Kripto Kavramı: Küresel Hisse Senetleri Analizi

Orta Seviye4/18/2025, 7:03:35 AM
Bu makale, MicroStrategy, madencilik devi Marathon Digital ve ticaret platformu Coinbase gibi varlık odaklı şirketler de dahil olmak üzere küresel olarak 160 halka açık kripto ile ilgili şirketin ayrıldığı altı tür işletmeyi içeren kripto ile ilgili hisselerin derinlemesine bir analizini sunmaktadır. 2025 Bitcoin ETF'sinin, Trump'ın politikalarının ve AI entegrasyonunun piyasaya etkisini araştırıyor. Makale ayrıca MicroStrategy'nin finansal stratejisini, Metaplanet'in Bitcoin hedge modelini ve madencilik şirketlerinin yeşil enerji dönüşümünü analiz ediyor. Çeşitli kripto hisselerinin mevcut piyasa değeri, Bitcoin varlıkları ve iş inovasyonlarına sistematik bir genel bakış sunar ve kurumsal sermaye girişlerini, Bitcoin'in yarılanmasını ve düzenleyici çevrenin piyasanın fırsat ve zorluklarına yönelik analizini içerir, katılımcılar için kapsamlı ve profesyonel bir kılavuz sunar.

Giriş

Kripto para birimleri ve blokzincir teknolojisi, finansal piyasaların yapısını dönüştürerek birçok sektörde yeni fırsatlar yarattı. Bu dönüşümle birlikte, kriptoyla ilişkili hisse senetleri yatırımcılara doğrudan kripto varlıklarına sahip olmadan sektöre dolaylı katılım imkânı sunuyor. Bu hisseler; madencilik, ticaret platformları, finansal hizmetler ve altyapı sağlayıcıları gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketleri kapsıyor.
Son on yılda, kripto para birimleri niş bir deney alanından küresel finans sisteminin ciddi bir bileşenine dönüştü. 2024 yılında siyasi gelişmelerin etkisiyle, özellikle ABD seçimlerinde Donald Trump’ın zaferi sonrası Coinbase ve madencilik şirketlerinin hisselerinde ciddi yükselişler görüldü. Aynı dönemde Bitcoin, 100.000 dolar seviyesini aşarak yeni bir rekor kırdı.
Blokzincir teknolojisinde yaşanan son yenilikler, pazarı genişleterek kriptoyla ilgili şirketlerin değerini artırdı. Kurumsal yatırımcıların sektöre dahil olması ve Bitcoin ETF’lerinin borsalarda işlem görmeye başlaması, kripto paraların artık yalnızca alternatif bir yatırım aracı değil, geleneksel sermaye piyasalarıyla bütünleşen bir varlık sınıfı olarak kabul edildiğini gösteriyor.

Bitcoin ETF Genel Bakışı

Grayscale Bitcoin Trust (GBTC), Grayscale tarafından yönetilen ve geleneksel yatırımcılara kripto piyasasına giriş noktası sunan öncü bir üründür. Kriptoya doğrudan yatırım yapmayan yatırımcılar için bu tür ETF’ler, sektöre maruz kalmanın daha güvenli ve düzenlenmiş bir yolunu sağlar.
Coinglass verilerine göre, 6 Ocak 2025 itibarıyla Bitcoin ETF’lerinin toplam yönetilen varlık büyüklüğü yaklaşık 113,6 milyar dolara ulaştı. Aynı gün toplam işlem hacmi ise 2,75 milyar dolar civarındaydı.
Bu alandaki en büyük fonlardan biri olan Grayscale Bitcoin Trust (GBTC), yaklaşık 20,2 milyar dolarlık varlık yönetiyor. Öte yandan, BlackRock tarafından yönetilen iShares Bitcoin Trust (IBIT), 54 milyar doları aşan varlık büyüklüğüyle öne çıkıyor. Bu veriler, geleneksel yatırımcıların kripto para birimlerine artan ilgisini ve bu varlık sınıfına duyulan güveni açıkça ortaya koyuyor.

Kaynak: https://www.coinglass.com/zh-TW/bitcoin-etf
Son yıllarda Bitcoin ETF’lerinin yanı sıra, kripto para ile bağlantılı hisse senetlerinin sayısı da artış gösterdi. Giderek daha fazla şirket, blokzincir teknolojisinin sunduğu büyük potansiyelin farkına vararak bu teknolojiyi stratejik planlarına entegre etmeye başladı. Bu gelişme, yalnızca işletmelerin dijital dönüşümünü hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda sermaye piyasalarının da blokzincir temelli büyüme fırsatlarına daha fazla odaklanmasına yol açıyor.
Bu nedenle bu makale, yatırımcıların sektörü daha iyi kavrayabilmesi için küresel ölçekte kriptoyla ilişkili hisse senetlerini ve bunların temel özelliklerini inceleyecektir.

Kripto İlgili Hisse Senetleri Sınıflandırması

Şubat 2025 itibarıyla, kripto para piyasasının toplam piyasa değeri 3,15 trilyon dolara ulaştı. BitcoinTreasuries verilerine göre, şu anda 160 kuruluş Bitcoin’e sahip. Bunların 79’u halka açık şirketlerden oluşuyor ve bu da toplamın yaklaşık yarısını temsil ediyor.

Kaynak: https://bitcointreasuries.net/
Treasure.bitbo.io veritabanındaki güncel verilere göre, Bitcoin varlıklarının büyük bölümü ETF’lerde, ulusal rezervlerde ve borsada işlem gören şirketlerde yoğunlaşıyor. Bu durum, kurumsal yatırımcılar ve hükümetlerin kripto paralara olan güçlü ilgisini, aynı zamanda kriptonun geleneksel finans sistemiyle olan uyumunun giderek arttığını gösteriyor.

Kaynak: http://treasuries.bitbo.io/
2025 yılı itibarıyla piyasalarda yapısal bir dönüşüm yaşanıyor. Özellikle Trump yönetiminin kripto dostu politikaları ve yapay zeka alanındaki hızlı gelişmeler, yatırımcıların dikkatini kripto ödemeleri, DeFi, RWA (Gerçek Dünya Varlıkları) ve yapay zeka destekli projelere kaydırıyor.
Birçok şirket artık varlık tahsisi stratejilerine kriptoyu dahil ediyor ve iş modellerine yapay zeka, yeşil enerji ve yeni nesil ödeme çözümlerini entegre ediyor. Bu kapsamda, Waterdrop Capital’ın sınıflandırmasına dayanarak, kripto ile ilişkili 79 halka açık şirketi altı ana kategoriye ayırdım. Her kategoriden temsilci şirketleri seçerek özelliklerini ve sektördeki konumlarını analiz ettim.
(Referans: https://www.theblockbeats.info/news/55855)

Altı Temel Kripto İlgili Hisse Senedi Türü

Kripto paralarla olan ilişkilerine ve iş modellerine dayanarak, kriptoyla bağlantılı halka açık şirketleri altı ana kategoriye ayırdım. Her kategori, belirli bir iş alanını temsil eder ve içinde öne çıkan örnek şirketlerle birlikte incelenebilir. Bu sınıflandırma, yatırımcıların sektörün farklı yönlerini daha net anlamasına yardımcı olmayı amaçlıyor.

1.Varlık Odaklı Kripto İlgili Hisse Senetleri

Varlık odaklı şirketler, Bitcoin ve diğer kripto paraları doğrudan bilançolarına dahil ederek stratejik bir varlık olarak kullanır. Bu yaklaşım, şirketin piyasa değerini artırmak ve enflasyona karşı korunmak gibi iki ana hedefe dayanır:

  1. Bitcoin’i temel varlık olarak konumlandırarak sermaye değerini yükseltmek.
  2. Bitcoin’i makroekonomik risklere ve para birimi değer kaybına karşı bir koruma aracı olarak değerlendirmek.

Bu kategoriye en iyi örnekler MicroStrategy (MSTR) ve Metaplanet Inc. şirketleridir.

MicroStrategy Inc. (MSTR): Kurumsal Bitcoin Stratejisinin Öncüsü

MicroStrategy, 5 Şubat 2025’te resmi olarak “Strateji” adıyla yeniden markalandı ve logosunda Bitcoin’in ikonik turuncu rengini benimsedi. Şirketin kurucusu Michael Saylor liderliğinde 2020’de başlatılan agresif Bitcoin yatırım stratejisi, onu dünyanın en büyük kurumsal BTC sahibi konumuna taşıdı. Saylor, aynı zamanda kripto dünyasında etkili bir kanaat önderi olarak geniş çapta takip ediliyor.
Şubat 2025 itibarıyla MicroStrategy, yaklaşık 65.000 dolar ortalama maliyetle 478.740 BTC’ye sahip ve bu varlıkların toplam değeri 46,33 milyar dolar civarında. Şirket, Bitcoin varlıklarını artırmak için dönüştürülebilir tahvil ihracı ve başka finansman modelleri kullanarak stratejisini kararlılıkla sürdürüyor.

Metaplanet: Japonya’nın Bitcoin Öncüsü

Metaplanet, Japonya’da Bitcoin’i temel varlık olarak benimseyen ilk halka açık şirket olarak dikkat çekiyor. Nisan 2024’ten bu yana, MicroStrategy’ye benzer şekilde Bitcoin odaklı bir sermaye modeliyle yeniden yapılandı. Başlangıçta konaklama sektöründe faaliyet gösteren şirket, Bitcoin-öncelikli stratejisiyle yatırımcıların ilgisini hızla üzerine çekti.
2024 yılı boyunca hisse değeri %4.000’den fazla artarak Japon borsasında en çok dikkat çeken büyüme hisselerinden biri haline geldi. Şubat 2025 itibarıyla, Metaplanet 2.031 BTC’ye ulaşmak için ¥4 milyar daha yatırım yaptı ve toplam Bitcoin varlık değeri 195 milyon doları aştı. Bu büyüklükle, küresel ölçekte BTC tutan halka açık şirketler arasında ilk 15’e girmeyi başardı.
Şirket ayrıca, Japon yeni’nin değer kaybına karşı korunmak için Bitcoin’i stratejik bir hedge aracı olarak kullanıyor ve bu tahsisi genişletmeyi planlıyor.

Özet ve Yatırım Perspektifi

MicroStrategy, BTC odaklı finansal stratejisiyle dünya çapında kurumsal Bitcoin varlıklarının liderliğini sürdürüyor. Sürekli borçlanma yoluyla varlıklarını artırarak, piyasa üzerindeki etkisini güçlendiriyor.
Metaplanet ise Asya pazarında dikkat çeken ilk örnek olarak öne çıkıyor. Bitcoin’e dayalı sermaye modeli, hem yatırımcı ilgisini hem de piyasa değerini hızla artırdı.
Varlık odaklı kripto hisseleri, doğrudan Bitcoin fiyatlarıyla yüksek korelasyon gösterir. BTC fiyatındaki artış, bu şirketlerin değerlemesini yükseltirken; piyasa düşüşleri, onları daha büyük finansal risklere maruz bırakabilir. Bu nedenle bu hisseler, yüksek risk–yüksek getiri profiline sahip yatırım araçları olarak değerlendirilmelidir.

