01.09.2025 / 05.09.2025
Geçtiğimiz hafta kripto ekosisteminde dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Japonya’nın önde gelen finans kuruluşu Japan Post Bank, 2026 mali yılı itibarıyla blockchain tabanlı bir dijital para birimini hayata geçirmeyi planladığını açıkladı. ABD’de ise Amplify Investments, XRP tabanlı aylık gelir odaklı bir ETF için SEC’e başvurarak altcoin bazlı fonlara yönelik ilgiyi artırdı. Öte yandan Dogecoin, en az 200 milyon dolarlık yeni bir fon girişimiyle kurumsal yatırımcıların radarına girerken, Japon teknoloji firması Metaplanet 112 milyon dolarlık ek Bitcoin alımı yaparak MicroStrategy’nin izinden gitti. Makro cephede, ABD’de açıklanan çekirdek PCE verisi enflasyonun dirençli seyrini ortaya koyarken, altın ons fiyatı 3.500 doların üzerine çıkarak tarihi zirve yaptı. Türkiye özelinde, Citigroup, yılın ikinci yarısında hafif resesyon beklentisini dile getirdi. Küresel piyasalarda Fed’in faiz indirimi sinyalleri iyimserlik yaratırken, Asya’da da toparlanma havası hâkim oldu. Ekosistem tarafında Ethereum Vakfı, Holešky test ağının kapatılacağını duyururken, BAE merkezli RAK Properties kripto ödemelerini kabul edeceğini açıkladı. Cardano kurucusu Charles Hoskinson, ADA’nın lider blockchain olma hedefini vurguladı. Ayrıca Ripple, ABD dolarına endeksli sabit kripto varlığı RLUSD’yi Afrika’da kullanıma açarak bölgedeki fintech devleriyle iş birliği yaptı. Son olarak, Güney Kore Finansal Hizmetler Komisyonu, kripto borç verme hizmetlerine yönelik sıkı kurallar getirerek yatırımcı korumasını güçlendirdi.

Japonya’nın önde gelen finans kurumlarından Japan Post Bank, 2026 mali yılı itibarıyla blockchain tabanlı dijital para birimini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bankanın attığı bu stratejik adım, yaklaşık 190 trilyon yenlik (1,29 trilyon dolar) müşteri mevduatının daha etkin yönetimini amaçlıyor. Dijital para biriminin temel hedefi, bireysel yatırımcıların finansal ürünlere daha hızlı, güvenli ve doğrudan erişimini sağlamak olacak. Ayrıca, uzun süredir işlem görmeyen ve bankacılık sisteminde atıl kalan hesapların da bu dijital dönüşüm aracılığıyla yeniden aktif hale getirilmesi planlanıyor.
Bu girişim, Japonya’nın dijital finans alanında Asya’daki rekabet gücünü artırmayı hedefleyen geniş kapsamlı stratejisinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Ülkede hem kamu hem de özel sektör, dijital yen ve blockchain tabanlı ödeme çözümleri üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Japan Post Bank’ın projesi, bu alandaki en somut kurumsal adımlardan biri olması bakımından önem taşıyor.

Kripto yatırım dünyasında dikkat çekici bir gelişme yaşandı. ABD merkezli Amplify Investments, XRP tabanlı opsiyon gelir fonu için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) resmi başvurusunu gerçekleştirdi. “Amplify XRP Monthly Option Income ETF” adıyla kayda geçen fon, XRP fiyat hareketlerinden elde edilen getirileri, teminatlı alım opsiyonlarıyla birleştirerek yatırımcılara düzenli aylık gelir sağlamayı hedefliyor.
Bu başvuru, altcoin bazlı ETF taleplerinin hız kazandığı bir dönemde geldi. SEC bugüne kadar yalnızca Bitcoin ve Ethereum tabanlı ETF’lere onay verirken, XRP gibi diğer varlıklara yönelik başvurular belirsizlik taşımaya devam ediyor. Ancak Amplify’ın adımı, hem XRP’nin kurumsal yatırımcılar için cazibesini artırması hem de kripto ETF piyasasında yeni bir dönemin kapısını aralaması bakımından kritik görülüyor. Eğer onay çıkarsa, bu fon XRP’nin ABD’de daha geniş bir yatırımcı kitlesine erişimini sağlayabilir.

