca karşı her türlü önlemin alınması gerektiğini ifade ediyor.

Sektörde etkili bazı kanaat önderleri de değişikliğe karşı tepkili. Örneğin Samson Mow, düğüm operatörlerine Bitcoin Core’un yeni sürümüne geçmemelerini, bunun yerine Knots kullanmalarını tavsiye ediyor.

Bu satırlar yazılırken Clark Moody tarafından sağlanan verilere göre, Bitcoin Knots düğüm kullanım oranı, Bitcoin Core’un en son sürümünü geçmiş durumda.

Bu yaşananlar, Bitcoin’in daha önce defalarca karşılaştığı zorluklardan bir yenisini temsil ediyor. Bu da bize, Bitcoin’in her ne kadar çoğu ağa kıyasla muhafazakâr bir yapıya sahip olsa da aslında tamamen değişmez olmadığını hatırlatıyor. Bir sonraki güncellemeyle birlikte, belki de Sıralılar, Atomikler ve Runelerden daha özlü ve zarif bir protokol oyunu ile karşılaşabiliriz.

Bu makale, BLOCKBEATS kaynağından alıntılanmıştır. İçeriğin tüm telif hakları yazara aittir. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.