2.Kripto Madencilik Endüstrisine Odaklı Hisse Senetleri

Kripto para madenciliği şirketleri, büyük ölçekli tesislerde Bitcoin üretimi yapar. Bu süreç, yalnızca yüksek işlem gücü gerektiren cihazları çalıştırmakla sınırlı değildir; aynı zamanda enerji maliyetlerinin yönetimi, ekipman verimliliği ve finansal stratejiler gibi birçok alanda optimizasyon gerektirir. 2024’teki Bitcoin yarılanması ile birlikte, sektör “ölçek büyütme + maliyet kontrolü” dönemine girmiştir. Madencilik şirketlerinin rekabet gücünü belirleyen temel faktörler şunlardır:

  • Hash Oranı Genişletme: Daha verimli ekipmanlarla daha yüksek işlem gücü elde etmek, rekabet avantajı sağlar.
  • Enerji Maliyet Yönetimi: Düşük maliyetli enerji kaynaklarına erişim ve yenilenebilir enerjiyle yapılan iş birlikleri kritik öneme sahiptir.
  • Finansal Strateji: Uzun vadeli BTC elde tutma (HODL) ile agresif büyüme arasında denge kurmak, şirketin dayanıklılığını ve sermaye yönetimini etkiler.

Marathon Digital Holdings (MARA): HODL Stratejisiyle Güçlü Konum

Marathon, ABD’nin en büyük Bitcoin madencilik şirketlerinden biri olarak öne çıkıyor. Şubat 2025 itibarıyla elinde tuttuğu 45.000’den fazla BTC ile, madencilik şirketleri arasında en büyük BTC varlık sahibidir. Şirket, Bitcoin’lerini satmadan biriktirme stratejisini (HODL) benimseyerek uzun vadeli değer kazanımı hedeflemektedir. Bu stratejiyi desteklemek amacıyla, 250 milyon dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihracı gerçekleştirmiştir.
Şirketin Şubat 2025 itibarıyla aylık madencilik çıktısı 1.265 BTC’ye ulaşmıştır. Toplam piyasa değeri 4,4 milyar doları aşan MARA, sermaye kaldıracıyla büyümeye devam etmektedir.

Riot Platforms Inc. (RIOT): Düşük Maliyetle İstikrar ve Nakit Yönetimi

Riot Platforms da ABD’nin önde gelen madencilik şirketlerinden biridir. Şirketin rekabet avantajı, sektördeki en düşük elektrik maliyetlerinden birine (3.1 sent / kWh) sahip olmasıdır. Bu strateji, operasyonel giderlerin minimize edilmesini ve sürdürülebilir kar marjlarını mümkün kılar.
Riot, MARA kadar büyük BTC rezervine sahip olmasa da (yaklaşık 18.200 BTC), daha dengeli bir nakit akışı ve sağlam bir risk yönetimi yaklaşımı benimser. 2024’ün üçüncü çeyreğinde yıllık %65 artışla 84,8 milyon dolarlık gelir elde etmiş, operasyonel verimlilikteki iyileşmeyi sürdürmüştür.

Madencilik Sektörü Trendleri ve Geleceğe Dair Beklentiler

  1. Yarılanma Sonrası Rekabet: 2024 Bitcoin yarılanması sonrası madencilik zorluğu artacağı için yalnızca yüksek hash gücüne ve düşük enerji maliyetine sahip şirketler rekabette ayakta kalabilecektir.
  2. Enerji Maliyeti Belirleyici Faktör: Hem MARA hem de RIOT, uzun vadede enerji maliyetlerini kontrol altında tutmak için yenilenebilir enerji sağlayıcılarıyla ortaklıklar kurmaktadır.
  3. Piyasa Dalgalanmaları ve Strateji Farkı: BTC fiyatındaki hareketler, şirketlerin finansal durumu üzerinde doğrudan etki yaratır. HODL stratejisi, boğa piyasasında avantaj sağlarken; RIOT’un nakit odaklı stratejisi ayı piyasalarına karşı daha dirençli olabilir.
  4. Kurumsal Sermaye Etkisi: Sektördeki konsolidasyon süreci, sermaye gücü yüksek şirketlerin küçük ölçekli rakipleri satın alarak pazar payını artırmasıyla şekilleniyor. Teknolojik yatırım ve altyapı güncellemeleri bu süreci hızlandıracaktır.

Bu kategorideki hisse senetleri, Bitcoin fiyatları ve madencilik verimliliği ile doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, yatırımcıların yalnızca piyasa trendlerini değil, aynı zamanda şirketlerin operasyonel yapısını ve enerji stratejilerini de dikkatle değerlendirmesi gerekir.

3.Kripto Para İşlem Platformları ve Ödeme Hizmetleri

Bitcoin ETF’lerinin onaylanması ve kurumsal sermayenin hızla piyasaya girmesiyle birlikte, kripto para borsaları ve ödeme hizmeti sağlayan şirketler yatırımcı ilgisinin odağına yerleşti. Bu şirketler, kripto ticareti, ödeme çözümleri, dijital varlık yönetimi ve takas işlemlerini yürüterek, blokzincir ekonomisini geleneksel finansla birleştiren temel yapıları oluşturuyor.
İş modelleri; borsa işletimi, kurumsal düzeyde varlık yönetimi, ödeme altyapıları ve DeFi entegrasyonları gibi alanları kapsıyor. Bu şirketler, dijital varlıkların yaygınlaşması ve finansal sistemle entegre olmasında kritik rol oynuyor.

Coinbase (COIN)

2024’ün 4. çeyreğinde, Bitcoin ETF’lerinin yarattığı kurumsal hacim artışıyla gelirini %137 oranında artırdı. Coinbase, kurumsal yatırımcılara yönelik ürün yelpazesini Coinbase Prime üzerinden genişletiyor. Ayrıca, Ethereum Katman-2 ağı Base ile merkeziyetsiz ekosisteme katkı sağlıyor.

Bakkt Holdings (BKKT)

Kurumsal düzeyde dijital varlık saklama ve ödeme hizmetlerine odaklanan Bakkt, piyasa konsolidasyonu baskısına rağmen Bank of America, Wells Fargo ve Starbucks gibi büyük kurumlarla iş birliği yaparak dijital ödemelerin günlük yaşama entegrasyonunu keşfediyor.

Block Inc. (SQ)

Cash App ile Bitcoin ödemelerini destekleyen Block, aynı zamanda madencilik donanımları ve kendi kendine saklama cüzdanı Bitkey ile ekosistemini genişletiyor. Bitkey donanım cüzdanı hem Cash App hem de Coinbase ile entegre çalışabiliyor, bu da kullanıcı deneyimini iyileştiriyor.

Ripple Labs

Ripple, XRP kullanarak bankalar arası sınır ötesi ödemeleri hızlandırmayı hedefliyor. SEC ile devam eden yasal süreçlere rağmen, büyük finans kurumları tarafından benimsenmeye devam ediyor ve geleneksel finansla DeFi arasında köprü kuruyor.
Kripto para ticaret ve ödeme endüstrisi üç ana trendi yaşamaktadır

  1. Kurumsal Katılımın Artışı: Bitcoin ETF’lerinin onaylanması, özellikle Coinbase gibi büyük platformlarda kurumsal işlem hacimlerinde ciddi artış yarattı. Şirketler, bu ilgiyi sürdürebilmek için daha sofistike, kurumsal seviyede ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklanıyor.
  2. Ödeme Ekosisteminin Yayılması: PayPal, Visa ve Block gibi büyük ödeme şirketleri, blokzincir tabanlı ödeme çözümlerini hızla hayata geçiriyor. Bitcoin ve sabitcoin (stablecoin) ile yapılan ödemelerin yaygınlaşması, dijital varlıkların gerçek dünyadaki kullanımını güçlendiriyor.
  3. Düzenleyici Ortamın Şekillenmesi: ABD’de SEC’in sıkılaştırdığı düzenlemeler, küçük ve uyumsuz borsalar için zorluklar yaratırken, lisans alan ve uluslararası uyum sağlayan Coinbase gibi platformlara avantaj sağlıyor. Hong Kong ve AB’de lisanslanan platformlar, küresel genişlemeye öncülük ediyor. Bu ortamda, yatırımcıların hem platformların düzenleyici durumu hem de DeFi, Katman-2 gibi teknolojik altyapılardaki gelişmeleri yakından izlemesi önem taşıyor.

Bu segmentteki şirketler, kripto piyasalarının geleneksel finansla kaynaşmasında merkez rol oynamakta. Kurumsal ilginin sürmesi, teknolojik altyapının gelişimi ve düzenleyici netlik, bu şirketlerin uzun vadeli büyüme potansiyelini doğrudan etkileyecektir.

4.Blokzincir Teknolojisi ve Altyapı Hisse Senetleri

Blokzincir teknolojisi ve altyapı sağlayan şirketler, sektörün teknik temelini oluşturan kritik alanlara odaklanır. Bunlar arasında temel yazılım geliştirme, akıllı sözleşmeler, siber güvenlik, merkeziyetsiz veri depolama, veri doğrulama sistemleri ve BaaS (Blockchain-as-a-Service) çözümleri yer alır. Bu şirketler, geleneksel finans, kurumsal uygulamalar, Web3 ve dijital varlıklar için güvenilir, ölçeklenebilir ve verimli bir altyapı sağlayarak sektörde destekleyici bir rol üstlenir.

DMG Blockchain Solutions Inc. (DMGI.V)

Kanada merkezli DMG, altyapı yönetimi, madencilik desteği, siber güvenlik ve düzenleyici uyumluluk alanlarında çözümler sunar. Şirketin odak noktalarından biri, karbon nötr madencilik teknolojileridir. Hizmet Olarak Madencilik (MaaS) modeliyle kurumsal müşterilerin güvenli şekilde Bitcoin madenciliğine katılımını kolaylaştırır.
Şubat 2025 itibarıyla elinde 423 BTC bulunan şirket, dünyanın ilk karbon nötr madencilik havuzu olan Terra Pool’u başlatmıştır. Kuzey Amerika’daki yenilenebilir enerji sağlayıcılarıyla yaptığı ortaklıklar sayesinde karbon ayak izini azaltmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda ABD SEC ve Kanada Menkul Kıymetler Komisyonu ile iş birliği yaparak veri incelemesi, risk izleme ve düzenleyici teknolojiler konusunda aktif rol oynar.

