Bu makale Solana ETF’sinin arkasındaki düzenleyici değişimi, staking getiri mekanizmasındaki ilerlemeleri ve kurumsal sermaye güç mücadelesini ayrıntılı olarak inceliyor. Ayrıca finansallaşma ve altyapı benimsenmesinin, Solana’yı “meme anlatısı” algısından çıkarıp New Wall Street döneminde temel bir varlığa nasıl dönüştürdüğünü açıklıyor.
Solana, Bitcoin ve Ethereum’un ardından ABD’de spot ETF onayı alan üçüncü kripto para oldu. İlk haftasında neredeyse 200 milyon dolar giriş çekti. Bitwise ve Grayscale, Wall Street’te doğrudan rekabet içinde, ve Western Union’ın Solana’yı küresel ödeme altyapısı olarak benimsemesi sektörde önemli bir dönüm noktası anlamına geliyor.
2025 yılı Ekim ayının sonunda kripto sektörü çarpıcı bir olaya tanık oldu: Solana (SOL), son düzenleyici engeli de aşarak ABD’de spot borsa yatırım ürünü (ETP) onayı alan Bitcoin ve Ethereum’dan sonraki üçüncü kripto para oldu.
Bu, sıradan bir ETF onayı değildi. Süreç dramatik gelişmelerle doluydu, ürünün tasarımı benzersiz özellikler taşıyordu ve piyasa tepkileri tüm traderları şaşırttı. Kripto profesyonelleri için Solana ETF’nin lansmanı bir son değil; iç dinamikler ve yeni fırsatlarla dolu yeni bir dönemin başlangıcıdır.
Solana ETF’nin piyasaya çıkışı kesinlikle alışılmış bir süreç değildi. Bir SEC oylaması ve coşkulu basın açıklamalarıyla duyurulmak yerine, ABD federal hükümetinin kapalı olduğu bir dönemde gerçekleşti.
Bu düzenleyici boşluk sırasında iki varlık yönetim devi—Bitwise ve Grayscale—olağanüstü hukuki çeviklik gösterdi. Bu dönemde yayımlanan SEC yönergelerini kullanarak, normalde gereken “geciktirici değişiklikler” olmadan S-1 kayıt beyanlarının otomatik olarak yürürlüğe girmesini sağladılar.
Bu “düzenleyici yıldırım hamlesi”, ABD’deki kurumsal ve bireysel emeklilik fonlarının trilyonlarca dolarlık sermayesinin Solana’ya erişebilmesi için kurallara uygun bir giriş noktası yarattı.
İlk hafta rakamları etkileyiciydi. ABD Solana ETP’leri için:
Ortalama rakamların altında ise kazananın her şeyi aldığı sert bir “Wall Street iç savaşı” vardı.
Rakamlar her şeyi söylüyor: Bitwise’ın BSOL ürünü yeni sermayenin neredeyse %99’unu çekti ve sonuç daha ilk günden belliydi.
Peki neden böyle ezici bir üstünlük oldu? Cevap, BSOL’un “üç yıldırım etkisi yaratan temel avantajında” yatıyor:
Zamanlama (bir gün önce listeleyen kazanır): BSOL 28 Ekim’de (Salı) listelendi; GSOL ise 29 Ekim’de (Çarşamba) dönüşümünü tamamladı. ETF dünyasında likidite kraldır. Bloomberg analistlerinin belirttiği gibi: “Bir günlük gecikme bile devasa bir fark yaratır. Rekabeti çok daha zor hâle getirir.” BSOL kendini “kesin Solana ETF’si” olarak konumlandırdı. Ücretlendirme (%0,20 vs %0,35): BSOL %0,20 yönetim ücreti alıyor ve ilk üç ay boyunca veya AUM 1 milyar dolara ulaşana kadar ücretsiz. GSOL’un ücreti ise %0,35. Kurumsal yatırımcılar için yıllık %0,15’lik fark oldukça önemlidir.
Ürün (%100 vs %77): Bu, sonuca yön veren “gizli silah” oldu. BSOL’un izahnamesi, elde tuttuğu SOL’ların %100’ünü stake etmeyi taahhüt ederken; GSOL yalnızca %77’sini stake edeceğini açıkladı. Kripto topluluğunun dışında bu %23 fark önemsiz görünebilir. Ancak sektör profesyonelleri için bu fark, Solana ETF’sini gerçekten devrim niteliğinde yapan unsurdur.
Solana ETF’nin yapısı, Bitcoin ETF’lere kıyasla oyunu tamamen değiştiren bir modeldir.
Bitcoin ETF’ler “dijital altın” kasası gibi çalışır—herhangi bir getiri sağlamazlar. Solana ise bir Proof-of-Stake (PoS) varlığı olarak “dijital gayrimenkul” gibi davranır ve staking yoluyla düzenli bir kira geliri üretir.
Getiri üreten varlıkların cazibesi:
En büyük “sürpriz yumurta” SEC’in tavrıdır. 2024’te Ethereum ETF’leri onaylandığında, staking tamamen yasaklanmıştı. SEC’in stakingin “menkul kıymet benzeri özellikleri” konusundaki endişeleri, ihraççıların bu özelliği bir gecede kaldırmasına neden olmuştu. Bu kez SEC sessizce onay verdi ve hem BSOL hem de GSOL gibi staking özellikli ürünlerin listelemesine izin verdi.