Dogecoin (DOGE) yeniden gündemde. Elon Musk’a yakınlığıyla bilinen avukatlardan Alex Shapiro, yeni bir Dogecoin Dijital Varlık Hazinesi (DVH) girişiminin başkanı olarak listelendi. Fortune’un haberine göre, bu yapı en az 200 milyon dolarlık yatırım toplamayı hedefliyor. Fon, kurumsal yatırımcılara DOGE’a doğrudan maruz kalma imkânı sunacak özel bir yatırım mekanizması üzerine inşa ediliyor.
Dogecoin, uzun süre “meme coin” kimliğiyle anılsa da özellikle Musk’ın ilgisiyle birlikte kurumsal düzeyde de tartışılmaya başlanmıştı. Bu fon girişimi, DOGE’un yatırımcılar nezdinde daha ciddi bir finansal araç haline gelebileceğine işaret ediyor. Henüz lansman tarihi netleşmemiş olsa da girişim, kripto para dünyasında kurumsallaşma sürecinde önemli bir kilometre taşı olabilir.

Japon teknoloji firması Metaplanet, Bitcoin yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Şirket, haftanın ilk gününde 1.009 adet Bitcoin satın alarak portföyüne yaklaşık 112 milyon dolar ekledi. Ortalama alım fiyatı 111.068 dolar seviyesinde gerçekleşen bu işlemle birlikte, Metaplanet’in toplam Bitcoin varlıkları 20.000 adedin üzerine çıktı.
Şirket, son dönemde kurumsal hazinesini dijital varlıklarla çeşitlendirme stratejisini sürdürüyor. Bu hamle, Metaplanet’i MicroStrategy gibi agresif Bitcoin yatırımcılarının arasına yerleştiriyor. Piyasa analistleri, Metaplanet’in bu yaklaşımının diğer Japon firmaları için de örnek teşkil edebileceğini, hatta Asya’da yeni bir kurumsal Bitcoin benimseme dalgası başlatabileceğini düşünüyor.

ABD’de açıklanan Temmuz ayı çekirdek PCE verisi, son dört ayın en hızlı artışını kaydederek enflasyonun dirençli seyrini gözler önüne serdi. Özellikle hizmet sektöründeki fiyat artışları, Fed’in enflasyonu kontrol altına almakta zorlanabileceğine işaret etti. Ancak piyasalarda bu veri, Fed’in faiz indirim planlarını radikal biçimde değiştirecek bir unsur olarak görülmedi.
Buna rağmen Wall Street endeksleri gün içinde sert dalgalandı. Teknoloji hisseleri öncülüğünde yaşanan satışlar sonucunda S&P 500 yüzde 0,64, Nasdaq 100 ise yüzde 1,2 geriledi. Analistler, bu geri çekilmenin daha çok kâr realizasyonu ve temkinli pozisyon alma eğilimiyle ilgili olduğunu belirtiyor. PCE verisinin enflasyonun hâlâ canlı olduğunu göstermesi ise yatırımcıların önümüzdeki Fed toplantılarına dair beklentilerini daha temkinli bir çerçeveye oturtmasına neden oldu.