DeFi Technologies (NEO: DEFI)

DeFi Technologies, kurumsal yatırımcılar için merkeziyetsiz finans (DeFi) altyapısı geliştirmeye odaklanır. Bağlı şirketi Valour Inc. aracılığıyla uyumlu dijital varlık ETP (exchange-traded product) ürünleri sunar ve geleneksel yatırımcıların hisse senedi piyasaları üzerinden kriptoya yatırım yapmasını sağlar.
Ocak 2025’te DeFi Technologies, İsviçre bankalarıyla iş birliği yaparak rezervinde 204,3 BTC bulunan bir Bitcoin ETP başlattı. Valour’un ürünleri, Almanya, İsviçre ve İskandinav ülkelerinde büyük borsalarda listelenmiş olup Avrupa kurumsal pazarına başarılı bir giriş sağladı. Şirket, MiCA gibi regülasyonlara uygun ürünler geliştirerek kurumsal sermayeyi blokzincir tabanlı çözümlere yönlendirmeyi hedefliyor.

Piyasa Trendleri ve Yatırım Odakları

  • Altyapı Talebinde Artış: İş dünyası ve kamu kurumlarının blokzincir çözümlerini daha fazla benimsemesi, güvenli ve uyumlu altyapı hizmetlerine olan talebi artırıyor. BaaS çözümleri, akıllı sözleşme doğrulama ve blokzincir adli analizi, büyüme odaklı üç ana alan olarak öne çıkıyor.
  • Sürdürülebilirlik ve Uyum: ESG yatırım kriterlerine uyum sağlayan karbon nötr madencilik çözümleri (örneğin DMG’nin Terra Pool’u) ve regülasyonlara uygun ETP ürünleri (örneğin Valour) şirketleri pazarda öne çıkarıyor.
  • Yeni Nesil Teknoloji Entegrasyonu: Yapay zeka, merkeziyetsiz kimlik (DID), gizlilik odaklı bilişim çözümleri ve Web3 entegrasyonları, altyapı sağlayıcıları için uzun vadeli büyüme alanları oluşturuyor. Bu başlıklar, gelecek nesil dijital ekonominin temel taşlarını oluşturacak yatırım fırsatları sunuyor.

Blokzincir altyapı şirketleri, sektördeki teknolojik ilerlemenin ön cephesinde yer alıyor. Uyumlu, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunan firmalar, hem regülasyonlarla uyum sağlayarak hem de Web3 dönüşümünü destekleyerek yatırım açısından cazip fırsatlar yaratıyor.

5.Yapay Zeka ve Kripto Entegrasyonu Odaklı Hisse Senetleri

Yapay zeka ile blokzincir teknolojisinin birleşimi, dijital ekonomi için yeni nesil uygulamaların önünü açıyor. Şirketler, yapay zekayı kullanarak blokzincir veri analizini geliştiriyor, akıllı sözleşmeleri optimize ediyor ve AI tabanlı merkeziyetsiz uygulamalar (dApp’ler) geliştiriyor. Bu entegrasyon, ağ güvenliğini artırırken işlem verimliliğini de iyileştiriyor.
Bu teknoloji bileşimi özellikle aşağıdaki alanlarda yenilikçi çözümler sunuyor:

  • Merkeziyetsiz kimlik doğrulama (DID)
  • Finansal analiz ve risk modelleme
  • Tedarik zinciri izlenebilirliği ve otomasyonu

Yapay zekanın veriyi yorumlama gücüyle, blokzincirin güvenliği ve şeffaflığı bir araya geldiğinde; daha akıllı, daha güvenli ve daha ölçeklenebilir dijital altyapılar ortaya çıkıyor. Bu alanda faaliyet gösteren şirketler, hem AI hem de Web3 odaklı yatırım temalarına hitap ettiği için dikkatle izlenmesi gereken oyuncular haline geliyor.

Nano Labs Ltd. (NA): Blockchain + Yapay Zeka Donanımı Üreticisi

Nano Labs, blokzinciri bilgi işlem gücüne ve yapay zeka bilgi işlem entegre devre (IC) tasarımına odaklanır. Temel ürünleri arasında yüksek verimli bilgi işlem (HTC), yüksek performanslı bilgi işlem çipleri (HPC) ve dağıtılmış depolama çözümleri yer alır ve yapay zeka ile Web3’ün entegrasyonunu sağlar.
Cuckoo 3.0 yongası, PoW madenciliği ve yapay zeka bilgi işlem için optimize edilmiştir, bilgi işlem verimliliğini etkili bir şekilde artırır ve enerji tüketimini azaltır. Buna ek olarak, şirket aktif olarak sıfır bilgi kanıtı (ZK Proof) hızlandırma teknolojisi geliştiriyor, blokzinciri odaklı yapay zeka eğitimi ve veri depolamayı araştırıyor ve kendisini AI+Web3 alanında rekabetçi bir oyuncu olarak konumlandırıyor.
Aralık 2024’te şirket 360 BTC satın aldı ve hâlâ ellerinde tutmaya devam ediyor, bu da dijital varlıklara uzun vadeli güveni gösteriyor. Finansal olarak, 2024’ün ilk yarısında şirketin 24,7 milyon Çin Yuanı (yaklaşık 3,5 milyon ABD doları) gelir bildirdiği, pozitif bir brüt marjı ve 59,1 milyon Çin Yuanı azalan net zararı olduğu bildirildi. Yapay zeka ve blokzinciri hesaplama gücüne yönelik artan talep ile Nano Labs güçlü teknolojik inovasyon ve pazar geliştirme potansiyeline sahip.

KULR Technology Group (KULR): Enerji Verimliliği ve Termal Yönetim Çözümleri

KULR, termal yönetim ve enerji çözümlerinde uzmanlaşmış lider bir ABD şirketidir. Yapay zeka bilgi işlem, yüksek performanslı bilgi işlem, blokzinciri altyapısı ve havacılık ve uzay ile elektrikli araçlara odaklanır. Şirket, titreşimsiz fanlar (KULR Xero Vibe™), karbon fiber ısı dağıtma teknolojisi ve akıllı pil yönetim sistemleri geliştirmek için NASA teknolojisini kullanıyor ve AI veri merkezleri ile Bitcoin madencilik makineleri için verimli ısı dağılımı ve enerji yönetimi çözümleri sağlıyor.
KULR, yapay zeka ve blokzincir teknolojilerinin entegrasyonunu aktif bir şekilde teşvik ediyor, akıllı pil yönetimi ve tedarik zinciri takibi aracılığıyla enerji verimliliğini artırıyor ve veri merkezleri ile yapay zeka yonga şirketleri ile iş birliği yaparak Web3 uygulamalarını genişletiyor.
Dijital varlık tahsisi açısından KULR, Aralık 2024’te Bitcoin tutmaya başladı, üç ay içinde 610 BTC biriktirdi ve BTC Yield programı aracılığıyla %167,3’lük bir getiri elde etti. Şirket, BTC yatırımını nakit ve ATM öz sermaye planları aracılığıyla destekleyerek kripto varlıklarına olan uzun vadeli güvenini gösteriyor.

Piyasa Trendleri ve Yatırım Odağı

  1. Yüksek Performanslı Bilgi İşlem Entegrasyonu: Nano Labs gibi şirketler, hem yapay zeka eğitimi hem de kripto madenciliği için kullanılan özel çiplerle enerji verimliliğini artırırken işlem gücünü yükseltiyor. Bu altyapılar, hem AI hem de Web3 tarafında büyümeyi destekliyor.
  2. Sürdürülebilir Altyapı Çözümleri: KULR gibi şirketler, yapay zeka ve blockchain için geliştirilen akıllı enerji sistemleriyle öne çıkıyor. Bu çözümler, yalnızca enerji tasarrufu değil, aynı zamanda Web3 uygulamalarının ölçeklenmesini de mümkün kılıyor.
  3. Yapay Zeka Destekli Güvenlik ve Finansal Verimlilik: Blokzincir ile yapay zekanın birleşimi, otomatik akıllı sözleşme denetimleri, merkeziyetsiz kimlik sistemleri ve risk analitiği gibi alanlarda yenilik yaratıyor. Bu, yatırımcılara yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda daha güvenli ve optimize edilmiş finansal altyapılar sunuyor.
  4. Çeşitlendirilmiş İş Konsepti Hisse Senetleri: Sektörler Arası Entegrasyonda Öncüler

“Çeşitlendirilmiş iş kripto para birimi konsept hisse senetleri”, faaliyet alanlarını Bitcoin madenciliği veya blokzincir teknolojisinin ötesine taşıyarak yapay zeka bilgi işlem, yüksek performanslı bulut bilişim, makine öğrenimi ve enerji yönetimi gibi alanlara genişleten, birden fazla sektörde yer alan şirketleri ifade eder. Bu şirketler, güçlü altyapıları ve piyasa değişikliklerine uyum sağlama esneklikleri sayesinde gelişmekte olan teknoloji uygulamalarını aktif olarak keşfederken, çeşitlendirilmiş gelir akışları yoluyla kripto para piyasasının oynaklık riskini azaltırlar.
Listelenen 160 konsept hisse senedi arasında, 500’den fazla Bitcoin’e sahip olan Hut 8 Mining (HUT) en dikkat çekici örneklerden biridir. Bitcoin madenciliğine ek olarak şirket, yapay zeka bilgi işlem ve yüksek performanslı bulut bilişim alanlarına aktif şekilde giriş yapmış; Coatue’den aldığı yatırımla güçlü bir büyüme ivmesi yakalamıştır.

Hut 8 Mining (HUT): Madencilikten Yapay Zeka Bilgi İşlem Liderine Dönüşüm
Kuzey Amerika’nın önde gelen Bitcoin madencilik şirketlerinden biri olan Hut 8 Mining, yapay zeka hesaplama, makine öğrenimi (ML), görsel efekt (VFX) işleme ve bulut bilişim alanlarına genişleyerek başarılı bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Yapay zeka hesaplama hizmetleri aracılığıyla daha sağlam ve dirençli bir iş modeli oluşturmuş, Bitcoin piyasasındaki dalgalanmalara olan bağımlılığını azaltmıştır.
Şubat 2025 itibarıyla, Hut 8’in elinde 10.208 Bitcoin bulunmaktadır (yaklaşık 990 milyon dolar). Şirket, halka açık en güçlü kripto konsept hisse senetlerinden biri olarak konumlanmıştır. 2024’ün üçüncü çeyreğinde 43,7 milyon dolar gelir (yıllık %101,38 artış), 900.000 dolar net kâr ve 5,6 milyon dolar FAVÖK bildirmiştir. Bu sonuçlar, AI bilgi işlem ve bulut hizmetleri alanındaki büyüme potansiyelini yansıtmaktadır.
İş Çeşitlendirme Stratejisi:

  • Çevre Dostu Madencilik: Kuzey Amerika’da düşük maliyetli, yenilenebilir enerji kaynaklı madencilik tesislerinin genişletilmesi.
  • AI Hesaplama Hizmetleri: Yüksek performanslı bilgi işlem sektörü için AI eğitimi ve ML hesaplama gücü sağlama.
  • Film ve TV Endüstrisi Ortaklıkları: VFX işleme ve post prodüksiyon alanında bilgi işlem gücünün ticari uygulamalarını geliştirme.

