Kafanıza mı, kriptonuza mı, yoksa hayatınıza mı? İngiliz anahtarı saldırılarının kurbanları tam olarak bu ikilemle karşı karşıya kalır.
Kripto varlıklarınız sizin tam kontrolünüzdedir. Bu, onları koruma gücünü size verir ama aynı zamanda riskin de tümüyle size ait olduğu anlamına gelir. Genellikle dijital tehditlere — örneğin phishing (oltalama) saldırıları ya da kötü amaçlı yazılımlar — odaklanılsa da, fiziksel tehditler de giderek daha fazla öne çıkıyor.
Cambridge Üniversitesi’nin yayınladığı bir araştırmaya göre, “anahtarı çevirme” saldırıları en az 2012’ye kadar izlenebiliyor. Ancak özellikle Bitcoin’in fiyatı ve popülaritesinin artmasıyla birlikte bu saldırıların sayısında belirgin bir artış yaşanıyor. 2021 yılı, bugüne kadar belgelenmiş en yüksek sayıda vaka ile öne çıkıyor: toplam 25 saldırı kaydedildi. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla ise, özellikle Batı Avrupa’da bu tür saldırılarda ciddi bir artış gözlemlendi. Popüler kripto dedektifi ZachXBT’nin bulguları, kripto para sahiplerini hedef alan birçok fiziksel soygun vakasını ortaya koyuyor.
“İngiliz anahtarı saldırısı” (wrench attack), bir kripto sahibi fiziksel olarak tehdit edilerek dijital varlıklarının zorla alınmasıdır. Kurban, cüzdan şifresini ya da seed phrase’ini, fiziksel şiddet tehdidi altında açıklamak zorunda bırakılır.
Bu saldırı türünün adı ilk kez XKCD adlı popüler web çizgi romanında ortaya çıktı. Çizimde, bir karakter diğerine şöyle der: “Şifresini kırmak için milyon dolarlık bir süper bilgisayara ihtiyacımız yok, sadece 5 dolarlık bir İngiliz anahtarıyla kafasına vururuz.”
Elbette burada “İngiliz anahtarı” bir metafordur. Gerçekte, bu tür saldırılarda bıçaklar, pala, ateşli silahlar gibi birçok farklı silah kullanılmıştır.
Kaynak: XKCD
Geleneksel finans sistemlerinde işlemleri iptal etmek, dondurmak ya da şüpheli hareketleri denetlemek için merkezî otoriteler ve mekanizmalar vardır. Ancak kripto dünyasında, özellikle merkeziyetsiz yapılarda, bu mümkün değildir. Bir cüzdan şifresi ele geçirildiğinde, varlıklar geri alınamaz. Ne bir banka ne de bir yetkili bu transferi durdurabilir. Bu da İngiliz anahtarı saldırılarını suçlular için düşük riskli, yüksek getirili bir fırsata dönüştürüyor. İzlenmesi zor, kanıtlanması neredeyse imkânsız, geri dönüşü ise yok.
2024 yılında, Kanadalı kripto şirketi WonderFi’nin CEO’su Dean Skurka, ciddi bir anahtarlık saldırısının hedefi oldu. Skurka, fiziksel olarak kaçırıldı ve serbest bırakılması için 1 milyon Kanada doları değerinde kripto fidye talep edildi. Fidye ödendikten sonra sağ salim serbest bırakıldı. Bu olay, kripto dünyasında yüksek profilli kişilerin fiziksel hedef hâline gelme riskini açıkça gözler önüne serdi.
Ocak 2025’te, donanım cüzdan üreticisi Ledger’ın kurucu ortağı David Balland ve eşi Fransa’da kaçırıldı. Kaçıranlar, Balland’ın bir parmağını ciddi şekilde yaralayarak fiziksel şiddet uyguladı. Ardından kripto para biriminde fidye talep ederek Balland’ın ortaklarına şantaj içeren mesajlar gönderdiler. Neyse ki çift, Fransız kolluk kuvvetleri tarafından kurtarıldı. Bu olay, kripto güvenliğinin yalnızca dijital değil, fiziksel tehditlere karşı da ciddi önlemler gerektirdiğini bir kez daha hatırlattı.
Bu tür saldırılarda, kurbanlar genellikle kasıtlı olarak seçilir.