Küresel piyasalarda güvenli liman arayışı hız kesmeden devam ederken, altın fiyatları tarihi bir rekor kırdı. Ons altın fiyatı, Fed’in faiz indirimi beklentileri ve artan küresel belirsizliklerle birlikte 3.500 dolar seviyesinin üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Yıl başından bu yana yüzde 30’dan fazla artış kaydeden altın, 2025 itibarıyla başlıca emtialar arasında en güçlü performansı sergileyen varlık haline geldi.
Jeopolitik riskler, küresel resesyon endişeleri ve ABD dolarındaki değer kaybı altının yükselişini destekleyen temel unsurlar arasında yer aldı. Analistler, uzun vadede altının yükseliş trendinin korunabileceğini, ancak kısa vadeli kâr satışlarının volatilite yaratabileceğini öngörüyor. Bu tablo, yatırımcıların “güvenli liman” tercihlerinde altının hâlâ birincil seçenek olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Citigroup ekonomistleri, Türkiye’de 2025’in ikinci yarısına yönelik değerlendirmelerinde hafif bir resesyonbeklentisini dile getirdi. İkinci çeyrekte büyüme rakamlarının pozitif görünmesine rağmen, alt kalemlerde zayıflama sinyalleri dikkat çekiyor. Özellikle iç talepteki yavaşlama, yatırım iştahındaki azalma ve finansman koşullarındaki sıkılık ekonomide geçici bir durgunluğun habercisi olarak değerlendiriliyor.
Citigroup raporunda, Türkiye’nin güçlü tüketim dinamikleri sayesinde resesyonun derinleşmesinin beklenmediği, ancak politika yapıcıların özellikle fiyat istikrarı ve finansal dengeleri koruma konusunda daha hassas davranması gerektiği vurgulandı. Bu öngörü, önümüzdeki aylarda hem iç hem de dış yatırımcıların Türkiye ekonomisine yönelik stratejilerinde belirleyici bir rol oynayabilir.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi sinyalleri, küresel piyasalarda iyimser bir hava estirdi. ABD’de tatil nedeniyle borsalar kapalı olmasına rağmen, vadeli işlemler haftaya toparlanmayla başladı. Asya borsaları da bu beklentiden güç alarak yukarı yönlü hareket etti.
Ancak piyasalardaki yükselişin kalıcı olup olmayacağı, önümüzdeki haftalarda açıklanacak işsizlik verileri, enflasyon rakamları ve Fed’in faiz kararı ile sınanacak. Analistler, yatırımcıların “temkinli iyimserlik” içinde hareket ettiğini, özellikle enflasyonun yeniden hızlanma ihtimalinin beklentileri kolayca tersine çevirebileceğini belirtiyor. Bu nedenle piyasalarda volatilitenin kısa vadede yüksek kalması olası görünüyor.

Ethereum Vakfı, 2023 yılında devreye alınan Holešky test ağının ömrünü tamamladığını duyurdu. 1 Eylül itibarıyla yapılan açıklamaya göre, ağa son bir yükseltme uygulanacak ve ardından doğrulayıcıların büyük kısmı devre dışı bırakılacak.
Holešky, özellikle staking testleri ve Dencun ile Pectra güncellemeleri gibi Ethereum ekosistemi için kritik önemdeki denemelerin yapıldığı bir altyapıydı. Geliştiriciler, test ağının artık amacını tamamladığını ve yeni nesil test platformlarına geçileceğini açıkladı. Bu adım, Ethereum’un gelişim sürecinde daha verimli, daha ölçeklenebilir test ortamlarıyaratma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen gayrimenkul şirketlerinden RAK Properties, satış süreçlerinde kripto para ile ödeme kabul edeceğini duyurdu. Bu karar, BAE’nin dijital varlıkları ana akım ekonomiye entegre etme vizyonununönemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Şirket, hangi kripto paraların kabul edileceğine ilişkin ayrıntıları ilerleyen dönemde açıklayacağını belirtirken, ilk aşamada Bitcoin ve Ethereum gibi majör varlıkların öncelikli olması bekleniyor. Bu gelişme, hem bölgedeki yatırımcı ilgisini artırabilir hem de BAE’nin kripto dostu ülke imajını pekiştirebilir.

Charles Hoskinson, Cardano’nun kurucusu olarak yaptığı açıklamada, projenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi. Hoskinson, “Cardano’nun kazanmasını istiyorum. Bu sadece bir proje değil; hayatım, markam ve itibarım bu işe bağlı” diyerek ADA’nın lider blockchain olma yolundaki kararlılığını vurguladı.
Ethereum ile yapılan kıyaslamalara değinen Hoskinson, Cardano’nun teknolojik altyapısı, sürdürülebilirlik vizyonu ve topluluk desteği sayesinde uzun vadede daha güçlü bir alternatif haline gelebileceğini ifade etti. Bu çıkış, özellikle 2025’te yoğun rekabetin yaşandığı Layer-1 blockchain ekosisteminde Cardano’nun iddialı konumunu yeniden gündeme taşıdı.