2024’ün ikinci yarısında, Hut 8 Coatue’den yatırım alarak yapay zeka bilgi işlem pazarındaki konumunu güçlendirdi. Gelecekte AI şirketleriyle iş birliklerini artırmayı, AI bulut hizmetlerini genişletmeyi ve yenilenebilir enerji kullanımıyla operasyonel maliyetleri düşürmeyi hedefliyor. Şirket aynı zamanda ESG (Çevresel, Sosyal, Kurumsal Yönetişim) performansını artırmayı da amaçlıyor. AI endüstrisinin büyümesiyle birlikte, Hut 8’in pazardaki varlığını daha da genişletmesi ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmesi bekleniyor.

Diğer Örnekler:

Bit Digital (BTBT): AI ve Web3 hizmetlerini araştıran şirket, temel faaliyetini hâlâ Bitcoin madenciliği oluşturduğu için tam anlamıyla çeşitlendirilmiş bir iş konsepti olarak değerlendirilmemektedir. Ancak AI alanındaki faaliyetleri gelişirse, bu kategoriye geçme potansiyeline sahiptir.
Cango Inc. (CANG): Asıl faaliyet alanı otomotiv ticareti ve tedarik zinciri yönetimi olan Cango, Kasım 2024’te Bitcoin madenciliğine giriş yaptı. Ancak bu alandaki ölçeği henüz sınırlıdır. Bu nedenle, şu an için çeşitlendirilmiş iş konsepti hisse senetleri arasında değerlendirilmemektedir ve daha çok kripto alanına adım atmaya çalışan geleneksel bir şirket olarak görülmektedir.

Son

Kripto Konsepti Hisse Senetlerinin Üç Temel Özelliği

1.Çeşitlendirme ve Entegrasyon Eğilimleri

Kripto konsept hisseleri, yalnızca madencilik, borsalar ve blokzincir teknolojisi şirketlerinden oluşan yapının ötesine geçerek; yapay zeka hesaplama, veri merkezleri, Web3 altyapısı ve enerji yönetimi gibi çeşitli sektörleri kapsayacak şekilde genişlemiştir. Bu durum, şirketlerin iş dayanıklılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda Web3’ün geleneksel teknoloji sektörleriyle entegrasyonunu da derinleştirir.
Örneğin, Canaan ASIC madenci üreticisinden yapay zeka çipi ve bilgi işlem ekipmanı üreticisine dönüşürken, Hut 8 Mining yüksek performanslı yapay zeka bilgi işlem pazarına girdi. Bu çeşitlendirme, kripto konsepti hisselerinde yatırım fırsatlarını artırmaktadır.

2.Kurumsal Bitcoin Finansal Stratejilerinin Yükselişi

Birçok kripto konsept hissesi artık yalnızca madencilik veya işlem gelirlerine bağlı değil; aynı zamanda şirketlerin finansal stratejilerinin bir parçası olarak Bitcoin tutarak enflasyona karşı korunma ve likidite yönetimi hedeflerini de içermektedir.
Örneğin, MicroStrategy dünyanın en büyük kurumsal Bitcoin sahibi haline gelmiş, Japonya merkezli Metaplanet ise benzer bir stratejiyle BTC’yi Japon yeni’nin değer kaybına karşı bir koruma aracı olarak kullanmıştır. Ancak bu şirketlerin büyüme potansiyeli ve finansal dayanıklılığı, Bitcoin fiyatlarına duyarlıdır.

3.Yapay Zeka ve Web3’ün Hızlanan Entegrasyonu

Yapay zeka sunucularına olan talebin artmasıyla birlikte, kripto konseptiyle bağlantılı hisseler yüksek performanslı bilgi işlem pazarına açılmaktadır.
Hut 8, yapay zeka eğitiminde kullanılmak üzere GPU hizmeti sunarken; Nano Labs, DePIN (merkeziyetsiz fiziksel altyapı) geliştirmek için yapay zeka ve blokzincir entegre çipler üretmektedir. KULR ise yapay zeka sunucuları ve madencilik sistemleri için enerji verimliliği ve soğutma çözümleri sunmaktadır.
Yapay zeka ve Web3’ün birbirini tamamlayan teknolojiler hâline gelmesi, bu alandaki şirketler için önemli bir büyüme yönü oluşturmaktadır.

Kripto Konsept Hisse Senetlerine Yatırım Yapmanın Riskleri ve Fırsatları

1.Piyasa Balonları ve Düzenleyici Belirsizlik

Kripto konsepti hisseleri büyük büyüme potansiyeline sahip olsa da, yatırımcılar fiyat dalgalanmaları ve düzenleyici riskler karşısında dikkatli olmalıdır. Bitcoin fiyatları, blockchain politikaları ve yapay zeka altyapısındaki gelişmeler, bu hisselerin performansını doğrudan etkiler.

2.Düzenleyici Zorluklar: Küresel Politika Tutarsızlıkları

Bu şirketlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, küresel düzenlemelerdeki belirsizliktir. ABD’de SEC’nin artan uyum talepleri Coinbase ve Kraken gibi şirketlerin maliyetlerini artırmıştır. Bitcoin ETF’leri onaylanmış olsa da, diğer kripto varlıklara yönelik ETF süreçleri hâlâ belirsizdir. New York gibi bazı eyaletler PoW madenciliği için %100 yenilenebilir enerji zorunluluğu getirmiştir.
Avrupa’da MiCA düzenlemesi, dijital varlıklar için net bir çerçeve sunarken DeFi Technologies gibi şirketler Almanya ve İsviçre gibi pazarlarda ETP ürünleri başlatmıştır.
Asya’da Hong Kong ve Singapur kripto dostu politikalar izlerken, Çin kripto ticaretini ve madenciliği yasaklamıştır. Bu durum, Bit Digital gibi şirketleri operasyonlarını Kuzey Amerika’ya kaydırmaya zorlamıştır.

3.Piyasa Döngüsü Etkisi: Politika ve Finansallaşma

Bitcoin artık yalnızca yarılanma döngülerinden değil, aynı zamanda küresel politikalar ve finansallaşmadan da etkilenmektedir. ABD, Bitcoin’i stratejik rezerv varlık olarak tanıma yönünde adımlar atmış ve bu da fiyatlar üzerinde etkili olmuştur.
Artan ekonomik belirsizlik, Bitcoin’in bir hedge (korunma) varlık olarak rolünü güçlendirmiştir. ETF’lerin çoğalmasıyla birlikte kurumsal sermaye kripto piyasasına daha fazla girerken, bu durum hisse fiyatlarını da makro gelişmelere karşı daha duyarlı hale getirmiştir.

4.AI ve Web3’ün Birleşiminde Zorluklar

Bu entegrasyon, teknik ve yapısal bazı engellerle karşı karşıyadır:
Yüksek bilgi işlem gücü ihtiyacı ve enerji tüketimi, sürdürülebilirliği zorlaştırır. Merkeziyetsiz veri yönetimi, yapay zekanın tutarlı ve kaliteli veriyle eğitilmesini zorlaştırır. Uygulama senaryoları (örneğin akıllı sözleşmeler, merkeziyetsiz AI eğitimi), çok disiplinli iş birliği gerektirir ve entegrasyon karmaşıktır. Düzenleyici çerçeveler yapay zeka verilerine ve merkeziyetsiz uygulamalara farklı ülkelerde farklı şekilde yaklaştığı için belirsizlik devam etmektedir. Etik ve güvenlik boyutu da ayrıca çözüm bekleyen başlıklardandır.

5.Fırsatlar: Dijital Ekonomi ve Teknolojik Dönüşüm

Kripto konsepti hisseleri; dijital varlıkların finansallaşması, yapay zeka-blokzincir entegrasyonu ve ödeme sistemlerinin dönüşümü gibi alanların kesişiminde konumlanmaktadır. MicroStrategy, Metaplanet ve Hut 8 Mining gibi şirketlerin BTC’yi rezerv varlık olarak benimsemesi, kriptoyu kurumsal düzeye taşımıştır.
Yapay zeka ve blokzincir birleşimi, bilgi işlem gücü pazarında yeni modeller yaratmakta; Hut 8 hizmet sunmakta, Nano Labs donanım üretmekte, KULR ise enerji altyapısını optimize etmektedir. Visa ve Mastercard gibi şirketler blokzincir tabanlı ödemeleri test etmekte; DeFi Technologies, uyumlu dijital yatırım ürünleri sunmaktadır.
Stablecoin ve CBDC gelişmeleriyle birlikte kripto varlıklar küresel ödeme altyapısına daha fazla entegre olmaktadır. Daha fazla ülke Bitcoin’i rezerv varlık olarak benimserse, ilgili konsept hisselerin değeri önemli ölçüde artabilir.

Geçmiş ve Gelecek

Artık kripto konsepti hisseleri yalnızca madencilik ve borsalarla sınırlı değil; yapay zeka, bilgi işlem altyapısı, Web3 bulut hizmetleri ve kurumsal düzeyde sermaye stratejileriyle de şekillenmektedir.
Yatırımcıların değerlendirebileceği üç temel kriter:

  1. Sektörel Trendler ve Teknik Rekabet Gücü: Sadece kripto fiyatlarına değil, AI ve altyapı alanındaki uzun vadeli avantajlara sahip şirketler tercih edilmelidir.
  2. Bitcoin Stratejisi ve Finansal Dayanıklılık: BTC varlıkları, borç oranı ve nakit akışı izlenerek şirketin sağlamlığı değerlendirilmelidir.
  3. Düzenleyici Risk ve Piyasa Döngüsü: Regülasyon ve piyasa olaylarının etkisi izlenmeli, ETF gelişmeleri takip edilmelidir.

Sonuç olarak, Web3 altyapısı ve yapay zeka bilgi işlemine olan talep arttıkça, kripto konsepti hisselerin büyüme potansiyeli de artmaktadır. Ancak yatırımcılar bu fırsatları değerlendirirken mevcut riskleri dikkatlice göz önünde bulundurmalıdır.

Yasal Uyarı

Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.