Bu sessiz onay, SEC politikasında köklü bir değişime işaret ediyor. Bu durum Wall Street için trilyon dolarlık “getiri üreten kripto varlık” sektörünün kapısını açıyor ve kurumların yalnızca kripto satın almasına değil, aynı zamanda ETF’ler üzerinden düzenlemelere uygun staking gelirleri elde etmesine olanak tanıyor. Artık oyunun kuralları değişti.
Wall Street ETF lansmanını kutlarken, fiyat grafiğini izleyen traderlar şaşkındı:
ETF’ye ilk haftada neredeyse 200 milyon dolar girdiğine göre SOL’un fiyatı neden düştü?
ETF’nin çıkışının ardından SOL fiyatı keskin bir şekilde düştü. 30 Ekim’de tek bir günde %8 değer kaybetti; Ağustos zirvesinden %27 geri çekilerek yaklaşık 163 dolara düştü—beklenen 300 dolar seviyesinin oldukça altında. “Girişler artıyor ama fiyat düşüyor”—bu çelişki birçok kişiyi hazırlıksız yakaladı. Daha yakından bakıldığında bunun ETF başarısızlığı değil, dört güçlü faktörün birleşimi olduğu görülüyor:
Bu konuları bir araya getirdiğimizde: “Haber satışı” dalgası ve 600 milyon doları aşan Bitcoin ETF çıkışları sırasında bir balina 205 milyon dolarlık SOL sattı. Normal şartlarda bu, SOL fiyatını çökertirdi. Ancak 2025 Ekim ayının son haftasında bu 205 milyon dolarlık satışın neredeyse tamamı yeni kurumsal ETF alımları (özellikle BSOL) tarafından emildi.
Çıkarım şu: SOL ETF girişleri, zayıf bir piyasada bile balina satışını absorbe edecek kadar güçlüydü. Yeni kurumsal alıcılar (ETF yatırımcıları), eski büyük oyuncuların (Jump Crypto) satışlarını doğrudan dengeledi. Bu durum düşüş sinyali değil; tam aksine sağlam ve sürdürülebilir kurumsal talebin oluştuğunu gösteren güçlü bir uzun vadeli yükseliş işaretidir.
ETF onaylandıktan sonra Wall Street’in büyük sorusu şu oldu: Ne kadar sermaye çekecek? Burada kripto odaklı firmalar ile geleneksel finans devleri arasında büyük bir görüş ayrılığı oluştu:
Peki JPMorgan neden bu kadar temkinli? “Kurumların Solana farkındalığının düşük olmasını” ve “ağ aktivitesinin giderek meme coin işlemleri tarafından domine edilmesini” gerekçe gösteriyor.
JPMorgan’ın bu endişeleri, geleneksel finans dünyasındaki daha geniş bir soruyu yansıtıyor: Solana gerçekten gelişmiş bir finansal altyapı mı, yoksa sadece bir “meme coin kumarhanesi” mi? ETF lansmanından sadece iki gün sonra gelen yeni kurumsal sermaye bu tartışmayı kesin olarak bitirdi.
30 Ekim 2025’te, küresel ödeme devi Western Union önemli bir stratejik girişim duyurdu: Western Union, 2026’nın ilk yarısında piyasaya sürülmesi planlanan stablecoin’i U.S. Dollar Payment Token (USDPT) için Solana blok zincirini seçti.
Western Union’ın açıklaması, Solana’yı seçmelerinin temel nedenleri olarak “yüksek performans”, “yüksek işlem kapasitesi, düşük maliyet ve anında mutabakat” özelliklerini vurguladı. Bu haber, ETF’den çok daha güçlü bir etki yarattı ve JPMorgan’ın tüm şüphelerine net bir yanıt oldu. Hiçbir küresel para transferi ağı “meme coin kumarhanesi” üzerine inşa edilmez. Western Union’ın Solana tercihi, Solana’nın finansal altyapı gücüne verilmiş güçlü bir onaydır.
Solana ETF’nin onaylanması bir bitiş çizgisi değil, yeni bir dönemin başlangıç işaretidir. Bu onay, kurumsal Solana benimsenmesinin iki paralel hattını ortaya koyuyor:
Bu iki hat birbirini güçlendiriyor. Western Union’ın benimsemesi, ETF yatırımcıları için temelleri güçlendiriyor; ETF kaynaklı AUM artışı ve profesyonel staking (Bitwise’ın “Yeni Wall Street” anlatısı), Western Union gibi inşa eden kurumlar için ağın güvenliğini ve istikrarını artırıyor.
JPMorgan meme coin’ler hakkında endişelenirken, Bitwise ve Western Union şimdiden gösterdi: Solana yalnızca “Yeni Wall Street” değil—küresel ödemeler ve finansal altyapı için yeni bir temel. Finansallaşma ve altyapı çarkı artık birlikte hız kazanıyor.
Bu makale, Plain Language Blockchain’den alıntılanmıştır. Telif haklarına ilişkin sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