Ripple, kurumsal düzeyde geliştirdiği ve ABD dolarına endeksli sabit kripto varlığı RLUSD’yi Afrika pazarında erişime açtığını duyurdu. Bu adım, bölgenin önde gelen üç önemli fintech ve kripto şirketi Chipper Cash, VALR ve Yellow Card ile yapılan iş birlikleri sayesinde hayata geçirildi.
2024 yılının sonunda piyasaya sürülen RLUSD, Ripple’ın regülasyona uyumlu yaklaşımı ile geleneksel finans deneyimini harmanlayan bir vizyonun ürünü. Lansmanından bu yana ciddi bir küresel ilgi gören RLUSD, kısa süre içinde 700 milyon doları aşan piyasa değerine ulaşarak kurumsal kullanım için güvenilirliğini ortaya koydu.
Ripple, RLUSD’yi New York Finansal Hizmetler Departmanı (NYDFS) tarafından lisanslanan bir güven şirketi üzerinden sunarak, sabit kripto paralarda yeni bir standart oluşturmayı hedefliyor. Şirket, RLUSD’nin ödemelerden tokenizasyon çözümlerine ve teminat işlemlerine kadar farklı alanlarda kurumsal ölçekte tercih edildiğini vurguluyor.
RLUSD, Ripple’ın Ripple Payments altyapısına da eklenerek, şirketin sınır ötesi ödeme çözümlerinde önemli bir rol üstlenmeye başladı. Bu sayede Afrika’daki işletmeler ve bireyler için daha hızlı, düşük maliyetli ve güvenli bir ödeme deneyimi hedefleniyor.
Ripple, RLUSD ile yalnızca bireysel kullanıcıları değil, aynı zamanda kurumsal müşterileri de hedefliyor. Özellikle sınır ötesi ödemeler, hazine yönetimi ve tokenizasyon çözümleri için RLUSD’nin stratejik bir araç haline gelmesi bekleniyor. Afrika kıtasındaki bu genişleme, Ripple’ın küresel ölçekte dijital finans alanında daha güçlü bir oyuncu olma hedefine de katkı sağlayacak.

Güney Kore Finansal Hizmetler Komisyonu (FSC), yatırımcıların korunmasını öncelik haline getiren yeni bir düzenleme ile yerel kripto para borsalarının sunduğu borç verme hizmetlerini sıkı kurallara bağladı.
Yönergeye göre, yatırımcılara sunulan borç verme ürünlerinde faiz oranı üst sınırı %20 olarak belirlendi. Bununla birlikte, teminat değeri üzerinden kaldıraçlı borç verme işlemleri tamamen yasaklandı. FSC, bu kararın, dijital varlık sektöründe küresel ölçekte benimsenen uygulamalar dikkate alınarak hazırlandığını vurguladı.
Yeni düzenlemeler kapsamında, kullanıcıların kripto para yerine nakit ile geri ödeme yapmasının istendiği ürünler de yasadışı sayılacak. Bu tip uygulamalar, kredi finansmanı yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle piyasadan kaldırılacak. Ayrıca, şirketlerin borç verme hizmetlerini yalnızca kendi öz sermayeleriyle gerçekleştirmeleri zorunlu hale getirildi. Üçüncü taraflar aracılığıyla dolaylı yollardan bu kuralların etrafından dolaşmak da yasaklandı.
Düzenleme, yalnızca piyasa değeri en yüksek ilk 20 kripto para birimi ile ya da en az üç lisanslı yerel borsada işlem gören dijital varlıklarla borç verme hizmeti sunulmasına izin veriyor. Ayrıca, borsalar tarafından “dikkat edilmesi gereken varlık” etiketi taşıyan dijital varlıklar üzerinden borç verme işlemleri derhal durdurulmak zorunda kalacak.
Yeni kurallar, kullanıcıların işlem geçmişi ve deneyimine göre belirlenmiş işlem limitleri getirilmesini zorunlu kılıyor. Ayrıca, likidasyon riski taşıyan kullanıcıların önceden bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu adımlar, yatırımcıların piyasada daha bilinçli ve kontrollü hareket etmesini sağlamayı amaçlıyor.
Düzenlemeler bugünden itibaren yürürlüğe girdi. Uygulamaların denetimi ise Dijital Varlık Borsa İttifakı (DAXA)tarafından yapılacak. Ülkedeki düzenleyici otoritelerle yakın iş birliği içinde çalışan DAXA, bu kuralların uygulanmasını takip edecek. FSC, uygulamadan elde edilecek sonuçlara göre bu yönergeleri resmi mevzuata dönüştürmek için yasal süreci başlatmayı planlıyor.