Kripto Kavramı: Küresel Hisse Senetleri Analizi

Orta Seviye4/18/2025, 7:03:35 AM
Bu makale, MicroStrategy, madencilik devi Marathon Digital ve ticaret platformu Coinbase gibi varlık odaklı şirketler de dahil olmak üzere küresel olarak 160 halka açık kripto ile ilgili şirketin ayrıldığı altı tür işletmeyi içeren kripto ile ilgili hisselerin derinlemesine bir analizini sunmaktadır. 2025 Bitcoin ETF'sinin, Trump'ın politikalarının ve AI entegrasyonunun piyasaya etkisini araştırıyor. Makale ayrıca MicroStrategy'nin finansal stratejisini, Metaplanet'in Bitcoin hedge modelini ve madencilik şirketlerinin yeşil enerji dönüşümünü analiz ediyor. Çeşitli kripto hisselerinin mevcut piyasa değeri, Bitcoin varlıkları ve iş inovasyonlarına sistematik bir genel bakış sunar ve kurumsal sermaye girişlerini, Bitcoin'in yarılanmasını ve düzenleyici çevrenin piyasanın fırsat ve zorluklarına yönelik analizini içerir, katılımcılar için kapsamlı ve profesyonel bir kılavuz sunar.

Giriş

Kripto para birimleri ve blokzincir teknolojisi, finansal piyasaların yapısını dönüştürerek birçok sektörde yeni fırsatlar yarattı. Bu dönüşümle birlikte, kriptoyla ilişkili hisse senetleri yatırımcılara doğrudan kripto varlıklarına sahip olmadan sektöre dolaylı katılım imkânı sunuyor. Bu hisseler; madencilik, ticaret platformları, finansal hizmetler ve altyapı sağlayıcıları gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketleri kapsıyor.
Son on yılda, kripto para birimleri niş bir deney alanından küresel finans sisteminin ciddi bir bileşenine dönüştü. 2024 yılında siyasi gelişmelerin etkisiyle, özellikle ABD seçimlerinde Donald Trump’ın zaferi sonrası Coinbase ve madencilik şirketlerinin hisselerinde ciddi yükselişler görüldü. Aynı dönemde Bitcoin, 100.000 dolar seviyesini aşarak yeni bir rekor kırdı.
Blokzincir teknolojisinde yaşanan son yenilikler, pazarı genişleterek kriptoyla ilgili şirketlerin değerini artırdı. Kurumsal yatırımcıların sektöre dahil olması ve Bitcoin ETF’lerinin borsalarda işlem görmeye başlaması, kripto paraların artık yalnızca alternatif bir yatırım aracı değil, geleneksel sermaye piyasalarıyla bütünleşen bir varlık sınıfı olarak kabul edildiğini gösteriyor.

Bitcoin ETF Genel Bakışı

Grayscale Bitcoin Trust (GBTC), Grayscale tarafından yönetilen ve geleneksel yatırımcılara kripto piyasasına giriş noktası sunan öncü bir üründür. Kriptoya doğrudan yatırım yapmayan yatırımcılar için bu tür ETF’ler, sektöre maruz kalmanın daha güvenli ve düzenlenmiş bir yolunu sağlar.
Coinglass verilerine göre, 6 Ocak 2025 itibarıyla Bitcoin ETF’lerinin toplam yönetilen varlık büyüklüğü yaklaşık 113,6 milyar dolara ulaştı. Aynı gün toplam işlem hacmi ise 2,75 milyar dolar civarındaydı.
Bu alandaki en büyük fonlardan biri olan Grayscale Bitcoin Trust (GBTC), yaklaşık 20,2 milyar dolarlık varlık yönetiyor. Öte yandan, BlackRock tarafından yönetilen iShares Bitcoin Trust (IBIT), 54 milyar doları aşan varlık büyüklüğüyle öne çıkıyor. Bu veriler, geleneksel yatırımcıların kripto para birimlerine artan ilgisini ve bu varlık sınıfına duyulan güveni açıkça ortaya koyuyor.

Kaynak: https://www.coinglass.com/zh-TW/bitcoin-etf
Son yıllarda Bitcoin ETF’lerinin yanı sıra, kripto para ile bağlantılı hisse senetlerinin sayısı da artış gösterdi. Giderek daha fazla şirket, blokzincir teknolojisinin sunduğu büyük potansiyelin farkına vararak bu teknolojiyi stratejik planlarına entegre etmeye başladı. Bu gelişme, yalnızca işletmelerin dijital dönüşümünü hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda sermaye piyasalarının da blokzincir temelli büyüme fırsatlarına daha fazla odaklanmasına yol açıyor.
Bu nedenle bu makale, yatırımcıların sektörü daha iyi kavrayabilmesi için küresel ölçekte kriptoyla ilişkili hisse senetlerini ve bunların temel özelliklerini inceleyecektir.

Kripto İlgili Hisse Senetleri Sınıflandırması

Şubat 2025 itibarıyla, kripto para piyasasının toplam piyasa değeri 3,15 trilyon dolara ulaştı. BitcoinTreasuries verilerine göre, şu anda 160 kuruluş Bitcoin’e sahip. Bunların 79’u halka açık şirketlerden oluşuyor ve bu da toplamın yaklaşık yarısını temsil ediyor.

Kaynak: https://bitcointreasuries.net/
Treasure.bitbo.io veritabanındaki güncel verilere göre, Bitcoin varlıklarının büyük bölümü ETF’lerde, ulusal rezervlerde ve borsada işlem gören şirketlerde yoğunlaşıyor. Bu durum, kurumsal yatırımcılar ve hükümetlerin kripto paralara olan güçlü ilgisini, aynı zamanda kriptonun geleneksel finans sistemiyle olan uyumunun giderek arttığını gösteriyor.

Kaynak: http://treasuries.bitbo.io/
2025 yılı itibarıyla piyasalarda yapısal bir dönüşüm yaşanıyor. Özellikle Trump yönetiminin kripto dostu politikaları ve yapay zeka alanındaki hızlı gelişmeler, yatırımcıların dikkatini kripto ödemeleri, DeFi, RWA (Gerçek Dünya Varlıkları) ve yapay zeka destekli projelere kaydırıyor.
Birçok şirket artık varlık tahsisi stratejilerine kriptoyu dahil ediyor ve iş modellerine yapay zeka, yeşil enerji ve yeni nesil ödeme çözümlerini entegre ediyor. Bu kapsamda, Waterdrop Capital’ın sınıflandırmasına dayanarak, kripto ile ilişkili 79 halka açık şirketi altı ana kategoriye ayırdım. Her kategoriden temsilci şirketleri seçerek özelliklerini ve sektördeki konumlarını analiz ettim.
(Referans: https://www.theblockbeats.info/news/55855)

Altı Temel Kripto İlgili Hisse Senedi Türü

Kripto paralarla olan ilişkilerine ve iş modellerine dayanarak, kriptoyla bağlantılı halka açık şirketleri altı ana kategoriye ayırdım. Her kategori, belirli bir iş alanını temsil eder ve içinde öne çıkan örnek şirketlerle birlikte incelenebilir. Bu sınıflandırma, yatırımcıların sektörün farklı yönlerini daha net anlamasına yardımcı olmayı amaçlıyor.

1.Varlık Odaklı Kripto İlgili Hisse Senetleri

Varlık odaklı şirketler, Bitcoin ve diğer kripto paraları doğrudan bilançolarına dahil ederek stratejik bir varlık olarak kullanır. Bu yaklaşım, şirketin piyasa değerini artırmak ve enflasyona karşı korunmak gibi iki ana hedefe dayanır:

  1. Bitcoin’i temel varlık olarak konumlandırarak sermaye değerini yükseltmek.
  2. Bitcoin’i makroekonomik risklere ve para birimi değer kaybına karşı bir koruma aracı olarak değerlendirmek.

Bu kategoriye en iyi örnekler MicroStrategy (MSTR) ve Metaplanet Inc. şirketleridir.

MicroStrategy Inc. (MSTR): Kurumsal Bitcoin Stratejisinin Öncüsü

MicroStrategy, 5 Şubat 2025’te resmi olarak “Strateji” adıyla yeniden markalandı ve logosunda Bitcoin’in ikonik turuncu rengini benimsedi. Şirketin kurucusu Michael Saylor liderliğinde 2020’de başlatılan agresif Bitcoin yatırım stratejisi, onu dünyanın en büyük kurumsal BTC sahibi konumuna taşıdı. Saylor, aynı zamanda kripto dünyasında etkili bir kanaat önderi olarak geniş çapta takip ediliyor.
Şubat 2025 itibarıyla MicroStrategy, yaklaşık 65.000 dolar ortalama maliyetle 478.740 BTC’ye sahip ve bu varlıkların toplam değeri 46,33 milyar dolar civarında. Şirket, Bitcoin varlıklarını artırmak için dönüştürülebilir tahvil ihracı ve başka finansman modelleri kullanarak stratejisini kararlılıkla sürdürüyor.

Metaplanet: Japonya’nın Bitcoin Öncüsü

Metaplanet, Japonya’da Bitcoin’i temel varlık olarak benimseyen ilk halka açık şirket olarak dikkat çekiyor. Nisan 2024’ten bu yana, MicroStrategy’ye benzer şekilde Bitcoin odaklı bir sermaye modeliyle yeniden yapılandı. Başlangıçta konaklama sektöründe faaliyet gösteren şirket, Bitcoin-öncelikli stratejisiyle yatırımcıların ilgisini hızla üzerine çekti.
2024 yılı boyunca hisse değeri %4.000’den fazla artarak Japon borsasında en çok dikkat çeken büyüme hisselerinden biri haline geldi. Şubat 2025 itibarıyla, Metaplanet 2.031 BTC’ye ulaşmak için ¥4 milyar daha yatırım yaptı ve toplam Bitcoin varlık değeri 195 milyon doları aştı. Bu büyüklükle, küresel ölçekte BTC tutan halka açık şirketler arasında ilk 15’e girmeyi başardı.
Şirket ayrıca, Japon yeni’nin değer kaybına karşı korunmak için Bitcoin’i stratejik bir hedge aracı olarak kullanıyor ve bu tahsisi genişletmeyi planlıyor.

Özet ve Yatırım Perspektifi

MicroStrategy, BTC odaklı finansal stratejisiyle dünya çapında kurumsal Bitcoin varlıklarının liderliğini sürdürüyor. Sürekli borçlanma yoluyla varlıklarını artırarak, piyasa üzerindeki etkisini güçlendiriyor.
Metaplanet ise Asya pazarında dikkat çeken ilk örnek olarak öne çıkıyor. Bitcoin’e dayalı sermaye modeli, hem yatırımcı ilgisini hem de piyasa değerini hızla artırdı.
Varlık odaklı kripto hisseleri, doğrudan Bitcoin fiyatlarıyla yüksek korelasyon gösterir. BTC fiyatındaki artış, bu şirketlerin değerlemesini yükseltirken; piyasa düşüşleri, onları daha büyük finansal risklere maruz bırakabilir. Bu nedenle bu hisseler, yüksek risk–yüksek getiri profiline sahip yatırım araçları olarak değerlendirilmelidir.