Her ne kadar cüzdan adresleri teknik olarak anonim olsa da, kripto sahipleri çoğu zaman bu anonimliği kendi davranışlarıyla bozar.
Aşağıdaki yollarla kendilerini dolaylı olarak açık hedef hâline getirirler:
Bu görünürlük, saldırganlar için potansiyel hedefin kim olduğunu belirlemeyi kolaylaştırır.
Sosyal mühendislik ve doxxing (kişisel bilgilerin ifşa edilmesi) yöntemleriyle ev adresleri, günlük rutinler ve sık ziyaret edilen yerler tespit edilebilir. Böylece saldırı, sadece teknik değil, fiziksel planlama aşamasına da geçer.
Dahası, mağdurlar genellikle sadece dış tehditlere değil, iç çevresinden gelen ihanetlere de açıktır.
Kurbanın kripto varlıklarına dair bilgisi olan bir yakın, ya doğrudan saldırıyı planlayabilir ya da bu bilgileri suçlularla paylaşarak dolaylı yoldan saldırıya katkıda bulunabilir.
Kripto varlıkların tam kontrolü, aynı zamanda tam sorumluluğu da beraberinde getirir. Fiziksel tehditlere karşı hazırlıklı olmak, dijital güvenlik kadar önemlidir. İşte anahtarlık saldırılarına karşı alınabilecek temel önlemler:
1.Anonim Kalın
Kripto varlıklarınızla ilgili bilgileri, özellikle sosyal medya gibi herkese açık platformlarda paylaşmaktan kaçının.
Unutmayın: Ne kadar az görünürseniz, o kadar az hedef olursunuz.
2.Çoklu İmzalı Cüzdanlar (Multisig) Kullanın
Multisig cüzdanlar, bir işlemin gerçekleşmesi için birden fazla onay gerektirir.
Güvendiğiniz kişilerle veya farklı cihazlar arasında bu yapıyı kurarak, tek noktadan ele geçirilme riskini azaltabilirsiniz.
3.Büyük Varlıklar İçin Soğuk Depolama Kullanın
Kripto paranızın çoğunu soğuk cüzdanlarda (internete bağlı olmayan donanım cüzdanlar) tutun.
Bu cüzdanları açıklanmayan, güvenli yerlerde (örneğin kasa kutuları) saklayarak acil durumda zorla erişim riskini azaltın.
4.Güvenli Saklama Hizmetlerini Değerlendirin
Yüksek miktarda kripto varlık tutuyorsanız, kurumsal saklama çözümlerini düşünün.
5.Varlıklarınızı Çeşitlendirin
Tüm varlıklarınızı tek bir cüzdanda tutmak risklidir.
6.Fiziksel Alanınızı Güvenceye Alın
Evinizi ve iş yerinizi kripto varlık sahibi birinin yaşadığı alan olarak düşünün.
Bu sistemler hem caydırıcıdır hem de saldırı anında yetkililere hızlı şekilde bilgi ulaşmasını sağlar.
Önemli miktarda kripto varlık sahibiyseniz, kişisel güvenlik hizmetleri veya bireysel savunma eğitimlerini de göz önünde bulundurabilirsiniz.
Kripto paranın merkeziyetsiz doğası, kullanıcıya varlıkları üzerinde tam kontrol sağlarken aynı zamanda ciddi sorumluluklar da yükler. Bu sorumlulukların başında da fiziksel tehditler — özellikle anahtarlık saldırıları — gelir.
Kripto para benimsenmesi arttıkça, hem dijital hem de fiziksel güvenliğe gösterilmesi gereken dikkat de aynı oranda artıyor. Gizliliği korumak, çoklu imza cüzdanları kullanmak, büyük varlıkları soğuk cüzdanlarda saklamak ve fiziksel güvenlik önlemlerini güçlendirmek, bu tür tehditlere karşı savunmayı ciddi ölçüde artırabilir.
Her kullanıcı, kendi güvenliğinden nihayetinde kendisi sorumludur. Bu nedenle, yalnızca zincir üstü güvenlik değil, zincir dışı risklere karşı da hazırlıklı olmak, kripto varlıkları gerçekten güvence altına almanın tek yoludur.
İçerikte yer alan marka, kurum, kuruluş veya kişilerle Gate.TR’nin herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.