2.Kripto Madencilik Endüstrisine Odaklı Hisse Senetleri

Kripto para madenciliği şirketleri, büyük ölçekli tesislerde Bitcoin üretimi yapar. Bu süreç, yalnızca yüksek işlem gücü gerektiren cihazları çalıştırmakla sınırlı değildir; aynı zamanda enerji maliyetlerinin yönetimi, ekipman verimliliği ve finansal stratejiler gibi birçok alanda optimizasyon gerektirir. 2024’teki Bitcoin yarılanması ile birlikte, sektör “ölçek büyütme + maliyet kontrolü” dönemine girmiştir. Madencilik şirketlerinin rekabet gücünü belirleyen temel faktörler şunlardır:

  • Hash Oranı Genişletme: Daha verimli ekipmanlarla daha yüksek işlem gücü elde etmek, rekabet avantajı sağlar.
  • Enerji Maliyet Yönetimi: Düşük maliyetli enerji kaynaklarına erişim ve yenilenebilir enerjiyle yapılan iş birlikleri kritik öneme sahiptir.
  • Finansal Strateji: Uzun vadeli BTC elde tutma (HODL) ile agresif büyüme arasında denge kurmak, şirketin dayanıklılığını ve sermaye yönetimini etkiler.

Marathon Digital Holdings (MARA): HODL Stratejisiyle Güçlü Konum

Marathon, ABD’nin en büyük Bitcoin madencilik şirketlerinden biri olarak öne çıkıyor. Şubat 2025 itibarıyla elinde tuttuğu 45.000’den fazla BTC ile, madencilik şirketleri arasında en büyük BTC varlık sahibidir. Şirket, Bitcoin’lerini satmadan biriktirme stratejisini (HODL) benimseyerek uzun vadeli değer kazanımı hedeflemektedir. Bu stratejiyi desteklemek amacıyla, 250 milyon dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihracı gerçekleştirmiştir.
Şirketin Şubat 2025 itibarıyla aylık madencilik çıktısı 1.265 BTC’ye ulaşmıştır. Toplam piyasa değeri 4,4 milyar doları aşan MARA, sermaye kaldıracıyla büyümeye devam etmektedir.

Riot Platforms Inc. (RIOT): Düşük Maliyetle İstikrar ve Nakit Yönetimi

Riot Platforms da ABD’nin önde gelen madencilik şirketlerinden biridir. Şirketin rekabet avantajı, sektördeki en düşük elektrik maliyetlerinden birine (3.1 sent / kWh) sahip olmasıdır. Bu strateji, operasyonel giderlerin minimize edilmesini ve sürdürülebilir kar marjlarını mümkün kılar.
Riot, MARA kadar büyük BTC rezervine sahip olmasa da (yaklaşık 18.200 BTC), daha dengeli bir nakit akışı ve sağlam bir risk yönetimi yaklaşımı benimser. 2024’ün üçüncü çeyreğinde yıllık %65 artışla 84,8 milyon dolarlık gelir elde etmiş, operasyonel verimlilikteki iyileşmeyi sürdürmüştür.

Madencilik Sektörü Trendleri ve Geleceğe Dair Beklentiler

  1. Yarılanma Sonrası Rekabet: 2024 Bitcoin yarılanması sonrası madencilik zorluğu artacağı için yalnızca yüksek hash gücüne ve düşük enerji maliyetine sahip şirketler rekabette ayakta kalabilecektir.
  2. Enerji Maliyeti Belirleyici Faktör: Hem MARA hem de RIOT, uzun vadede enerji maliyetlerini kontrol altında tutmak için yenilenebilir enerji sağlayıcılarıyla ortaklıklar kurmaktadır.
  3. Piyasa Dalgalanmaları ve Strateji Farkı: BTC fiyatındaki hareketler, şirketlerin finansal durumu üzerinde doğrudan etki yaratır. HODL stratejisi, boğa piyasasında avantaj sağlarken; RIOT’un nakit odaklı stratejisi ayı piyasalarına karşı daha dirençli olabilir.
  4. Kurumsal Sermaye Etkisi: Sektördeki konsolidasyon süreci, sermaye gücü yüksek şirketlerin küçük ölçekli rakipleri satın alarak pazar payını artırmasıyla şekilleniyor. Teknolojik yatırım ve altyapı güncellemeleri bu süreci hızlandıracaktır.

Bu kategorideki hisse senetleri, Bitcoin fiyatları ve madencilik verimliliği ile doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, yatırımcıların yalnızca piyasa trendlerini değil, aynı zamanda şirketlerin operasyonel yapısını ve enerji stratejilerini de dikkatle değerlendirmesi gerekir.

3.Kripto Para İşlem Platformları ve Ödeme Hizmetleri

Bitcoin ETF’lerinin onaylanması ve kurumsal sermayenin hızla piyasaya girmesiyle birlikte, kripto para borsaları ve ödeme hizmeti sağlayan şirketler yatırımcı ilgisinin odağına yerleşti. Bu şirketler, kripto ticareti, ödeme çözümleri, dijital varlık yönetimi ve takas işlemlerini yürüterek, blokzincir ekonomisini geleneksel finansla birleştiren temel yapıları oluşturuyor.
İş modelleri; borsa işletimi, kurumsal düzeyde varlık yönetimi, ödeme altyapıları ve DeFi entegrasyonları gibi alanları kapsıyor. Bu şirketler, dijital varlıkların yaygınlaşması ve finansal sistemle entegre olmasında kritik rol oynuyor.

Coinbase (COIN)

2024’ün 4. çeyreğinde, Bitcoin ETF’lerinin yarattığı kurumsal hacim artışıyla gelirini %137 oranında artırdı. Coinbase, kurumsal yatırımcılara yönelik ürün yelpazesini Coinbase Prime üzerinden genişletiyor. Ayrıca, Ethereum Katman-2 ağı Base ile merkeziyetsiz ekosisteme katkı sağlıyor.

Bakkt Holdings (BKKT)

Kurumsal düzeyde dijital varlık saklama ve ödeme hizmetlerine odaklanan Bakkt, piyasa konsolidasyonu baskısına rağmen Bank of America, Wells Fargo ve Starbucks gibi büyük kurumlarla iş birliği yaparak dijital ödemelerin günlük yaşama entegrasyonunu keşfediyor.

Block Inc. (SQ)

Cash App ile Bitcoin ödemelerini destekleyen Block, aynı zamanda madencilik donanımları ve kendi kendine saklama cüzdanı Bitkey ile ekosistemini genişletiyor. Bitkey donanım cüzdanı hem Cash App hem de Coinbase ile entegre çalışabiliyor, bu da kullanıcı deneyimini iyileştiriyor.

Ripple Labs

Ripple, XRP kullanarak bankalar arası sınır ötesi ödemeleri hızlandırmayı hedefliyor. SEC ile devam eden yasal süreçlere rağmen, büyük finans kurumları tarafından benimsenmeye devam ediyor ve geleneksel finansla DeFi arasında köprü kuruyor.
Kripto para ticaret ve ödeme endüstrisi üç ana trendi yaşamaktadır

  1. Kurumsal Katılımın Artışı: Bitcoin ETF’lerinin onaylanması, özellikle Coinbase gibi büyük platformlarda kurumsal işlem hacimlerinde ciddi artış yarattı. Şirketler, bu ilgiyi sürdürebilmek için daha sofistike, kurumsal seviyede ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklanıyor.
  2. Ödeme Ekosisteminin Yayılması: PayPal, Visa ve Block gibi büyük ödeme şirketleri, blokzincir tabanlı ödeme çözümlerini hızla hayata geçiriyor. Bitcoin ve sabitcoin (stablecoin) ile yapılan ödemelerin yaygınlaşması, dijital varlıkların gerçek dünyadaki kullanımını güçlendiriyor.
  3. Düzenleyici Ortamın Şekillenmesi: ABD’de SEC’in sıkılaştırdığı düzenlemeler, küçük ve uyumsuz borsalar için zorluklar yaratırken, lisans alan ve uluslararası uyum sağlayan Coinbase gibi platformlara avantaj sağlıyor. Hong Kong ve AB’de lisanslanan platformlar, küresel genişlemeye öncülük ediyor. Bu ortamda, yatırımcıların hem platformların düzenleyici durumu hem de DeFi, Katman-2 gibi teknolojik altyapılardaki gelişmeleri yakından izlemesi önem taşıyor.

Bu segmentteki şirketler, kripto piyasalarının geleneksel finansla kaynaşmasında merkez rol oynamakta. Kurumsal ilginin sürmesi, teknolojik altyapının gelişimi ve düzenleyici netlik, bu şirketlerin uzun vadeli büyüme potansiyelini doğrudan etkileyecektir.

4.Blokzincir Teknolojisi ve Altyapı Hisse Senetleri

Blokzincir teknolojisi ve altyapı sağlayan şirketler, sektörün teknik temelini oluşturan kritik alanlara odaklanır. Bunlar arasında temel yazılım geliştirme, akıllı sözleşmeler, siber güvenlik, merkeziyetsiz veri depolama, veri doğrulama sistemleri ve BaaS (Blockchain-as-a-Service) çözümleri yer alır. Bu şirketler, geleneksel finans, kurumsal uygulamalar, Web3 ve dijital varlıklar için güvenilir, ölçeklenebilir ve verimli bir altyapı sağlayarak sektörde destekleyici bir rol üstlenir.

DMG Blockchain Solutions Inc. (DMGI.V)

Kanada merkezli DMG, altyapı yönetimi, madencilik desteği, siber güvenlik ve düzenleyici uyumluluk alanlarında çözümler sunar. Şirketin odak noktalarından biri, karbon nötr madencilik teknolojileridir. Hizmet Olarak Madencilik (MaaS) modeliyle kurumsal müşterilerin güvenli şekilde Bitcoin madenciliğine katılımını kolaylaştırır.
Şubat 2025 itibarıyla elinde 423 BTC bulunan şirket, dünyanın ilk karbon nötr madencilik havuzu olan Terra Pool’u başlatmıştır. Kuzey Amerika’daki yenilenebilir enerji sağlayıcılarıyla yaptığı ortaklıklar sayesinde karbon ayak izini azaltmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda ABD SEC ve Kanada Menkul Kıymetler Komisyonu ile iş birliği yaparak veri incelemesi, risk izleme ve düzenleyici teknolojiler konusunda aktif rol oynar.

DeFi Technologies (NEO: DEFI)

DeFi Technologies, kurumsal yatırımcılar için merkeziyetsiz finans (DeFi) altyapısı geliştirmeye odaklanır. Bağlı şirketi Valour Inc. aracılığıyla uyumlu dijital varlık ETP (exchange-traded product) ürünleri sunar ve geleneksel yatırımcıların hisse senedi piyasaları üzerinden kriptoya yatırım yapmasını sağlar.
Ocak 2025’te DeFi Technologies, İsviçre bankalarıyla iş birliği yaparak rezervinde 204,3 BTC bulunan bir Bitcoin ETP başlattı. Valour’un ürünleri, Almanya, İsviçre ve İskandinav ülkelerinde büyük borsalarda listelenmiş olup Avrupa kurumsal pazarına başarılı bir giriş sağladı. Şirket, MiCA gibi regülasyonlara uygun ürünler geliştirerek kurumsal sermayeyi blokzincir tabanlı çözümlere yönlendirmeyi hedefliyor.

Piyasa Trendleri ve Yatırım Odakları

  • Altyapı Talebinde Artış: İş dünyası ve kamu kurumlarının blokzincir çözümlerini daha fazla benimsemesi, güvenli ve uyumlu altyapı hizmetlerine olan talebi artırıyor. BaaS çözümleri, akıllı sözleşme doğrulama ve blokzincir adli analizi, büyüme odaklı üç ana alan olarak öne çıkıyor.
  • Sürdürülebilirlik ve Uyum: ESG yatırım kriterlerine uyum sağlayan karbon nötr madencilik çözümleri (örneğin DMG’nin Terra Pool’u) ve regülasyonlara uygun ETP ürünleri (örneğin Valour) şirketleri pazarda öne çıkarıyor.
  • Yeni Nesil Teknoloji Entegrasyonu: Yapay zeka, merkeziyetsiz kimlik (DID), gizlilik odaklı bilişim çözümleri ve Web3 entegrasyonları, altyapı sağlayıcıları için uzun vadeli büyüme alanları oluşturuyor. Bu başlıklar, gelecek nesil dijital ekonominin temel taşlarını oluşturacak yatırım fırsatları sunuyor.

Blokzincir altyapı şirketleri, sektördeki teknolojik ilerlemenin ön cephesinde yer alıyor. Uyumlu, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunan firmalar, hem regülasyonlarla uyum sağlayarak hem de Web3 dönüşümünü destekleyerek yatırım açısından cazip fırsatlar yaratıyor.

5.Yapay Zeka ve Kripto Entegrasyonu Odaklı Hisse Senetleri

Yapay zeka ile blokzincir teknolojisinin birleşimi, dijital ekonomi için yeni nesil uygulamaların önünü açıyor. Şirketler, yapay zekayı kullanarak blokzincir veri analizini geliştiriyor, akıllı sözleşmeleri optimize ediyor ve AI tabanlı merkeziyetsiz uygulamalar (dApp’ler) geliştiriyor. Bu entegrasyon, ağ güvenliğini artırırken işlem verimliliğini de iyileştiriyor.
Bu teknoloji bileşimi özellikle aşağıdaki alanlarda yenilikçi çözümler sunuyor:

  • Merkeziyetsiz kimlik doğrulama (DID)
  • Finansal analiz ve risk modelleme
  • Tedarik zinciri izlenebilirliği ve otomasyonu

Yapay zekanın veriyi yorumlama gücüyle, blokzincirin güvenliği ve şeffaflığı bir araya geldiğinde; daha akıllı, daha güvenli ve daha ölçeklenebilir dijital altyapılar ortaya çıkıyor. Bu alanda faaliyet gösteren şirketler, hem AI hem de Web3 odaklı yatırım temalarına hitap ettiği için dikkatle izlenmesi gereken oyuncular haline geliyor.

Nano Labs Ltd. (NA): Blockchain + Yapay Zeka Donanımı Üreticisi

Nano Labs, blokzinciri bilgi işlem gücüne ve yapay zeka bilgi işlem entegre devre (IC) tasarımına odaklanır. Temel ürünleri arasında yüksek verimli bilgi işlem (HTC), yüksek performanslı bilgi işlem çipleri (HPC) ve dağıtılmış depolama çözümleri yer alır ve yapay zeka ile Web3’ün entegrasyonunu sağlar.
Cuckoo 3.0 yongası, PoW madenciliği ve yapay zeka bilgi işlem için optimize edilmiştir, bilgi işlem verimliliğini etkili bir şekilde artırır ve enerji tüketimini azaltır. Buna ek olarak, şirket aktif olarak sıfır bilgi kanıtı (ZK Proof) hızlandırma teknolojisi geliştiriyor, blokzinciri odaklı yapay zeka eğitimi ve veri depolamayı araştırıyor ve kendisini AI+Web3 alanında rekabetçi bir oyuncu olarak konumlandırıyor.
Aralık 2024’te şirket 360 BTC satın aldı ve hâlâ ellerinde tutmaya devam ediyor, bu da dijital varlıklara uzun vadeli güveni gösteriyor. Finansal olarak, 2024’ün ilk yarısında şirketin 24,7 milyon Çin Yuanı (yaklaşık 3,5 milyon ABD doları) gelir bildirdiği, pozitif bir brüt marjı ve 59,1 milyon Çin Yuanı azalan net zararı olduğu bildirildi. Yapay zeka ve blokzinciri hesaplama gücüne yönelik artan talep ile Nano Labs güçlü teknolojik inovasyon ve pazar geliştirme potansiyeline sahip.

KULR Technology Group (KULR): Enerji Verimliliği ve Termal Yönetim Çözümleri

KULR, termal yönetim ve enerji çözümlerinde uzmanlaşmış lider bir ABD şirketidir. Yapay zeka bilgi işlem, yüksek performanslı bilgi işlem, blokzinciri altyapısı ve havacılık ve uzay ile elektrikli araçlara odaklanır. Şirket, titreşimsiz fanlar (KULR Xero Vibe™), karbon fiber ısı dağıtma teknolojisi ve akıllı pil yönetim sistemleri geliştirmek için NASA teknolojisini kullanıyor ve AI veri merkezleri ile Bitcoin madencilik makineleri için verimli ısı dağılımı ve enerji yönetimi çözümleri sağlıyor.
KULR, yapay zeka ve blokzincir teknolojilerinin entegrasyonunu aktif bir şekilde teşvik ediyor, akıllı pil yönetimi ve tedarik zinciri takibi aracılığıyla enerji verimliliğini artırıyor ve veri merkezleri ile yapay zeka yonga şirketleri ile iş birliği yaparak Web3 uygulamalarını genişletiyor.
Dijital varlık tahsisi açısından KULR, Aralık 2024’te Bitcoin tutmaya başladı, üç ay içinde 610 BTC biriktirdi ve BTC Yield programı aracılığıyla %167,3’lük bir getiri elde etti. Şirket, BTC yatırımını nakit ve ATM öz sermaye planları aracılığıyla destekleyerek kripto varlıklarına olan uzun vadeli güvenini gösteriyor.

Piyasa Trendleri ve Yatırım Odağı

  1. Yüksek Performanslı Bilgi İşlem Entegrasyonu: Nano Labs gibi şirketler, hem yapay zeka eğitimi hem de kripto madenciliği için kullanılan özel çiplerle enerji verimliliğini artırırken işlem gücünü yükseltiyor. Bu altyapılar, hem AI hem de Web3 tarafında büyümeyi destekliyor.
  2. Sürdürülebilir Altyapı Çözümleri: KULR gibi şirketler, yapay zeka ve blockchain için geliştirilen akıllı enerji sistemleriyle öne çıkıyor. Bu çözümler, yalnızca enerji tasarrufu değil, aynı zamanda Web3 uygulamalarının ölçeklenmesini de mümkün kılıyor.
  3. Yapay Zeka Destekli Güvenlik ve Finansal Verimlilik: Blokzincir ile yapay zekanın birleşimi, otomatik akıllı sözleşme denetimleri, merkeziyetsiz kimlik sistemleri ve risk analitiği gibi alanlarda yenilik yaratıyor. Bu, yatırımcılara yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda daha güvenli ve optimize edilmiş finansal altyapılar sunuyor.
  4. Çeşitlendirilmiş İş Konsepti Hisse Senetleri: Sektörler Arası Entegrasyonda Öncüler

“Çeşitlendirilmiş iş kripto para birimi konsept hisse senetleri”, faaliyet alanlarını Bitcoin madenciliği veya blokzincir teknolojisinin ötesine taşıyarak yapay zeka bilgi işlem, yüksek performanslı bulut bilişim, makine öğrenimi ve enerji yönetimi gibi alanlara genişleten, birden fazla sektörde yer alan şirketleri ifade eder. Bu şirketler, güçlü altyapıları ve piyasa değişikliklerine uyum sağlama esneklikleri sayesinde gelişmekte olan teknoloji uygulamalarını aktif olarak keşfederken, çeşitlendirilmiş gelir akışları yoluyla kripto para piyasasının oynaklık riskini azaltırlar.
Listelenen 160 konsept hisse senedi arasında, 500’den fazla Bitcoin’e sahip olan Hut 8 Mining (HUT) en dikkat çekici örneklerden biridir. Bitcoin madenciliğine ek olarak şirket, yapay zeka bilgi işlem ve yüksek performanslı bulut bilişim alanlarına aktif şekilde giriş yapmış; Coatue’den aldığı yatırımla güçlü bir büyüme ivmesi yakalamıştır.

Hut 8 Mining (HUT): Madencilikten Yapay Zeka Bilgi İşlem Liderine Dönüşüm
Kuzey Amerika’nın önde gelen Bitcoin madencilik şirketlerinden biri olan Hut 8 Mining, yapay zeka hesaplama, makine öğrenimi (ML), görsel efekt (VFX) işleme ve bulut bilişim alanlarına genişleyerek başarılı bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Yapay zeka hesaplama hizmetleri aracılığıyla daha sağlam ve dirençli bir iş modeli oluşturmuş, Bitcoin piyasasındaki dalgalanmalara olan bağımlılığını azaltmıştır.
Şubat 2025 itibarıyla, Hut 8’in elinde 10.208 Bitcoin bulunmaktadır (yaklaşık 990 milyon dolar). Şirket, halka açık en güçlü kripto konsept hisse senetlerinden biri olarak konumlanmıştır. 2024’ün üçüncü çeyreğinde 43,7 milyon dolar gelir (yıllık %101,38 artış), 900.000 dolar net kâr ve 5,6 milyon dolar FAVÖK bildirmiştir. Bu sonuçlar, AI bilgi işlem ve bulut hizmetleri alanındaki büyüme potansiyelini yansıtmaktadır.
İş Çeşitlendirme Stratejisi:

  • Çevre Dostu Madencilik: Kuzey Amerika’da düşük maliyetli, yenilenebilir enerji kaynaklı madencilik tesislerinin genişletilmesi.
  • AI Hesaplama Hizmetleri: Yüksek performanslı bilgi işlem sektörü için AI eğitimi ve ML hesaplama gücü sağlama.
  • Film ve TV Endüstrisi Ortaklıkları: VFX işleme ve post prodüksiyon alanında bilgi işlem gücünün ticari uygulamalarını geliştirme.

2024’ün ikinci yarısında, Hut 8 Coatue’den yatırım alarak yapay zeka bilgi işlem pazarındaki konumunu güçlendirdi. Gelecekte AI şirketleriyle iş birliklerini artırmayı, AI bulut hizmetlerini genişletmeyi ve yenilenebilir enerji kullanımıyla operasyonel maliyetleri düşürmeyi hedefliyor. Şirket aynı zamanda ESG (Çevresel, Sosyal, Kurumsal Yönetişim) performansını artırmayı da amaçlıyor. AI endüstrisinin büyümesiyle birlikte, Hut 8’in pazardaki varlığını daha da genişletmesi ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmesi bekleniyor.

Diğer Örnekler:

Bit Digital (BTBT): AI ve Web3 hizmetlerini araştıran şirket, temel faaliyetini hâlâ Bitcoin madenciliği oluşturduğu için tam anlamıyla çeşitlendirilmiş bir iş konsepti olarak değerlendirilmemektedir. Ancak AI alanındaki faaliyetleri gelişirse, bu kategoriye geçme potansiyeline sahiptir.
Cango Inc. (CANG): Asıl faaliyet alanı otomotiv ticareti ve tedarik zinciri yönetimi olan Cango, Kasım 2024’te Bitcoin madenciliğine giriş yaptı. Ancak bu alandaki ölçeği henüz sınırlıdır. Bu nedenle, şu an için çeşitlendirilmiş iş konsepti hisse senetleri arasında değerlendirilmemektedir ve daha çok kripto alanına adım atmaya çalışan geleneksel bir şirket olarak görülmektedir.

Son

Kripto Konsepti Hisse Senetlerinin Üç Temel Özelliği

1.Çeşitlendirme ve Entegrasyon Eğilimleri

Kripto konsept hisseleri, yalnızca madencilik, borsalar ve blokzincir teknolojisi şirketlerinden oluşan yapının ötesine geçerek; yapay zeka hesaplama, veri merkezleri, Web3 altyapısı ve enerji yönetimi gibi çeşitli sektörleri kapsayacak şekilde genişlemiştir. Bu durum, şirketlerin iş dayanıklılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda Web3’ün geleneksel teknoloji sektörleriyle entegrasyonunu da derinleştirir.
Örneğin, Canaan ASIC madenci üreticisinden yapay zeka çipi ve bilgi işlem ekipmanı üreticisine dönüşürken, Hut 8 Mining yüksek performanslı yapay zeka bilgi işlem pazarına girdi. Bu çeşitlendirme, kripto konsepti hisselerinde yatırım fırsatlarını artırmaktadır.

2.Kurumsal Bitcoin Finansal Stratejilerinin Yükselişi

Birçok kripto konsept hissesi artık yalnızca madencilik veya işlem gelirlerine bağlı değil; aynı zamanda şirketlerin finansal stratejilerinin bir parçası olarak Bitcoin tutarak enflasyona karşı korunma ve likidite yönetimi hedeflerini de içermektedir.
Örneğin, MicroStrategy dünyanın en büyük kurumsal Bitcoin sahibi haline gelmiş, Japonya merkezli Metaplanet ise benzer bir stratejiyle BTC’yi Japon yeni’nin değer kaybına karşı bir koruma aracı olarak kullanmıştır. Ancak bu şirketlerin büyüme potansiyeli ve finansal dayanıklılığı, Bitcoin fiyatlarına duyarlıdır.

3.Yapay Zeka ve Web3’ün Hızlanan Entegrasyonu

Yapay zeka sunucularına olan talebin artmasıyla birlikte, kripto konseptiyle bağlantılı hisseler yüksek performanslı bilgi işlem pazarına açılmaktadır.
Hut 8, yapay zeka eğitiminde kullanılmak üzere GPU hizmeti sunarken; Nano Labs, DePIN (merkeziyetsiz fiziksel altyapı) geliştirmek için yapay zeka ve blokzincir entegre çipler üretmektedir. KULR ise yapay zeka sunucuları ve madencilik sistemleri için enerji verimliliği ve soğutma çözümleri sunmaktadır.
Yapay zeka ve Web3’ün birbirini tamamlayan teknolojiler hâline gelmesi, bu alandaki şirketler için önemli bir büyüme yönü oluşturmaktadır.

Kripto Konsept Hisse Senetlerine Yatırım Yapmanın Riskleri ve Fırsatları

1.Piyasa Balonları ve Düzenleyici Belirsizlik

Kripto konsepti hisseleri büyük büyüme potansiyeline sahip olsa da, yatırımcılar fiyat dalgalanmaları ve düzenleyici riskler karşısında dikkatli olmalıdır. Bitcoin fiyatları, blockchain politikaları ve yapay zeka altyapısındaki gelişmeler, bu hisselerin performansını doğrudan etkiler.

2.Düzenleyici Zorluklar: Küresel Politika Tutarsızlıkları

Bu şirketlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, küresel düzenlemelerdeki belirsizliktir. ABD’de SEC’nin artan uyum talepleri Coinbase ve Kraken gibi şirketlerin maliyetlerini artırmıştır. Bitcoin ETF’leri onaylanmış olsa da, diğer kripto varlıklara yönelik ETF süreçleri hâlâ belirsizdir. New York gibi bazı eyaletler PoW madenciliği için %100 yenilenebilir enerji zorunluluğu getirmiştir.
Avrupa’da MiCA düzenlemesi, dijital varlıklar için net bir çerçeve sunarken DeFi Technologies gibi şirketler Almanya ve İsviçre gibi pazarlarda ETP ürünleri başlatmıştır.
Asya’da Hong Kong ve Singapur kripto dostu politikalar izlerken, Çin kripto ticaretini ve madenciliği yasaklamıştır. Bu durum, Bit Digital gibi şirketleri operasyonlarını Kuzey Amerika’ya kaydırmaya zorlamıştır.

3.Piyasa Döngüsü Etkisi: Politika ve Finansallaşma

Bitcoin artık yalnızca yarılanma döngülerinden değil, aynı zamanda küresel politikalar ve finansallaşmadan da etkilenmektedir. ABD, Bitcoin’i stratejik rezerv varlık olarak tanıma yönünde adımlar atmış ve bu da fiyatlar üzerinde etkili olmuştur.
Artan ekonomik belirsizlik, Bitcoin’in bir hedge (korunma) varlık olarak rolünü güçlendirmiştir. ETF’lerin çoğalmasıyla birlikte kurumsal sermaye kripto piyasasına daha fazla girerken, bu durum hisse fiyatlarını da makro gelişmelere karşı daha duyarlı hale getirmiştir.

4.AI ve Web3’ün Birleşiminde Zorluklar

Bu entegrasyon, teknik ve yapısal bazı engellerle karşı karşıyadır:
Yüksek bilgi işlem gücü ihtiyacı ve enerji tüketimi, sürdürülebilirliği zorlaştırır. Merkeziyetsiz veri yönetimi, yapay zekanın tutarlı ve kaliteli veriyle eğitilmesini zorlaştırır. Uygulama senaryoları (örneğin akıllı sözleşmeler, merkeziyetsiz AI eğitimi), çok disiplinli iş birliği gerektirir ve entegrasyon karmaşıktır. Düzenleyici çerçeveler yapay zeka verilerine ve merkeziyetsiz uygulamalara farklı ülkelerde farklı şekilde yaklaştığı için belirsizlik devam etmektedir. Etik ve güvenlik boyutu da ayrıca çözüm bekleyen başlıklardandır.

5.Fırsatlar: Dijital Ekonomi ve Teknolojik Dönüşüm

Kripto konsepti hisseleri; dijital varlıkların finansallaşması, yapay zeka-blokzincir entegrasyonu ve ödeme sistemlerinin dönüşümü gibi alanların kesişiminde konumlanmaktadır. MicroStrategy, Metaplanet ve Hut 8 Mining gibi şirketlerin BTC’yi rezerv varlık olarak benimsemesi, kriptoyu kurumsal düzeye taşımıştır.
Yapay zeka ve blokzincir birleşimi, bilgi işlem gücü pazarında yeni modeller yaratmakta; Hut 8 hizmet sunmakta, Nano Labs donanım üretmekte, KULR ise enerji altyapısını optimize etmektedir. Visa ve Mastercard gibi şirketler blokzincir tabanlı ödemeleri test etmekte; DeFi Technologies, uyumlu dijital yatırım ürünleri sunmaktadır.
Stablecoin ve CBDC gelişmeleriyle birlikte kripto varlıklar küresel ödeme altyapısına daha fazla entegre olmaktadır. Daha fazla ülke Bitcoin’i rezerv varlık olarak benimserse, ilgili konsept hisselerin değeri önemli ölçüde artabilir.

Geçmiş ve Gelecek

Artık kripto konsepti hisseleri yalnızca madencilik ve borsalarla sınırlı değil; yapay zeka, bilgi işlem altyapısı, Web3 bulut hizmetleri ve kurumsal düzeyde sermaye stratejileriyle de şekillenmektedir.
Yatırımcıların değerlendirebileceği üç temel kriter:

  1. Sektörel Trendler ve Teknik Rekabet Gücü: Sadece kripto fiyatlarına değil, AI ve altyapı alanındaki uzun vadeli avantajlara sahip şirketler tercih edilmelidir.
  2. Bitcoin Stratejisi ve Finansal Dayanıklılık: BTC varlıkları, borç oranı ve nakit akışı izlenerek şirketin sağlamlığı değerlendirilmelidir.
  3. Düzenleyici Risk ve Piyasa Döngüsü: Regülasyon ve piyasa olaylarının etkisi izlenmeli, ETF gelişmeleri takip edilmelidir.

Sonuç olarak, Web3 altyapısı ve yapay zeka bilgi işlemine olan talep arttıkça, kripto konsepti hisselerin büyüme potansiyeli de artmaktadır. Ancak yatırımcılar bu fırsatları değerlendirirken mevcut riskleri dikkatlice göz önünde bulundurmalıdır.

Yasal Uyarı

Bu içerik, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Dijital varlık alım-satımını teşvik etmeyi amaçlamaz, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır.
Kripto varlıklar yüksek risk içerir ve ciddi fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Yatırım kararı vermeden önce kendi finansal durumunuzu değerlendirmeli ve kararınızı bağımsız olarak vermelisiniz.
Makalede yer alan veriler ve grafikler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Tüm içerikler özenle hazırlanmış olsa da, olası hata veya eksikliklerden dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Gate Akademi ekibi bu içeriği farklı dillere çevirebilir. Hiçbir çeviri makale; kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya izinsiz dağıtılamaz.

Şimdi Başlayın
İstediğiniz zaman, istediğiniz yerde Türk lirası ile kripto alın, satın.